.
Ölümün yaşamın zıttı olmadığı gibi, barış da savaşın zıttı değildir. Dilin yoksulluğu, yani insanın hayal gücünün yoksulluğu ya da iç yaşamının yoksulluğu, kesinlikle yanlış olan bir çelişki yaratmıştır. Tabii ki her türlü anlayışı aşan huzurdan bahsediyorum. Başka tür yok.
Çoğumuzun bildiği barış yalnızca düşmanlıkların sona ermesidir, ateşkestir, fetret dönemidir, sükunettir, bir mühlettir ki bunlar olumsuzdur. Kalbin huzuru olumludur ve yenilmezdir, hiçbir koşul gerektirmez, hiçbir korumaya ihtiyaç duymaz. Nasılsa öyle. Eğer bu bir zaferse, bu çok özel bir zafer çünkü tamamen teslimiyete dayanıyor, elbette gönüllü bir teslimiyete...
.
.
.
"Herkesle savaş halindeydi. Kendiyle bile."
"Bir düşten ötekine sessizce geçebilirdim ben, hiçbir şeye sahip olmadan, zerre pişmanlık duymadan, hiçbir şey arzulamadan .Yaşamla ölümün bir olduğundan, biri olmadan ötekinin keyfine varılamayacağından, kucaklanamayacağından hiç bu kadar emin olmamıştım..."
"Tanrı her şeyi önceden düşünmüş.Çözmemiz gereken bir şey yok;her şey bizim için çözülmüş zaten.Yapmamız gereken çözeltinin içinde erimek,çözülmek,yüzmek.Çözünür balıklarız biz ve dünya bir akvaryum..."
"Kanlarında fırtına barındıran insanları severim ben..."
"İnsan toprağın üzerinde yürümek ve denizlerde seyretmek üzere yaratılmış bir canlı ;havanın fethi evrimin daha ileri bir aşamasına ayrılmış olmalı, gerçek kanatlar çıkarıp özünde olduğu üzere melek suretine kavuştuğu aşamaya..."
"Ruhani göçebelere dönüştük bizler;ruha dair her şey sahipsiz,rüzgar tarafından gemi enkazı gibi sağa sola savrulmuş halde..."
"Kazıp da içine kendimizi gömdüğümüz savaş siperlerini terk ederek açığa çıkmalıyız;kollarımızı açıp silahlarımızı, sahip olduğumuz şeyleri, bireysel haklarımızı, sınıflarımızı, ülkelerimizi, halklarımızı teslim etmeliyiz."
"Dünyanın iyiliğini, düzenini, huzurunu düşünmeyi reddettiğimiz sürece birbirimizi öldürmeye, birbirimize ihanet etmeye devam edeceğiz."
"Gazeteleri ortadan kaldırsak büyük bir ilerleme kaydedeceğiz, bundan eminim. Gazeteler yalan, nefret, hırs, kuşku, korku ve kötülük saçıyor. Günlük gazetelerin sunduğu gerçeğe ihtiyacımız yok..."
"Güce güçle karşılık vermek ne kadar anlamsızsa Tanrı'ya bel bağlamak da o kadar yararsızdır."
"Dar, sınırlı hayat görüşümüzle köleleştirdik biz kendimizi."
"İnsanın ne kadar az şeye ihtiyaç duyarsa o kadar mutlu olacağına inanacak kadar deliyim...''
"Kendinden bahsediyordu çünkü tanıdığı en ilginç insan kendisiydi."
"İnsan insana sadece üzüntülü ve acılı zamanlarda yakınlaşır;hayatı ancak o zaman güzelleşir gibidir."