Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
192 syf.
·
Puan vermedi
Hepimizin bildiği o Pamuk Prenses,Sindrella ,Hansel ve Gretel gibi klasik haline gelmiş masalların bilinçaltına yolculuk yapmaya ne dersiniz? Farkettirmeden geleceğimize,düşüncelerimize şekil vermemizi sağlayan masalların içyüzünü gördüğünüzde çok şaşıracaksınız.Kullanılan metaforlar ,kadına toplumların bakışaçısı ve kadın ve erkek arasındaki güç mücadelesini o kadar iyi gözlemlemiş ki Melek Özlem Sezer'i bir kez daha alkışlamak geliyor içimden.Kitap yazarın bir tez çalışması ve 2010 yılında Halkbilimi ödülüne layık görülmüştür.Sosyolojiden,psikolojiye,felsefeye,siyaset ve dine yaklaşımını da işlemiş olup ,ebeveynlere de çocukları için seçecekleri masallar ve yapacakları yönlendirme konusunda yol gösterici bir kaynak olduğunu söyleyebilirim.Sanırım bu kadının tüm kitaplarını okumadan ölmek istemiyorum.
Masallar ve Toplumsal Cinsiyet
Masallar ve Toplumsal CinsiyetMelek Özlem Sezer · Evrensel Basım Yayın · 2011544 okunma
Masal analizi, diğer edebi metin incelemeleriyle karşılaştırıldığında, şu noktalarda özel dikkat gerektirir. Kaynağını ne kadar bireysel arzulardan almış olursa olsun, son döneme kadar daha çok halk anlatı geleneğine dayandığı için yaşamaya devam etmesi toplumsal kabule bağlıdır.
Reklam
192 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Yıllarca hayranlıkla dinlediğimiz masal ve öykülerin toplumsal cinsiyeti pekiştiren en tehlikeli unsur olduğunu öğreten kitabın sarsıcı olduğunu söyleyebilirim. Farkındalık oluştururken kitabın sonunda çözüm niteliğindeki tavsiyeler de oldukça etkileyici.
Masallar ve Toplumsal Cinsiyet
Masallar ve Toplumsal CinsiyetMelek Özlem Sezer · Evrensel Basım Yayın · 2011544 okunma
SOSYOLOJI OKUMALARI (200 kitap)
SOSYOLOJİ’YE GİRİŞ Bu Ülke- Cemil Meriç Devlet - Platon Eric Voegelin İnsanlık draması - Bengül Güngörmez Siyaset Bilimi- Atilla Yayla Gorgias- Platon Sosyoloji- Anthony Giddens Öküzün A'sı-Barry Sanders Sosyolojik Düşünmek-Zygmunt Baumann Yasakoyucular ve Yorumcular-Zygmunt Baumann Akışkan Aşk- Zygmunt Bauman Minervanın
Altben Toplumsal Cinsiyet
Bazı masallarda, çirkin bir kurbağanın içindeki gerçek güzellik gösterilerek kişiye belli bir bilgi kuramı aşılamaya çalışılır. Fakat büyünün bozulması için öpücüğe gereksinim duyan hayvan, her zaman için yakışıklı bir prenstir, prenses değil.
Sayfa 25 - Efrat Tseelon- Kadınlık Maskesi (Çev: Raşide Kekeç Ekin Yayınları)Kitabı okudu
"Erkeğin güzeli olmaz," bu bilgi kuramının Türkçe deyişlerdeki karşılığıdır. Böylece hiç de cezbedici olmayan bir evlilik, zaten "erkeğin evlenince kadına güzel geleceği" ya da değişeceği, ancak bunun karısının sevgisine, sabrına, kadınlık başarısına bağlı olduğu gösterilerek mümkün kılınır. Bu vaat, kızlarını takas ekonomisi içinde kullanmak isteyen ailelerin işini de kolaylaştırmaktadır. (Tılsımın bozduğu güzelliğine gerçek aşkın öpücüğüyle geri dönen erkek ya zengindir ya prens.) Kadınsa altbeninde masalın bu rahatlatıcı fantezisiyle bir süre oyalanır. Bu, umutla bekleme aşamasıdır, sonra da kararsız bir obsesyona geçilir. Metamorfozun anahtarının kendisinde olduğu söylenen eş, bu anahtara uyacak bir kilit bulmak için ömrünü tüketirken ikili bir acı yaşar: Sevmediği, huysuz ve çirkin bir adama katlanmak ve onu dönüştürümediği, dahası sevemediği için kendini suçlamak. Ancak başka bir seçeneği olmadığı ve hocasını değil de kendini ya da yaşamını değiştirmeyi aklına getirmesi bile imkânsız kılındığı için, en azından kaderciliğin verdiği huzura sahiptir.
Sayfa 25 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Reklam
Masal bir aysberg gibi istediği kadarını göstererek, ama dev cüssesinden de vazgeçmeden, tam da arka planındaki toplumsal ideolojiye uygun, ustaca kurgular yapmış, ayrıca simgeler ve amaçları açısından tutarlı davranmıştır. Bu masallarda bir ölünün öpülmesinin normal koşullarda dehşet verici olabilecekken dikkat bile çekmemesi de, evrensel bilinçaltında simgelerin yerli yerinde anlaşılmasından kaynaklanıyor olsa gerek. Öte yandan yine müthiş bir dikkat söz konusudur: Prensesi ancak bir prens öper ve sınıf düzeni korunur. Prenses gözlerini açar açmaz, onca özenle koruduğu cinselliğine yapılan müdahaleye karşı hemen aşık olmak dışında hiçbir tepki vermez. Oysa burada iki ihlalden söz edebiliriz: Bir ölünün öpülmesi ve rızası olmadan öpülmesi, öpüşme cinsel birleşme simgesi olduğuna göre de bekâretin bozulması.
Sayfa 29 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Çocukluk oyunları da kıza kalmanın, oğlana gitmenin simgelerini aşılar. Oğlan tahta atla, arabayla, kılıçla, sapanla macera alıştırmalası yaparken; kız bebekle evcilik oynar. Biri dışsal olanı, yabancılarla ilişki içine girmeyi; diğeri ise içsel olanı ve onun ilişkilerini benimsetir. Aynı şekilde çocukluktan itibaren ana-bababın yaşlılık dönemine dair sorumluluk, kız için duygusal destek ve ev işleri, erkek içinse ekonomik yardımdır. Ki ekonomik olan da zaten dışsaldır.
Sayfa 37 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
... kapitalist, her türlü eksikliğini para aracılığıyla kapatma eğilimindedir.
Sayfa 44 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Masal gibi yaşam: Erk Egemen Dünya
Ezilen ve başkaldıramayan çocuk, kahramanın zaferine ortak çıkarak doyum sağlar. Ve eğer bu akıllı bir masalsa; kahraman aracılığıyla ruhsal, sosyal ve fizikî koşullarda mücadele yöntemleri hakkında bilgi edinir. Ancak pek çok masalda yanına kâr kalan cinsiyetçilik, kadını ödül-nesne olarak görme, ego şişmesi, acımasızlık, intikam, iyi ve kötünün çok keskin ve birbirinden kolayca ayrılabilir olduğu zannı, başarı için düşünmeye dair eğitimlerin değil, fiziksel gücün ve alt etme yeteneğinin yeterli olduğu fikridir.
Sayfa 46 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Reklam
Margaret Mead, kadınların tarih boyunca özgürlüklerinin, ekonomik varlıklarının, kendi çocukları üzerindeki haklarının hep erkeklerle kişisel ilişkilerine bağlı kaldığını anımsatır. Mead'e göre güvenceden yoksun kadının, gerekli ekonomik ve toplumsal nesnelerin sağlayıcısı erkekle ilişkisindeki endişe, eğer böyle görünmek isteniyorsa kadınları "kıskanç cins" yapmıştır. Bu nedenle kadın yalnızca kocasına değil, oğluna karşı da kıskançtır. Çünkü oğlan çocuk hem itibarını, hem de geleceğe karşı güvencesini sağlayan; aynı zamanda sorunlu ailelerde kocasının yerine sosyal ihtiyaçlarını gideren, iltifatlarıyla anneyi sevgili gibi şımartan, düğünde cenazede ona eşlik eden partneridir. Bu anlamda anne-çocuk, gelin-kaynana ilişkisini düzeltmek için önce evlilik ilişkisini normalleştirmek gerekir. Masallarda da genel olarak, dul kalan kaynanaların gelinine karşı daha kıskanç olduğu söylenebilir. (...) Ebeveynlerin bir çocuğa daha düşkün olması, onu kendi tarafında tutmaya muhtaçlığı, çocuğun yitik eşin işlevlerini yüklenmesine kadar varır.
Sayfa 81 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
192 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Masalların cinsiyetçi yaklaşımıyla ilgili detaylı bir inceleme. Prens tarafından kurtarılmayı bekleyen prensesin aslında kadınlara verdiği "Kadınlar kurtarıcı bir erkeği olmadan hiçtir, kadınlar acizdir" mesajı; Pamuk Prenses, Uyuyan Güzel gibi masallarda verilen bekaret mesajları gibi farklı bir açıdan bakabildiğiniz detaylı bir sosyolojik analiz yapılmış.
Masallar ve Toplumsal Cinsiyet
Masallar ve Toplumsal CinsiyetMelek Özlem Sezer · Evrensel Basım Yayın · 2011544 okunma
"... kapitalist, her türlü eksikliğini para aracılığıyla kapatma eğilimindedir."
Sayfa 44
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.