..Mastürbasyon ahlaksızlık sayılarak saldırıya uğramaktaydı. Erkek çocuklar için özel kafesler yapılıyor, erkeklik organı bunun içine hapsediliyordu. Organda herhangi bir dikleşme oldu mu bir çıngırak haber veriyordu bunu. Öğrenim süresinin uzamasıyla birlikte, İngiliz kolejlerinde zorunlu cinsel perhiz kuralına saygı göstermekte güçleşti. Bunun üzerine, 1860'dan başlayarak düşünceyi başka alanlara çekmek için sportif çalışmalar geliştirildi. Oysa daha önce kimse rağbet etmiyordu bunlara.
Dersim'e...
Kanla sulanmış bir coğrafya
Papatyaların canı çekilmiş özüne
Karanfiller küsmüş cenaze törenlerine
Metropol de vicdan en büyük mastürbasyon
Medeniyet beşiği Dersim'de
Gündem de gülmek ne büyük ayıp...
''.. E vallahi bravo! Pekiiiii, dünyadaki en büyük suç nedir, söyle bakalım delikanlı. Madem bu kadar malumatfuruşsun, söyle.'' .... Gazateci, '' Herhalde cinayet'' diye mırıldanıyor. '' Hayır'' diyor üstat , '' daha büyük.'' Herkes bakışlarını uzak yerlere dikiyor.. Biri '' intihar mı?'' diye soruyor. Üstat keyifli gününde. '' Hayır'' diyor, '' o da değil,sınıfta kaldınız hepiniz beyler.'' '' Sınıfta kaldınız, çünkü dünyadaki en büyük suç mastürbasyondur. Neden derseniz, her mastürbasyonda milyonlarca insan çöpe gider. Rönesans görmüş mastürbasyonlarda müstakbel Leonardo'lar lağım sularına karışır. Habsburg mastürbasyonlarında Mozart'lar sele gider. En büyük büyük cinayet mastürbasyondur azizim. Bence cinayet ve intihar serbest bırakılmalı, mastürbasyon yasaklanmalı.''... ''Ama size serbest'' diyor üstat. '' Ben Rönesans'tan falan bahsettim. Sizinkilerde olsa olsa milyonlarca iki ayaklı hayvan eksilir.
genç bir yazarın ilk romanıymış. roman mı dedim okuyunca? olsa olsa bir öykü kitabının içindeki bir öykü aslında bu. tek başına bir öykü kitabı bile olamaz. ki roman hiç olamamış.
çok kısa, 80 sayfa kadar. yarım saatinizi almıyor. ama çok iyi bir yarım saat değildi.
hikayenin başı bölük pörçük, konuyu çok dağıtmış, öyle ki durup durup eee ne anlatıyordu şimdi nerdeyim diye düşünebiliyorsunuz. bunun dışında hikayeye girmesi bile çok uzun sürmüş ki neredeyse kitabın yarısına denk geliyor bu.
ve boşluklar mevcut. o oraya neden geldi, ne zaman geldi gibi çok çok basit anlaşılmazlıklar, aslına bakarsan boşluklar var.
bende şu hissi uyandırdı. kısa bir öyküymüş beğenilmiş, hadi bunu geliştir de kitap olsun demişler, ve ortaya böyle saçma sapan, roman denilen ama bir şeye benzemeyen bir şey çıkmış.
bu sebeptendir sanırım; lafı çok döndürmüş dolaştırmış, gereksiz betimlemeler, saçma benzetmeler, sadece dikkat yoğunlaştırmak için olduğunu düşündüğüm penis, mastürbasyon gibi kelimeler kullanılıp benzetmeler yapılmış ki, abes ve eğreti durduğu hemen anlaşılıyor öyle çok iyi bir edebiyat okuru olmamıza gerek yok.
özetle; bir yerlerde denk gelirseniz yarım saatinizi doldurmak için dahi okumayın derim. yazık.
İtlafOzan Can Özübal · Raskol'un Baltası · 20128 okunma