Para, israil'in kıskanç tanrısıdır, önünde başka hiçbir tanrı varlığını sürdüremez.Para insanın tüm tanrılarını aşağılar ve onları metalara çevirir. Para her şeyin evrensel, kendinde oluşmu değeridir. Bu yüzden de tüm dünyayı, hem insan dünyasını hem doğayı. Özgül değerinden yoksunlaştırır. Para, insanın işinin ve insanın varoluşunun yabancılaşmı özüdür, ve bu yabancı öz insana hükmeder ve, insan da ona tapınır.
Yahudinin, hıristiyanın ve genel olarak dinsel insanın politik özgürleşmesi, devletin yahudilikten, hıristiyanlıktan ve genel olarak dinden özgürleşmesidir.
Reklam
"(...)toplumsal alışkanlıklarda köklü değişiklikler yapılmadan siyasal sistem sekülerleştirilirse sekülerizm muhtemelen dini tecrübeyi koruyup kuvvetlendirecektir. Karl Marx'ın Yahudi Sorunu Üzerine adlı kitabında belirttiği gibi."
Sayfa 166 - Alfa Basım Yayım Dağıtım Ltd. Şti.Kitabı okudu
“…Örneğin Kuzey Amerika’da dinin sayısız parçaya bölünüşü, dinin, salt bireysel bir biçim olduğunu açıkça gösteriyor. O, özel çıkarların çokluğunun arasına sokuşturulmuş ve topluluk olarak topluluktan kovulmuştur.”
How is an opposition resolved? By making it impossible. And how is a religious opposition made impossible? By abolishing religion.
Sayfa 28 - The Marx-Engels Reader (Norton), published in 1978Kitabı okudu
56 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 2 hours
Karl Marks’ın Zur Judenfrage (1843-1844) adlı yapıtını, (İlk kez 1844’te, Deutsch-Französische Jahrbücher’deKarl Marks imzasıyla yayınlandı.) Bruno Bauer’in “Die Judenfrage’’sine ve “Die Fähigkeit der heutigen Juden und Christen, frei zu werden”ine karşı bir polemik yazısı olan Yahudi Sorunu, Marks’ın, Hegel’in Hukuk Felsefesinin Eleştirisine Katkı-Giriş gibi 1843’te yazılıp 1844’te Deutsch-Französische Jahrbücher’de yayınlanan, gençlik dönemi ürünlerindendir. Dinden özgürleşmenin, yalnızca yahudilerin değil tüm insanlığın, yalnızca dinden değil tüm ekonomik, politik ve dinsel bağlardan özgürleşmesi genel çerçevesi içine oturtulduğu bu yazısında Marks, özel yahudi sorununu bir yandan sivil (burjuva) toplum içinde büründüğü maddi koşullanma ilişkisi içinde ele alırken, öte yandan genel yabancılaşma sorunu içine yayarak genel olarak kurtuluşun, insani özgürleşmenin, yetkin bir çözümlemesini sunuyor. “Gerçek, bireysel insan, ne zaman soyut yurttaşı kendinde yeniden-soğurup, bireysel insan olarak, günlük yaşamında, özel işinde ve özel durumunda cinsil varlık olursa, ne zaman insan kendi-güçlerini toplumsal güçler olarak tanır ve örgütler ve böylece toplumsal gücü kendisinden politik güç biçiminde ayırmazsa, işte ancak o zaman insani özgürleşme tamamlanmış demektir.” KARL MARKS
Yahudi Sorunu Üzerine
Yahudi Sorunu ÜzerineKarl Marx · Sol Yayınları · 1997463 okunma
Reklam
Bauer, yahudilere, kendi açınızdan politik özgürleşme istemeye hakkınız var mı, diye sorarsa, biz de tersinden şunu sorarız: Politik özgürleşme kendi açısından, yahudiden yahudiliğin, ve insandan dinin kaldırılmasını isteme hakkına sahip mi?
"İnsan hakları denen hakların hiçbiri, öyleyse, egoist insanın, sivil toplumun üyesi olarak insanın; yani kendi içine kapanmış, kişisel çıkarlarının ve özel kaprislerinin sınırlarına çekilmiş, ve topluluktan ayrılmış bir bireyin ötesine gitmez."
Sayfa 35 - Sol Yayınları
739 öğeden 481 ile 490 arasındakiler gösteriliyor.