Büyük bir merakla başlayıp hayranlıkla bitirdiğim nadir kitaplardan biri daha. Goerge Orwell' in kalemini daha önce hiç okumamış ve niye okumakta gecikmişim diye müteessirim. Uzun zamandır kitaplığımda duran ve okumamı bekleyen kitap, bu sayfada tanıdığım değerli bir şahsiyetin önerisi üzerine kitaplıktan çıkıp, yatağımın baş ucuna yerleşti. Çünkü
Butimar…
Mistisizmin ve realizmin , tasavvufun ve simyanın , hayal ve gerçeğin bir arada harmanlandığı postmodern bir masalımsı roman. Binbir gece masalları tadını veren, sadece tat vermekle kalmayıp ,masalın kokusunu ve nazarını da okuyanın suretine nakşeden bir kitap.
Olay bir rüya ile başlıyor. Savaş yıllarında Erivan’da geçen olaylar , kıyımlar , yıkımlar ortasında filizlenen bir aşk hikayesi. Olaylar ilerledikçe kitap ‘aşk’ üzerine mi yoksa ‘hırs’ üzerine mi binâ edilmiş ona okuyan karar veriyor.
Yusuf ve en yakın arkadaşı Behzad. Yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen bu iki dost bir sevda için kendilerini macera içinde bulur. Türlü tehlikeler ve akıl oyunlarıyla kendilerini muhafaza etmeyi başaran bu genç arkadaşlar, acaba kendilerini kendilerinden muhafaza edebilmeyi başarabildiler mi ?
Rüyasında bir kıza aşık olan ve yana yakıla rüyasında aşık olduğu kızı arayan bir genç, Yusuf…Aradığını bir düğünde görür ve peşine düşer. Kızın adı Butimar’dır. Ona ulaşmak için her yolu dener ve onu bulur. Bir araya gelişleri Yusuf’u mutlu eder fakat bir hırs ,delikanlıyı sevdiği kadını bile gözardı edecek kadar perdeler. Madde ve altın uğruna simya ilmine dadanan ve başına bu yüzden türlü felaket gelen genç adam ısrarla bu yoldan kendini men etmez ve sonu yalnızlığa varacak hatalarında mahkûm kalır.
Genel itibarı ile edebî ve tasavvufî olarak doyurucu bir eserdi. Yer yer tarihî, dinî, ilmî , fennî taraflarını da gösterip her telden insanın gönlünü ediyor. ‘Eyvallah bizi de unutmamış .” dedirtiyor.
Kitap bitince aklıma gelen son söz şu oldu :
“En çok seven öldürür sevdiğini”
Vesselam….
ButimarKaan Murat Yanık · Kapı Yayınları · 20153,986 okunma
"Okuduğum bütün romanlar sahici bir başlangıçla bitsin istedim."
Romanın bitiş cümlesiyle başlamak istedim ben de. Bitmemiş, bitememiş bir roman.. Ve 'belki de hiç bitmeyecek hayatlar' kapılarını aralıyor bu iki kapağın arasındaki 316 sayfada bize.Kitabı okurken inceleme metni oluşturmak gibi bir düşüncem yoktu; ancak karakterlere
Merhaba 1K okurları!
Kaçış, firar, kendinden sıyrılmak..
Adı ne olursa olsun, bazen yok olmak, bazen kaybolmak, hatta şöyle kendi varlığından arınıp, yeniden doğmak istersin. Yaşadıkların yük olur, hayatın çıkmaz sokaklarında kendine yeni yollar üretirsin. Ve bir gün alır bir kaç parça özel eşyanı yalnızlığın yolunu tutarsın. Ama bazı yollar da
Faruk Duman’in okuduğum kitapları içinde en yalın, en anlasilabilir kitabıydı ki diğerlerine göre daha az konsantrasyonla bile okumak mümkündü. Masalimsi bir anlatım, gizem, heyecan, doğa ve hayvanlar. Hayvanlara takılan isimler ilginçti; kartala verilen timsah ismi gibi. Hayvanların sadakati at ve köpekle çok güzel anlatılmıştı ki finalde köpeğin