Şöyle bi durup düşündükten sonra,
Aslında kimseye ihtiyacım olmadığını itiraf etmeliyim.
Az sev, üstünü ben tamamlardım derdim kendi kendime
Şimdi anlamını yitirmiş cümleler kadar
Boş ve manasız geliyor artık.
Gereksiz varsayımlarla ömür geçmiyor,
Şimdi geceye selam söyleyip duvarlarıma tebessümler bırakıyorum.
Ve artık sadece kendi
/... Gökten üç elmayı paylaşmak dileğinin,
ortak insanlık derdi olmadığını;
'masalımsı' olduğunu anladığım yıllarda
yüreğimden dilime giden tüm yolları tıkadığımı
hatırlıyorum.
Sonra hep öyle kaldılar ... /
Siyah Gözler
Benim yurt özlemim, benim sevdam.
Bugün bu ılık gecede,
Tatlı yabancı çiçeklerin kokusunu, alarak
Uyandim aydınlık bir hayata.
Benim yurt özlemim, benim sevdam.
Tüm şansım talihim ve talihsizliğim,
Sessiz bir şarkı gibi yazılan,
Karanlık masalımsı bir bakışa.
Benim yurt özlemim, benim sevdam.
Dünya ve tüm sesleri kaçışmakta,
Senin siyah gözlerinin derinliğine,
Gizli bir kraliyetin tahtı kuruluyor orada.
Herman Hesse
Çeviri: Gülşen Koch
Sevmek zor zanaat...
Sevmek zor zanaat Sevdiğim!
Ve gözlerin değer göğüme,
Ayrılığa dem vurmuş bir akşamüstü...
Göğsümde çırpınan kalbime vurur, yorgun kuş çığlıkları,
Hiç bir mevsim güz değildir, yapraklar hep yeşildir
Aralık hiç sokulmaz kapılardan kalbime,
Kaygı yoktur, zaman eskimez. Nasılsa !
Koşuyorum ben ayrılıksız bir vuslat bulmuş gibi ,
Koşuyorum ben; yol
Senin sabr-ı naz faslın bana gına
Getirmeden ayla geceme düşsün
Yürek bu iki elle emek vererek
Ormana bağla tutunur deniz olur
Toprağın bereketiyle hiç gidilmemiş
Yeni coğrafyaları göğsünde doğurur...
Mavi hercai menekşenin kardelene
Ettiği zarflar dolusu iç masalımsı iltifatlar
Zemheri soğuklarda kardeleni aslında
Güneşin aziz tacının zırhıyla korudu....
Niyet önemliydi baştan sona
Günahta sevapta bahaneydi..
Adli vakaa
Oynuyor perde de bir absürt komedya
Arka fonda cüzzamlı reisler
Tahta kurusu
Kıl kurdu.
Asaletin çolpalarından tutunuyor
Dik döşlü
Masalımsı prensesler.
Fantastik kitap hayranlığım kabardı önereceğinize inanmıyorum ama yapabilen varsa bana aksiyonlu olmaktan çok masalımsı olan roverandom, tehlikeli diyardan öyküler, peter nimble, aydağı tarzı bir şey önersin. Karakter temalı olmaktan çok mekan temalı; maceracı ve gizemli özellikle masalsı belki biraz da ürpertici bir tınısı olanlardan
Eğer biraz aksiyonlu ve masalsıdan çok çocukça olsun hadi diye alanımızı biraz genişletirsek Percy Jackson tarzı da olabilir
Beni Bana Anlat Desem
Bir varmış, bir yokmuş masalımsı bu şehirde yaşayan iyi yürekli kahramana, günün birinde ''beni bana anlat'' dedim.
Oturduğu koltuktan sadece başını kaldırdı, ellerimi avuçlarına aldı
ve,
Sıcaksın...
İçtensin...
Saf ve masumsun...
Biraz hırslı...
İyi niyetli...
Çokça kırılgansın...
Biraz çocuksun, biraz kadınsın...
Bazen de beyaz ama daha
Masalımsı hikaye
Sonra düşlerini anlatmaya koyuldu, masallarını. İnsan olmaya çalışan bir peri kızı tanımıştı. Onu yazdı. Peri kızına, insanlık zordur, demişlerdi de o inat ederek, denemek isterim, demişti. İnsanlığın gereklerini yerine getiremezsem, o zaman süslü kanatlarıma, ışıklı dünyama dönerim yeniden. Peri kızı ilk gece, bir bedeni var olmuş olmanın sızılarını duymuş, ısınmak için odun toplamış, lâkin onları yavrusu hasta bir kadınla paylaşmıştı. Ertesi akşam, açlıktan ayakta duramayan bir ihtiyara, çalılıklardan topladığı aluç tanelerinin tamamını vermişti. Son gün, durmadan ve bağırarak tartışan bir karıkocanın penceresi önünde durmuştu. Karıkoca çok gençtiler ve gerçeğin ne olduğunu tartışıyorlardı. Kadın, gerçek gönüldedir ve gözle görülmez, diyordu. Erkek ise, gerçek gözle görülür ve bedenleri doyurmaya yarar, diyordu. Az ötede Türkmen işi bir halının üzerinde henüz sekiz aylık bir bebek ağlıyordu. Hem acıkmıştı hem de seslerden korkmuştu. Onlara dönerek, gerçek bu değil mi, diye seslenmişti peri kızı. Ve insan olmaya hak kazanmıştı.
Nazan Bekiroğlu, Nun Masalları