Martin EDEN. Adından da anlaşılacağı üzere farklılık, kendine çeken bir gizem yatıyor.
Eğitimsiz genç bir deniz işçisinin aşkı bulması, bu buluşla kendini keşfeden, asıl gerçekliği, başarılı ve rafine bir yazara dönüşünü anlatan bir hikaye. Bu hikayede diğer başkahramanımız olan Ruth' u unutmamak lazım. Martin' i okul okumadan kendi sınıfında bulunan sosyete seviyesinden daha üst seviyesine çıkmasını sağlaması, onu istediği kalıba koyma çabaları, aşkın bu olduğuna inanması korkularından bir türlü vazgeçemeyip hayattaki şansını kaybetmesi...
Martin...
Onun hakkında anlatmak istediğim o kadar çok bilgi var ki ama okumak isteyenleri bu zevkten mahrum etmek istemiyorum. Herkesin kendi arayışını bulmasını isterim. Sosyalistleri, cumhuriyetçileri, köle sınıfını, sosyeteyi, sahtekarları, gerçek dostluğun ne olduğunu bu kitapta bulacağınıza eminim. BAZI ALINTILAR VAR Kİ HAYATINIZA DOKUNACAK. Ama tek paylaşmak istediğim bu.
Martin EDEN. Sen bir yabani değil, lanet olası zavallı bir Nietzsche adamsın. Eğer bilseydin bu kızla evlenip yüreğini mutlulukla doldururdun. Ama olmaz işte, yapamazsın. Ne lanet olası bir hicap, ne utanç...