Kayıp bir yıldız gibi düştüm gökyüzünden
Eski ben değilim artık , ruhum sersem.
Dünyam rengini yitirdi. Etraf zifiri karanlık , korkunç ve sessiz.
Gözlerimde ki ışık söndü. Bir gemi gibi yalnızlık denizinde savrulup duruyorum.
Her sevda yangın yerine dönerken , ben külümü savuran rüzgarım
Gözlerimde ki ışıltılar söndü , her şeyin değeri tükendi.
Umutlarımın yok olduğu gibi , kalbinde ki tahtlar da çöksün.
Sevgim kül , geleceğim dökük , içimde ki duvarlar paramparça.
Sensiz bir akşamda ölüme terk edilmiş bir ruh gibiyim.
Anılarım solgun , hevesim kırık , hiçbir şey eskisi gibi değil.
Uçurumun kenarında yalnız kalsam , kim tutar beni?
Masalın sonu hep yalnızlık , hayat bir fragman gibi.
Seni yitirdiğim , sokaklar artık tek sığınağım.
Eski hayaller yine sahnede , yalnızca içinde ben varım.
Derin bir üzüntü , kırılgan haller ve umutlar içindeyim.
Gemiyi terk eden kaptandan , mürettebatımdan kalan benim.
Daha kaç gün , kaç yıl bu acıyı sırtımda taşıyacağım bilmiyorum.
Hayat bir limandan , yelken açınca başka bir diyara giden bir kaptandan ibaret.
Seni keşke yine görsem , keşke bana yine sen gelsen
Bu yıkıntıyı ayağa kaldırsan , gelip de bana sarılsan keşke.
Asrın Asaf ~ Yıldız Yitimi