"Her çocuk bir parça şair, biraz romancıdır. Gözünde masalların umacıları hokkabazlaşır; korkuyla oyuncak gibi vakit geçirir. Uyurken, anasına: 'Beni korkut!' diye yalvaran çocuk vardır. Heyecanı para ile satın almak için kaplan avına giden büyük para zenginleri gibi, çocuklar da hayat ve hayal milyonerleridir. Fakat bu talihli çocukların yanında, yaşlı insanlar kadar bedbaht olan çocuklar da vardır: Muhacir çocukları!.. Bir cılız çocuğu bir devlet, bir ordu kovalar. Göğüslerinden sarı maden gözler bakan, omuzlarından siyah süngü dişler uzanan harp umacılarının önünden, anasının elini tutarak kaçan bu bir damla insan anlar ki bunlar masalın değil, tarihin umacılarıdır."
Bu ülkedeki çoğu insan imkansız olan her şeyi tek tek kabul etti. O gün beni içine mıhlayan o insan yığınına öfkeliydim çünkü hiçbirini tanımadan her birini olmayan kardeşim gibi seviyordum. Nihayetinde aynı suyun, aynı dilin, aynı toprağın, aynı masalın insanıydık. Birbirimize muhtaç, bir o kadar da yabancıydık. Sırf o insanların çocukları saçmayı gerçek sanarak büyümesin diye ben daima halkın getireceği devrime inanacak, en büyük kazığımı da devrimden yiyecektim.
Reklam
Onsuzluk
Bugün günlerden yağmurlu bir cumaydı. İşten çıkmış otobüste kafamı cama dayayıp "çok eski şarkı" isimli müziği dinliyordum. Sözlerinde "iznin olmadan hala seviyorum seni" geçiyordu. Evet, onun izni olmadan hala onu seviyordum. Onu "kafamda dönüp duran plaklar" gibi çalıp duruyordum adeta... Sanki bedenime tüm
246 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Bazı acılar hiç kabuk bağlamazmış, hep kanarmış. Bunu bu kitapta bir kez daha görmüş olduk. Ben bu kitabı ilk 2017 yılında okumuştum. 7 yıl aradan sonra tekrar okumak nasip oldu. Ve satırların arasında gördüm ki acı aynı acı hatta daha da artarak. Çığlıklar aynı çığlık, sitemler aynı sitem... Kitapta yazılanlar sadece bir araştırma yazısı değil.
Tünel
TünelMehmet Akif Ersoy · Kapı Yayınları · 2017398 okunma
Askerler prensesin ayak kabısının tekini götürüp, prensesin kaçırıldığını söylemişler Kral tozu dumana katmamış. Kimse de ayakkabının tekini alıp kapı kapı prensesi aramamış. Çünkü bu masalın geçtiği ülkede, başkaları tarafından kaçırılan kızlar, geri alınmazmış. Bu kızların 'Beni geri götürün' deme hakları da yokmuş Prenses o gün, avcının külkedisi olmuş ve kendini fırının başında avcının anası ve çocukları için ekmek pişirirken bulmuş. Prenses daha on beş yaşındaymış..
Sayfa 76 - Fehime Halamı Kaybedip Tekrar Bulduğumuz GünKitabı okudu
188 syf.
10/10 puan verdi
Geleceğe "Altın Işık"
Ziya Gökalp’ın 1923 yılında bastırdığı Altın Işık adlı eseri, Milli Eğitim Bakanlığı 100 Temel Eser listesinde yer alan; sadece çocukların değil yetişkinlerin de okuması gereken önemli bir eserdir. İçerisinde manzum ve mansur olmak üzere 13 masal, Dede Korkut Hikayeleri’nden manzumlaştırdığı 2 manzume ve iki perdelik manzum bir tiyatro yer alır.
Altın Işık
Altın IşıkZiya Gökalp · Bilgi Yayınevi · 20181,495 okunma
Reklam
123 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.