Mོ

Hadis-i Şerif: "Sizden biri, kendisi için istediği bir şeyi kardeşi için istemedikçe hakkıyla iman etmiş sayılmaz." Yermük'te, savaş bitmiş, savaş meydanında yaralılar var. Huzeyfe (ra), elinde bir kırba su ile dolaşırken, "su" diye inleyen amcasının oğlu Haris'i görüyor. Suyu ona götürdüğünde yakında "su" diye inleyen İkrime (ra) fark ediliyor. Haris, İkrime'yi işaret ediyor, kırbadaki suyu ona gönderiyor; Huzeyfe oraya gidiyor, fakat ona gittiğinde Ayyâş'ın (ra) inlemesi işitiliyor, o da "su" diye inliyor; İkrime de "O arkadaşıma götür." diyerek reddediyor suyu ve Ayyâş'a götürdüğünde ise onu ölmüş buluyor. Tekrar İkrime'ye dönüyor, o da ölmüş. Haris'e geldiğinde o da ruhunu teslim etmiş...
Reklam
272 syf.
·
Not rated
·
Read in 51 days
Ve'l-Asr
Ve'l-Asrİsmet Özel
8.9/10 · 1,085 reads
...hepimiz sadece felâketi önleyecek tutum ve davranışları birer umut ışığı sayıyoruz. Bırakın felaketi önlemeyi, hangi hareketlerin felâketi geciktireceğini düşünüyorsak onlara yer açmaya dünden razıyız. Bu sebeple eleştiriler bir ideali veya ideal bir durumu ölçü alarak yapılmıyor.

Reader Follow Recommendations

See All
Biz Müslümanlar yerküre üzerinde insan oluşun tek gerekçesiyiz. İnsanlığın bir parçası değiliz. İnsanlığın mihveriyiz. Kâbe yalnızca dünyanın değil, kâinatın merkezidir. Her namaz kılan ezelî ve ebedî gerçekliğin tek mümkün ifadesine ulaşan davranışı göstermiş oluyor. Her oruç tutan yaratılmış yaratıkların tek mümkün konumunun ne olduğunu belirtmiş oluyor. Her zekât veren dünya hapishanesinden kurtuluşun tek mümkün yolunu genişletiyor. Her kelime-i şahadet getiren Alfa ve Omega arasındaki, ilk ve son arasındaki hakikati idrak ediyor.
Toplum hasta, çünkü biz insanlar kaderimizin kendi elimizde olduğu varsayımına uygun davranıyoruz. Karşımıza çıkan meselelerde çözümü yine o işi mesele haline getirenden bekliyoruz. Kendimizi "müstağni" saysak bile, kendi istiğnasından güç alarak hareket edenlerle birlikte yaşamayı reddetmiyoruz.
Reklam
Kalbini murakabe eden, öyle ki kalbinin derinliklerine ve kapalı noktalarına vâkıf hâle gelen, bununla birlikte ahvâlini ve vasıflarını düzeltmeye muktedir olan, vasıflarını bu hâl üzere dâimî surette korumaya muvaffak olan her kul, kalbine nazaran müheymin demektir.
Kendi başına bir şey yapamıyorsan başkasıyla hiçbir şey yapamazsın. Herkes başkasını yetiştirmeye kalkışmak yerine, kendi sorumluluğunu yüklensin.
616 syf.
·
Not rated
·
Read in 56 days
Şifa-i Şerif Şerhi 2
Şifa-i Şerif Şerhi 2Kadı İyaz
9.8/10 · 194 reads
Hayat devam ederken yapıp ettiklerimizin daima gözetim altında olduğu bilinciyle yaşamak bizi ileri götüreceği gibi hayatımız sona erdikten sonra dahi en küçük iyilik yada kötülüğün kaybolmayacağını bilmek amellerimizdeki sürekliliğin en büyük teminatıdır.
Her şeyin farkında olan, tüm ihtiyaçlarımızı bilen ve onları gidermeye mutlak kudret sahibi olan, bizi en yakından gözetip kollayan bir Rabbimiz olduğunu bilmek; olmasını istediğimiz şeylerin bilindiğini, olduğunda O'nun ihsanı, olmadığında da O'nun takdiri olduğunu kabullenmek kâinatla kusursuz bir uyum içinde olmamızı sağlar. Huzurun kaynağı da budur.
Reklam
Herkes neyi düzelteceğini, neyin düzelmesi gerektiğini biliyor; ama bu düzelecekler, düzeltilecekler arasında kendisi yok.
...anladıklarımızla dost oluruz, ancak dostlarımızı anlarız. Artık anlayamadığımız dostlarımızı kaybederiz. Düşmanlarımızı ise anlamamız mümkün değildir. Onlar anlamadığımız kadar düşmanımızdır. Oysa onları öğrenebiliriz. Onları çok iyi öğrenerek bize verecekleri zararı en aza indirebiliriz.
Eğer Müslümanlar Allah'ın emirlerini yerine getirmede ihmalkâr davranmamış ve bununla birlikte kurtuluş zamanını kendilerinin tespit edemeyecekleri gerçeğine kendilerini bırakmışlarsa kendilerine hayrın isabet edeceği ümidini de muhafaza etmiş olurlar.
7.6k öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.