Hayatımı değiştiren kitap!
Hayatımı değiştiren film!
Hayatımı değiştiren olay!
Ne çok duyuyoruz değil mi böyle cümleleri hayatta? Peki hiç canlı örneği ile karşılaştınız mı?
Yıllar yıllar önceydi. - Tamam o kadar yaşlı değilim kabul ediyorum.- Üniversite sıralarındaydım. Çocuk Edebiyatı dersimize giren hocamız "Güneşin Çocukları" diye
Ne demiştim, hatırla, hep hatırla!
Hani daha yola ilk adım değmemişken…
Unutma her şeyde biraz biz saklı.
Sığın bize.
Hatırla, sığındıkça çoğalır insan.
Sen yağmuru sevmezsin.
Ve martılar evrimleştiler...
"Bir kuşu özgür olduğuna ikna edebilmek niye dünyanın en zor işi?"
Aslında ne kadar da basit: Kuşlar uçabildiği hâlde özgür olduklarını bilmezler. Acaba bizlerde yapabileceğimiz halde neleri gözümüzden kaçırıyoruz? Başarabileceğimiz halde nasıl kendimizi kısıtlıyoruz?
İnsan; önce kendisine, sonra
YouTube kitap kanalımda Martı Jonathan Livingston kitabını çizimlerimle yorumladım: ytbe.one/uBDduz00kx4
Bana gülüyorsunuz çünkü ben farklıyım, ben de size gülüyorum çünkü hepiniz aynısınız. Evet bu cümle, lisedeyken ergen zamanlarımızda hayata karşı atarlanmışken kullandığımız kapaklı sözlerden sadece biriydi. Ama bakın, bu sefer çok
Yaşar Kemal'e göre Zülfü Livaneli'nin büyük bir romancı olarak kendisini kabul ettirdiği romanıdır. Gerçekten de okurken bir dünya klasiği okuyormuş gibi hissettim. Yaşar Kemal'in de referansı ile son derece beğendiğim bir kitap oldu kendileri.
Son Ada, konu olarak bir ütopyanın distopyaya dönüşme hikayesini anlatıyor. Yazarın kitaptaki tabiri
Onu üzen şey yalnızlık değildi; diğer martılar uçmanın keyfine varamamış, uçmalarıyla gurur duyamamışlardı. Gözlerini azıcık aralayıp ileriye bakmayı reddetmişlerdi.
YouTube kitap kanalımda Son Ada kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim:
ytbe.one/dR12B0gIkhg
Livaneli'ye hak ettiği değerden fazla değer verip onu putlaştırıyor musunuz?
Livaneli'nin kitaplarından bazılarını hiç sevmemenize rağmen sırf başka okurlardan tepki almamak için diyeceklerinizi içinize mi atıyorsunuz?
O zaman gel
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey
Hava, martılar, ışıklı şehir
Sarhoş ediyor beni yosun kokusu
Hilesiz kucaklamak istiyorum
Dünyayı, şehri ve seni
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey
Dünyayı güzellik kurtaracak...
“tanrı ve zaman yanlış hatmedilmiş
kiliselerin çanları sağır…
minareler kısa…
dekolte doktrinler giyinmiş abdal…
geç kalmış, geç yağmış yağmurlarla dolmuş
sarnıçlar, yırtıcı bir neşter darbesiyle, bulanmışlar
nükleer sevdalardan olan kuleler, rokoko kristallerle
süslenmiş tünellerde lime lime olmuşlar, bikes düşlere
darılmışım, sıçramışım ve
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey.
Hava, martılar, ışıklı şehir Sarhoş ediyor beni yosun kokusu.Hilesiz kucaklamak istiyorum Dünyayı, şehri ve seni.
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey
Dünyayı güzellik kurtaracak...
Ütopyanın distopyaya dönüşünü okuyoruz genel yorum olarak. Yazarın da dediği gibi oldukça politik bir hikayeye sahip. Dünyadan neredeyse bihaber yaşayan bir ada ve halkı. Her şey günlük gülistanlık iken bir diktatörün gelişi ile değişiyor bu durum. Kitabı okuyanlar elbette bu diktatörümüzü haksız, suçlu buluyorlardır. Ama ben okurken ondan çok, aynen yazarımız gibi gördükleri karşısında ısrarla susan halka daha çok kızdım. Bugünümüzün, yarınımızın ve hatta geçmişteki herhangi bir dönemin doğrudan yansıması gibiydi her şey. Adalılar başlarına gelenlerin tek sorumlusu bana göre. Günümüzde yaşadığımız gibi insanları açlık ve açıkta kalmak ile tehdit ettiğinizde, kendi düşüncelerinizi ve isteklerinizi kolaylıkla empoze edebilir ve sizi desteklemelerinizi sağlayabilirsiniz. Sadece kendi çıkarından çok toplumun çıkarını düşünen bireyler bu duruma karşı çıkabilir ve dur diyebilirler. Ancak birlikten doğduğuna inandığımız kuvvet, bu ayrışım ve kendini farklı düşünen herkesten ayrı tutup, çoğunluk ile aynı düşüncede olunca haklı olduğuna inanılan zihniyet ile bu bahsettiğim bireyler maalesef başa çıkamıyorlar. Asla da çıkamayacaklar. Kitapta benimde içine düştüğüm bu ikilem çok güzel anlatılmış. Seçimler, sonuçları, pişmanlıklar, ego, bireysel çıkarlar ve daha niceleri. Birlik olabilmeyi başaran ve asla bölünmeyen, ve hatta bunun için en büyük fedakarlıklar gösteren martılar ise kitabımızın tek kazananıydı.
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,1bin okunma