Partiler ve akımlar bu şekilde birbirini takip etmiş, her defasında aynı zihinlere, kısıtlı bir zekaya sahip kişilere, daha titiz ve kanıtlar konusunda daha müşkülpesent beyinlerin düşmediği hayranlık tuzağına düşebilen zihinlere hitap etmişlerdi. Ne yazık ki bunlar yarım-zekalar oldukları için, eylemle kendilerini tamamlamak zorundadırlar; dolayısıyla, üstün zekalardan daha çok harekete geçer, kalabalığı cezbeder ve abartılı şöhretlerle haksız küçümsemelere sebep olmakla kalmayıp, bir miktar Jansenci özeleştiriyle önlenebilecek savaş ve iç savaşlara da yol açarlar.