Üniversiteye ilk geldiğim sene, derslerim çok kötü idi. Avarelik çağımdı.
Nereden buldum bilmiyorum, Ege Üniversitesi Hastanesindeki lösemili çocuklar için yardım kampanyasına dahil oldum. Bir zaman sonra o çocukların "trombosit" denen bir maddeye ihtiyaçları olduğunu ve bunun kandan sağlandığını öğrendim. Ben de bağış için gittim.
Evleneceğim hanımefendi...
“Kütüphanemiz için alışveriş yapmaya devam ediyorum. Sen şimdilik bu kitaplardan alma olur mu daha çok kitap aldım. Bunlar sadece görünen kısmı. Sen masraf etme bunlara..."
You 'Tüp' lü kanalıma hoş geldiniz!
Çocuklara örnek olmak için yanlarında kitap okurum sürekli.. Ne biliyim ilk defa belki de.. Bu kadar canla odaklandılar, elimdeki kitaba. Öğretmenim ne okuyorsunuz?
Aslında onların celp eden kitabın içeriğinden ziyade; başlığıydı. Dijital kuşak tabi, onlara da hak veriyorum. Bir nevi hayatlarında eğriyi
George ORWELL /İyi olmamın mümkün olmadığı bir dünyadaydım.
"Yılda ne kadar harcıyorsunuz kitaba?"
"Kitaplar çok pahalı değil mi, el yakıyor."
"En iyisi kütüphaneler..."
"Ben PDF okuyorum."
"Sahaflar candır."
Son zamanlarda birçok defa şahit olduğumuz cümleler. Biri veya birkaçına mutlaka kulak misafirliği yapmış ya da doğrudan yaşamışsınızdır.
Ne kadar aptalca düğün adetlerimiz var. Kornaya basarak şehir turu atmak, havaya ateş açmak ; altın, eşya, gelinlik, damatlık, tuzlu kahve, traş, saç baş, bahşiş, çalgı ıvır zıvır bir ton lüzumsuz masraf ve vakit kaybı...