Bir mağazada, "Bu pantolonun 34 bedeni var mı?" der gibi arkadaşlık uygulamalarıyla yapılan aşk seçimleriyle, günümüz insanının, "Hiç tanıyamamışım seni," hayal kırıklığı arasında bir paralellik olabilir mi?
İşte şimdi yarım kalan sevda şiirleri ayaklanıyor. Sonu mutlu bitmeyen tüm hikayeler başkaldırıyor sonsuzluğa...
Reklam
Oysa insan, hazmedemediği şeyin gösterişini yapar. Maddi manevi olarak doyuma ulaşmış kimselerde böyle bir çaba göremezsiniz.
"Bu mutluluk tablosunu gösterip de hasedinden çatlatmak istediğim kimsem yok. Aklıma gelmiyor yani. Geride bıraktığın kimsenin olmamasından ziyade,geride kimi bıraktığının aklına gelmemesinden büyük bir galibiyet olabilir mi?" söyle bana...
Doğanın da insanlar kadar onulmaz yaralar aldıgı bir dönemde yazmak gibi bir serinkanlılığa dayalı bir uğraş, ya sağırlığın ya da körlüğün sağladığı bir bencillik zırhı kuşanarak yürütebilirdi ancak. Yaşamak bir günü daha atlatmak demekti, o kadar.
Biri geliyor, hayatımıza bir makas atıyor; o yaşadığımız bölüm, bütünün dışına düşüyor." Tomris Uyar
Reklam
Acaba bizde ne 'eksik' de, insanların büyük çoğunluğu kendini bu kadar 'fazla' göstermeye çalışıyor?
İki kişi yalnız kalmaktansa, kalabalıkta yalnız olmak çok daha kolay.
Yorgunum. Verebileceklerimden, veremediklerimden yorgunum. Biriktirdiklerimden.
Ne de olsa ikimizde iki üç paragrafla geçiştirilmeyecek kadar zorlu bir çaba gösterdik aramızdaki şeyi anlamak için. Bildik hiçbir şeye benzemiyor ki.
Reklam
Günlerin tam içinde yaşamayınca, olanlara akıl erdiremeyince,bunlarla oyalanıyıruz işte, kahve pişirmek, çay demlemek...
"Bu yalınlığa varmak için ne kadar hırpalanmak gerektiğini biliyorum" Tomris Uyar
683 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.