Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Kitap mastürbasyon hakkında bilgi veren bir kitap değil öncelikle. Kitap çok bilinmiş kişilerin mastürbasyon hakkında görüşlerini ve yazdığı yazılardan mastürbasyon hakkındaki bir iki cümleleri alınmış. Bu konu hakkındaki kitabın 31 sayfa olması kitaba espri katıyor binevi. Kitap görsellerle süslenmiş ama bu mastürbasyon ile ilgili görseller değil :D Bunun haricinde toplasan 5 sayfa etmeyecek kadar az yazı var. Kitabı böyle ayaküstü okumak için PDF olarak indirmiştim. Tam da öyle bir kitaptı. Beş dk içinde bitti. Çoğu yazıyı da gülerek okudum. Ne bir şey kazandırır ne bir şey kaybettirir. İki gülüp geçeceğiniz tarzda bir kitap:)
İki kelime etmeden gitmeyeyim, zira kitapta anca iki kelime bulabiliyorsunuz :D
Öncelikle kitabın sayfa sayısı ilgi çekici. Yayınevi bizleri trollemiş arkadaşlar. Mastürbasyon üzerine kitap bas sayfa sayısını da 31 olarak belirle, şaka galiba bu :D
Yayınevi belirlemiş diyorum çünkü kitaptaki cümleleri toplasan 5 sayfa ya çıkar ya çıkmaz. Sayfaları doldurmak için bol bol resim çizilmiş ama bu resimler de alakasız resimler.
Mesela bir sayfada gemi resmi, diğer sayfada kitap okuyan bir adam.
Gelelim kitabın konusuna:
Mastürbasyonun "zina ve ensest ilişkiden bile" daha kötü olduğunu düşünen bir grup insana karşı "gerçek erkek"liği savunmak istemiştir. Aslında bu kitap bir konuşmanın kayıt altına alınmış basımıdır. 1879 yılında Paris'te şairlerden ve yazarlardan oluşan bir kulüpte mastürbasyon hakkındaki iyi ve kötü yorumları dile getirip farkındalık yaratmaya çalışmış.
Ama işte şuraya yazdığım birkaç satır bile kitaptaki satırlardan daha fazla yer tuttu. :)
Açıkçası tam bir hayal kırıklığıydı. Çünkü kitabın hem isminden hem de yazarından çok umutluydum. Hepimizin bildiği Tom Sawyer'in Maceraları kitabının yazarı ve "Mastürbasyon İlmi Üzerine" başlığını görünce mastürbasyon yapmaya dair derin felsefi incelemelere girişileceği düşüncesindeydim. Fakat ne büyük yanılgı! Avrupa turu yaparken Twain, "Fransa'da ne yaz, ne kış, ne de ahlak var," demiştir. Bu bağlamda 1879 yılında Paris'te yazar ve şairlerden oluşan bir klüpte "Mastürbasyon İlmi Üzerine Birkaç Düşünce" isimli konuşmasını yazar ve okur. O akşam Twain oldukça ısrarlı bir şekilde boğuşmaya karar vererek konuyu ele alır. Kitap incecik ve kimi düşünürlerce, dünyaca bilinen insanlar tarafından mastürbasyona dair yüksekten atılan kimi zaman da getekli olduğuna dair yapıcı yorumların barındığı, okurken kimi yerlerinde gülümseyeceğiniz ama onun haricinde size bir şey katacağını düşünmediğim bir kitap. Hatta ön sözü bile size daha çok şey katacaktır zira kitabın yayımlandığı dönemdeki koşulların bahsi geçiyor. Yani kısaca hiç tatmin olmadım ve beni hayal kırıklığına uğratan bir kitaptı, bunun yerine Starbucks'tan bir tatlı alabilirsiniz.
5/10 puan verdi
Mark Twain'in konuya dair yazmış olması epey güldürmüş, "İncilin Ayıp Kısımları" adlı Türkçe'ye çevrilmemiş bir kitabın yazarı bir başka Amerikalı Sam Torode'nin son derece eğlenceli tanıtım yazısı, kitabı satın almama neden olmuştu.
Sonuçta Hasan Ali Yücel klasikleri arasına girmiş, orta okul çocuklarının bile ellerinde gezen kitapların yazarı Twain. Kendimce zihnimde böyle bir tezat kurup eğlendim ne yalan söyleyeyim. Muzırlık işte.
Mastürbasyon üzerine yazamaz mı? Ne münasebet! Elbette yazar. Ancak kitabın kendisi, Twain'in konu üzerine kalem oynatmış olmasından daha komik değil. Tarihten aşina olduğumuz bir takım meşhurların mastürbasyon hakkındaki esprili sözlerini okuyoruz. Zaten fihrist inceliğinde bir kitap, dolu dolu metin beklerken her sayfasında, yarısının çizim, kalan yarısının da bir-iki cümleden ibaret olduğunu görünce hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Ayrıca söz konusu meşhurların sözleri dediysem de tümü Twain'in uydurmaları. Jül Sezar'ın mastürbasyon hakkında kelam etmişliği vaki değil yani.
Altıkırkbeş'in tanıtım/reklam işlerini çok iyi kotardığı kesin.
Kitabı satın alacağınız kitabevi çalışanı ya da sahafla gireceğiniz enteresan diyalog dışında bir şey beklemiyor sizi.
Bence.
MASTÜRBASYON İLMİ ÜZERİNE
Yazar:MARK TWAIN
Çeviren: Barış Taneri
Yayınevi: Altıkırkbeş Yayınları
Sayfa: 31 sayfa
Basım Tarihi: 1. Baskı Mayıs 2014
Avrupa turu yaparken Mark Twain, ‘’ Fransa’da ne yaz, ne kış, ne de ahlak, var, ‘’ demiştir. Bu bağlamda 1879’da Paris’de yazar ve şairlerden oluşan bir klüpte ‘’ Mastürbasyon İlmi Üzerine Birkaç
Mark Twain
Günlük rutin yürüyüşlerimden birinde Dost Kitabevi‘ne girip- Ankaralı olanlar iyi bilir- ülke ülke ayırılmış raflar arasında gezinirken Amerikan Edebiyatı bölümünde “Ademle Havva’nın Güncesi” isimli kitabı görmemle başladı Mark TWAİN tutkum. Yaratılış teorilerine, Adem ile Havva hikayelerine oldum olası ilgi duymuşumdur. Hele bir de bunun günlük olarak yazılması daha de cezbedici geldi. Adeta içtim kitabı. Kadın erkek ilişkilerine muhteşem oerspektifler sunan Ademle Havva hikayesi değil yalnızca diğer öykülerden de büyük haz aldım. Sonrasında pek okumayan birçok arkadaşıma-özellikle kadınlara- okutup kitaplara ilgilerini çektim. Hatta hala bir arkadaşıma emanet kitabım. Yazar temelli okumalar yaptığımdan diğer kitaplarıyla ilgili bakınmaya başladım. 6:45 yayınlarının 6,31 TL fiyatla :) sattığı ve yazarın Avrupa turu yaparken ”Fransa’da ne yaz, ne kış, ne de ahlak var” diyip 1879 yılında Paris’te yazar ve şairlerden oluşan bir topluluk için yazıp okuduğu “Mastürbasyon İlmi Üzerine” kitabını aldım. Twain alaycılığıyla yazılmış bu kitapta ‘Mastürbasyon’ konusunda enteresan bir şey :) Twain‘e olan ilgim artmaktaydı. Mayıs ayında çocukken okuyup hiçbir şey anımsamadığım “Tom Sawyer’in Maceraları”nı edinip geçtiğimiz hafta okudum. Biraz ritimsiz başlasa da gitgide açıldı. Çocukların yüreğinde içgüdüsel olarak bulunan serüven duygusunu bu kadar naif, duru ve akıcı bir şekilde anlatan nadir bir eser. Yine çok beğendim. Artık yeni Twain’lere...
