Okurken acaba benim de 'içimde şeytan' var mı diye sorgulatan bir eser. Yaptığımız yanlışları, hataları kabulleniyor muyuz yoksa biz de suçu şeytana yükleyip kenara mı çekiliyoruz? İşte bunun cevabını veriyor Sabahattin Ali... İçindeki şeytanı kendi günahlarını ört bas etmek için yaratıyor insanoğlu.
Konu basit bir aşk hikayesi gibi görünse de bize insanların ve toplumun karanlık taraflarını bir ayna gibi gösteriyor.
Çaresiz bir kız olan Macide ile insanlara hayır demesini beceremeyen, parasızlık içinde yüzen, kapana kısılmış ama özünde iyi bir adam olan Ömer...
Yazıldığı dönem de göz önüne alındığında aydın gibi geçinenlere, kendine ait bir fikri bile olmayanlara da bir eleştiri.
Beni en çok etkileyen cümleyi buraya bırakıp iyi okumalar diliyorum.
"Sana teşekkür borçluyum evlat… Bana dünyanın hakikaten suratına tükürülmeye bile değmez olduğunu ve bu dünyada suratına tükürülmeyecek bir tek, ama bir tek insan bile bulunmadığını sağlam bir şekilde ispat ettin."