Bilmiyorum! Gözlerini boş verin! Onun... mor gözleri vardı! Bunun nasıl önemi olabilir? Bize söylemeye geldiği şey uçabileceğimizdi, tabii bir gün uyanıp sahilde birinin göz rengini konuşmayı kesersek! Şimdi izleyin, size fırıldak gibi dönmeyi göstereceğim..."
Sayfa 118Kitabı okudu
Çünkü o sıradışı bir kuştu...
Tekrar bir kavis oluşturabilmek için kanatlarını gerdi. Yavaş yavaş uçuyordu ki yine hızı kesildi ve düşecek gibi oldu. Fakat hiç utanmadı bundan, çünkü Martı Jonathan Livingston sıradışı bir kuştu.
Sayfa 16Kitabı okudu
"Düşündüğün en son hızda herhangi bir yere uçabilmek için daha şimdiden oraya vardığını kabul etmelisin,"
Sayfa 71Kitabı okudu
“Uçmak, bir martının en doğal hakkıdır. Özgürlük ise, var oluşun bir parçasıdır. Boş inançlar olsun, gelenekler olsun, özgürlüğü kısıtlayan ne varsa, kaldırıp atmak gerek.”
Sayfa 79Kitabı okudu
“Üzgündü, ama yalnızlık değildi bunun kaynağı. Onu asıl üzen şey, öteki martıların Tanrısal bir uçuş gücüne inanmayı yadsımış olmalarıydı.”
Sayfa 32Kitabı okudu
"Yaşamak için ne çok neden var! Balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka nedenler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz! Uçmayı öğrenebiliriz!"
Sayfa 31Kitabı okuyor
Mavi Tüy ve Martı Jonathan Livingston kitaplarının yazarı şöyle demişti: “Onu gerçekleştirebilecek gücünüzün olmadığı bir şeyi zaten arzulamazsınız.”
Bir akşamüstü, Antony denizin üstünde kanat çırpıp dalgınlıkla hayatın boş olduğunu düşünüyordu. Boş demek anlamsız demek olduğundan, yapabilecek tek doğru hareket okyanusa doğru pike yapıp boğulmaktı.
Bir yosun gibi anlam ve neşeden yoksun bir şekilde var olmaktansa, hiç olmamak daha iyidi.
Düşüncelerinizin zincirlerinden kurtulun, bedenlerinizin zincirlerini kırın
Sayfa 77Kitabı okudu
Acaba biz, dünyamızdaki özgürlüğün bitişini izleyen martılar mıydık.
Sayfa 147Kitabı okudu
Sorular yıllarca bizi şaşırtıyor ve sonra birdenbire bilinmez bir yerden bir cevap fırtınası gelir, asla görmediğimiz bir yaydan fırlayan oklar gibi.
Sayfa 145Kitabı okudu
Belki biz alışılmışın ilerisindeyiz.
Sayfa 100Kitabı okudu
Sınırlar yok Jonathan , öyle değil mi ?
Sayfa 109Kitabı okudu
“En doğru yasa bizi özgürlüğe götürecek olandır.”
Sayfa 99Kitabı okudu
Bir kanat ucunuzdan diğerine kadar tüm bedeniniz, düşündüklerinizden başka bir şey değildir. Düşüncelerinizin zincirlerinden kurtulun, bedenlerinizin zincirlerini kırın…
Sayfa 91Kitabı okudu