Sedat Pekmez ...
SUSURLUK ÜZERİ AZ 28 ŞUBAT!.. Bana da bu “Sedat Peker ne diyor, ne yapıyor, nedir bu olay hocam?” diye soranlar var. Ben olayların kralını 17- 18 yaşlarında fiilen yaşadığım için “olayın kendisini” önemseme konusunda biraz tutumluyumdur. Bir meslek alışkanlığı olarak da “nedenlere ve sonuçlara” bakarım. Peki hadi bakalım o zaman... Sedat
İlk kez öldürdüğünde bir değil, sanki bin kişiyi öldürmüş olursun. Yeni doğmuş ve annesi tarafından emzirilen o bebeği öldürmüşsündür. Babasının başını okşadığı o çocuğu da, bir genç kıza aşkını ilan eden o delikanlıyı da, zavallı bir kadının kocasını da, savaşa giderken ailesi tarafından uğurlanan o masumu da...bütün bu kişileri öldürmüş olursun. İkinci kez birini öldürdüğünde alt tarafı bir tek kişiyi öldürmüşsündür. Üçüncü kez ise, kimseyi öldürmüş sayılmazsın.
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
"MASUM TARAF..."
- "... İnsan, kendi ağrısını herkesin ağrısından büyük zanneder. Hastalığın en masum tarafı da budur. O esnada cömert olacağınıza mı söz vermezsiniz, bundan böyle kimseyi üzmeyeceğinize mi, ölçüsüz yaşadığınız bütün günlere çekidüzen vereceğinize mi? ,Her şeyi düzeltecek bir inanç kaplar içinizi. İyileşince hemen unuttuğunuz. Ta ki yeniden bir yeriniz dökülünceye kadar!.."
Atatürk'ün örtünmeyle ilgili düşüncesi
Ben sanıyorum ki bu millete, bu memlekete cümlenizce malum olduğu gibi şuradan buradan gelmi olan bu kötü âdet -ki ne din, ne ahlâk ve ne tabiat bunu kabul etmez- ve ne de Allah emretmiştir. Bu kötü halleri Batının süslü romanlarına süslü bir tarzda geçirenler yine saraylardır. Çünkü saraylar hakikatan yukarıdan aşağı açık bir kafesle ayrılmı birtakım yaratıklarla dolu idi. Kasabalarda ve şehirlerde yabancıların dikkatini çeken önemli manzara ve ifade olunan önemli hal cümlemizce malumdur ki, daha çok örtünme şekli üzerinde tespit edilmiştir. Bu örtünme şekline bakanlar hüküm veriyorlar ki, kadın evinden başka bir yer görmez ve göremez. Çünkü sokağa çıktığı zaman gözü ve her tarafı kapalı olmaya mahkûmdur. Efendiler bu örtünme şekli din icabı da değildir. Hatta o kadar değildir ki, meşru da değildir. Din gereği örtünmeyi ifade etmek lazım gelirse kısaca diyebiliriz ki, kadınların örtünmesi, külfet gerektirmeyecek ve adaba uymayacak şekilde olmamak şartiyle basit olmalıdır. Bu dediğim ifade ile ortaya çıkacak olan örtünme şekli belki Batı âlemindeki örtünme şeklinden az çok farklı olabilir. Fakat meselenin önemli noktası hemen uymak da değildir ve böyle bir şey aramaya da mecburiyetimiz yoktur. Yeter ki örtünme şekli kadını hayattan, faaliyetten ve insanlıktan ayıracak, meşru olmayacak dereceye getirmemi olsun.
Aşkta masum yalanların suçlularından daha tehlikeli olduklarını, daha doğrusu, en iyi niyetli, fakat gizli tertiplere dayanan yalanın, masum veya suçlu hiçbir çeşidine aşkın tahammülü olmadığını anlattım. Bu gizliliklerin, ileride, samimi taraf lehine bir ayrılık hazırladıklarını, çünkü onun mahrum olduğu bir huzur ve emniyeti kaybetmekten pervası olmadığını, fakat aldatan tarafın emin olduğu bir sevginin bütün hazlarından ve gururundan mahrum kalmak işkencesine uğrayacağını anlattım sana.
Sayfa 235Kitabı okudu
"İlk kez öldürdüğünde bir değil, sanki bin kişiyi öldürmüş gibi olursun. Yeni doğmuş ve annesi tarafından emzirilen o bebeği öldürmüşsündür. Babasının başını okşadığı o çocuğu da, bir genç kıza aşkını ilan eden o delikanlıyı da, zavallı bir kadının kocasını da,savaşa giderken ailesi tarafından uğurlanan o masumu da... Bütün bu kişileri öldürmüş olursun. İkinci kez birini öldürdüğünde alt tarafı bir tek kişiyi öldürmüşsündür. Üçüncü kez ise kimseyi öldürmüş sayılmazsın."
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 551 ile 560 arasındakiler gösteriliyor.