Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Masume

208 syf.
9/10 puan verdi
‘Ben yalnızca herkes gibi yaşamak ve sonra ölmek istiyorum.’ “Kötü varlıkların (goblinlerin) dünyada insanları öldürüp yediği bir dönemde Bay Sawyer , ölen karısını yeniden dünyaya getirmeyi istemektedir. Bunun içinde yasak kitapta bulunan bir tarifi harfi harfine uymalıdır. Bu tarifteki malzemeleri de ararken Bay Sawyer’ı yeni dostluklar yeni maceralar beklemektedir. Manga 200 sayfadan oluşmaktadır. Mangayı bir günde okudum. Oldukça akıcı olan bu mangayı herkese öneririm. Konusu bakımından hem farklı hemde eğlenceli bir manga.”
Marry Grave 1. Cilt
Marry Grave 1. CiltHidenori Yamaji · İthaki Yayınları · 2022116 okunma
Reklam
672 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
“Doğa her şeyin dengede olmasını ister, bize öğretilen ilk şey budur.” Dördüncü kanat kitabının dış kapağında “Uç ya da öl” yazmaktadır. Kitabın konusunuda başlığına bakarak anlayabiliriz. Ejderhaların bulunduğu vadide amaç ejderhalar ve mühürler yoluyla vadiyi tehlikelerden korumaktadır. Ama ejderhaların vadiyi koruması içinde insanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Çünkü ejderhaların üzerlerine biniciler (ejderha tarafından seçilmiş insanlar) biner ve savaşa birlikte giderler. Ancak binicilerde kolay seçilmez. Çünkü her ejderha kendi binicisini seçer ve asıl önemli olan o binicininde savaşa ne kadar hazır olduğudur. Ana karakterlerimizden biri olan Violet Sorrengail kendisini hep katipler bölüğünde hayal eder. Ancak bir gün annesi General Sorrengail onu zorla Biniciler Bölüğüne gönderir ve Violet’in binici olmasını istediğini söyler. Fakat biniciler bölüğüne girmek hiç kolay değildir. Başta zorlu bir sınavdan geçerler devamında ise ejderhalar için herkes birbirini öldürebilecek kapasitedir. Narin bir vücuda sahip olan Violet’i neler beklemektedir? Liderlerin sakladıkları büyük sırlar neler ve savaş çok mu yakında başlıyor? Dördüncü kanat kitabı ilk sayfasından itibaren beni kendisine çekti ve hızlı bir şekilde okudum. Uzun zamandır fantastik kitap okumuyordum ve bu kitap çok iyi geldi. Ejderhalarla birlikte savaşa katılmak ve kendinizi maceranın ortasında bulmak isterseniz kesinlikle okuyun.
Dördüncü Kanat
Dördüncü KanatRebecca Yarros · Olimpos Yayınları · 20232,141 okunma
584 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Öncelikle kitabın isminin anlamına bakalım; Kitabın ismi olan Fİ aslında matematikte ‘altın oran’ demektir. Yani bir bütünün parçaları ile uyumlu olmasıdır. Kitapta da altın oran üzerinde oldukça fazla durulmuştur. Kitap, 3ünlü psikolog Can Manay’ın ilk görüşte konservatuvar öğrencisi olan Duru Durulay’a aşık olması ile şekillenir. Can Manay yüzüne taktığı maskesi ile insanları kandırır ve hiçbir zaman maskesini indirecek kadar savunmasız hissetmemiştir. Ta ki Duru’yu görene kadar. Çünkü Can Manay , Duru için maskesini indirmeye ve her şeyi yapmaya hazırdır. Can, Duru’ya olan aşkı için herkesi karşısına alabilecek ve her şeyi de yapabilecek biridir. Can Manay, Duru’nun dikkatini çekmek için ne kadar ileri gidebilecektir? Azra’nın bu kitabı Fİ,Çİ,Pİ üçlemesinin ilk kitabıdır. Fi, Azra Kohen’in okuduğum üçüncü kitabıdır. Azra’nın her kitabını okuduğumda içimde bir heyecan dalgası yayılmaktadır. Çünkü okuduğum her kitabı bana bir şeyler kattı ve benim olaylara, insanlara olan bakış açımı değiştirdi. Kitap aslında kendi içerisinde derin anlamlar ve düşünceler barındırmaktadır. İnsanın aşkı için ne kadar ileri gidebileceğini ve neleri göze alarak kendinden vazgeçeceğini göstermektedir. Ayrıca kitapta her karakterin kendine özgü bir davranış ve düşünme biçimi bulunmaktadır. Herkes birbirinden farklı ama bu farklılık içinde uyumlu olmaları ve istenirse yaratılan o uyum içerisinde ahenk içinde de dans edebileceklerini göstermektedir. Kitap kalın olmasına rağmen çok hızlı okunuyor. Kitabı okurken birden fazla duygu hissettim. Öfke, kıskançlık, sevinç…
Fi
FiAkilah Azra Kohen · Everest Yayınları · 201819,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
56 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi
1860 yılında Button ailesi bir bebek beklemektedir. Fakat dünyaya gelen bu bebekte bir farklılık bulunmaktadır. Bu farklılık dünyaya gözlerini açan şeyin bebek değil yetmiş yaşında gibi görünen yaşlı ve kırış kırış yüze sahip bir adam olmasıdır. Dünyaya gözlerini açan canlılar "doğarlar, büyürler ve yaşlanıp ölürler". Oysaki Benjamin tam tersi bir şekilde hayata gelir ve yaşamını bu şekilde sürdürmeye başlar. Bunun sonucunda da Benjamin'in farklılığı diğer insanlar tarafından fark edilmesine ve dışlanmasına sebep olur. Kitabı okurken yazarın toplum eleştirisi yaptığı oldukça belirgindir. Yazar; İnsanların farklılıklarından dolayı dışlanmalarına, dalga geçilmelerine ve özellikle de toplum tarafından ezilmelerine değinmiştir. Aynı şekilde yazar insanların toplumun ne düşüneceğine nasıl tepki vereceğini düşünerek yaşayan insanlarada ayrı bir paragraf açmıştır. (Burada en büyük örnek Benjamin'in babası ve oğlunun Benjamin'e karşı olan tutumlarıdır.) Yazar kitabı çok kısa tutmuş fakat kitap kısa olmasına rağmen oldukça etkileyiciydi. Bu nedenle de Benjaminin bir o kadar farklı ve bir o kadar da sıradışı hayatını kesinlikle okumalısınız.
Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi
Benjamin Button'ın Tuhaf HikayesiF. Scott Fitzgerald · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202021,2bin okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"Bir acının nedenini anlayabilmek - bu neden ne kadar hatalı görünürse görünsün- onu atlatmanın ilk adımıydı." Wulf Dorn/ Fobi Sarah Brigdewater ve oğlu Harvey evlerinde yalnız kalırlar. Çünkü Sarah'ın eşi Stephen iş gezisindedir. Gece Harvey, ansızın annesinin yanına gelir ve odasının camına birinin tıklattığını ve çok korktuğunu
Fobi
FobiWulf Dorn · Pegasus Yayınları · 20163,828 okunma
Reklam
384 syf.
10/10 puan verdi
·
15 günde okudu
"Biz iki bacaklı rahimleriz hepsi bu." Erkeklerin kadınları sadece sex objesi olarak gördüğü bir dünya düşünün. Kadınların ne adı var ne de hakları. Onlar sadece bebekleri dünyaya getirmenin bir aracı. Bebekleri dünyaya getirseler bile kadınlar değersiz ve önemsizdi. Sokağa tek başlarına çıkamayan kadınlar her şeyden acizlerdi. Onlar
Damızlık Kızın Öyküsü
Damızlık Kızın ÖyküsüMargaret Atwood · Doğan Kitap · 201910,9bin okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
İnsanların en savunmasız oldukları zaman korkularıyla yüzleşmek zorunda kaldıkları zamandır. Korkular insanlara yanlış kararlar aldırır. Herkes farkında olarak yada olmayarak korkuya kapılır ve korkularıyla baş etmek zorunda kalır. Aynı şekilde, bir süre sonra korkularımızın kaygıya dönüşmesini izleriz. Hayatınız boyunca en çok ne zaman korktunuz, hatırlıyor musunuz? Bayan Irene, yaşamı boyunca rahat bir şekilde yaşamış bir kadındır. Partilere gitmeyi ve orada herkesin ilgisini üzerinde görmeyi sever. Irene, avukat kocasından çok ilgi gördüğünü düşünmez. Bir gün yaşadığı burjuva dünyasından çıkıp kendini yasak bir aşkın baş kahramanı olarak bulur. İşte o zaman başlar Irene 'nin korkuları, kaygıları... Ne yapacağını ve nasıl davranacağını bilemez. Kocasının ve çocuklarının bu ihanetten haberi olursa ne tepki vereceklerini merak eder ve korkar. Özellikle de kocasından; onu çok seven ve her zaman Irene'e ilgi gösteren kocasından. Stefan Zweig'ın kitaplarını okumayı çok seviyorum. Zweig insanların bilinç altında yaşadıkları durumları kitaplarında çok güzel bir şekilde işlemektedir. Stefan Zweig'ın 'Korku' kitabı 80 sayfadan oluşmaktadır. Zweig bir kadının yaşadığı korkuyu, gerilimi ve endişeyi çok güzel bir şekilde işlemiştir. Okurken sizde korkup geriliyorsunuz ve özellikle Irene' ın başına ne geleceğini merak ediyorsunuz. Kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum.
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022102,5bin okunma
56 syf.
10/10 puan verdi
+ " Evde bir ölü var, farkında değil misiniz? " _ "............." + " O benim! " Stefan Zweig / Bir Çöküşün Öyküsü Fransa'da aristokratlar arasında bulunan Madame de Prie bir gün kral tarafından Normandiya’ya sürülür. Başta Madame de Prie burada kısa sürede kalacağını düşündüğü için çokta üzülmez. Fakat bir süre sonra Paris'in ihtişamına ve güzelliğine alışan Madame de Prie Normandiya' ya sürülmesini kabullenemez ve tekrardan Paris'e dönmek ister. Madame de Prie ilgiyi, ihtişamı ve güzelliği seven bir kadındır. Sürüldükten sonra herkesin onu merak edeceğini düşünür. Fakat kimse onu merak etmez. Madame de Prie bu duruma çok sinirlenir ve büyük bir plan yapmaya karar verir. Planının sonucunda ise herkesin onu konuşacağını düşünür. Sizce Madame de Prie' nin planı işe yarayacak mı? Bir Çöküşün Öyküsü 56 sayfadan oluşmaktadır. Stefan Zweig 56 sayfada bir kadının hırsının, egosunun, kininin ve kötülüğünün sonucunda neler olacağını bize göstermektedir. Zweig bu kitapta da göreceğimiz üzere duyguları ve düşünceleri çok iyi bir şekilde ifade etmiştir. Bu nedenle Zweig'ın kitaplarını okumayı çok seviyorum. Okurken hem hikayenin büyüsüne kapılıyorsunuz hem de sonunu merak ediyorsunuz.
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202176,8bin okunma
136 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bütün hayvanlara aynı değeri vermiyoruz. İnekleri, koyunları, kuzuları kesip sofralara getirirken; kedileri, köpekleri, kuşları, balıkları evde besleyip sevgimizi veriyoruz. Peki bu hayvanları birbirinden farklı kılan şeyler mi var? Yada bu hayvanları birbirlerinden farklı kılarak mı acı çektirmeye çalışıyoruz? Hayvanların, biz insanların yeme ihtiyacını karşılamak için yaratılmadığını düşünüyorsanız ve aynı şekilde biz insanların zevkleri uğruna acı çekmelerinin yanlış olduğunu düşünüyorsanız, kesinlikle bu kitabı okumaya başlayarak kendinizi ve doğayı değiştirebilirsiniz. İnsan Neden Vegan Olur? isimli kitap vegan beslenen "Gary L. Francione ve Anna Charlton" tarafından kaleme alınmıştır. Kitapta insanların vegan olmamak için ürettikleri bahaneleri "iyi ama..." başlıkları ile ele almışlardır. Kitapta vegan beslenmeyi anlatırken aynı zamanda fark etmediğimiz/edemediğimiz yanlışları da ele alınmaktadır. Eğer vegan olmak istiyorsanız veya veganların neden vegan olduğunu merak ediyorsanız kesinlikle bu kitabı okumalısınız. Kitabı okumadan önce de "Cowspiracy: Sürdürebilirliğin Sırrı" isimli belgeseli izlemeniz sizin için yararlı olacaktır.
İnsan Neden Vegan Olur?
İnsan Neden Vegan Olur?Gary L. Francione · Metropolis · 2016325 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Anne olmak o kadar kolay mıydı? Daha doğru düzgün insan olamamışken anne ve baba olmak çok mu doğruydu? Peki herkes anne, baba olmak zorunda mıydı? Bu kitapta bir annenin karnında daha yeni yeni oluşan bebeği ile olan konuşmalarını okuyoruz. Daha o bebeği isteyip istemediğine tam karar vermeden başlıyor endişelerini anlatmaya; ona bu dünyanın nasıl eşitsiz bir yer olduğunu "yalnızca döl yatağında birer yumurtayken eşit" bireyler olduğumuzdan bahsediyor. Öyle sıradan mektuplar yazmıyor daha doğmamış bebeğine. Bütün çıplaklığıyla anlatıyor yaşadıklarını, birlikte yaşayacaklarını ve göğüs germek zorunda oldukları durumları. 127 sayfaya sığdırmaya çalışıyor bütün yaşamını. Oriana Fallaci'nin bu kitabı şans eseri hayatıma girmişti. Bende şans eseri girdim o annenin yaşantısına, duygularına, düşüncelerine. Öyle sıradan hemen okunup geçilecek bir kitap değil. Üstüne düşünülecek ve derin anlamlar çıkarılabilecek bir kitap. Çünkü anne baba olmak kolay değil, insan olmak hiç kolay değil. Yazar kitabını sade bir dille yazmış. Bu yüzden okurken hiç sıkılmazsınız. Hatta sonunda o anne ile bebeğe ne olacağını merak edeceğinizden hemen bitirmeye çalışacaksınız. Yazar, bu kadar kısa bir kitapta okuyucuya duyguları ve düşünceleri çok güzel bir şekilde aktarıyor. Kesinlikle okumalısınız.
Doğmamış Çocuğa Mektup
Doğmamış Çocuğa MektupOriana Fallaci · Can Yayınları · 20221,943 okunma
Reklam
196 syf.
10/10 puan verdi
Bugün manga yorumu ile karşınızdayım. Manga(olaylar,) Victoria döneminde geçmektedir. İngiltere’nin en asil ve aristokrat ailelerinden biri olan Phantomhive ailesi ülkesine ve kraliçesine sadıktır. Bir gün bu ailenin başına korkunç şeyler gelir. Bunun sonucunda Phantomhive ailesinin 12 yaşındaki oğulları Ciel yönetimi devralır. Ciel ve kahyası (Sebastian) ailenin başına gelen kötü olayın nedenlerini ararken aynı zamanda Kraliçe Victoria'nın onlara verdiği gizli davaları çözmeye çalışırlar. Ciel ve Sebastian hem komik hem de harika bir ikilidir. Ciel yaşına göre oldukça zeki, yönetme ve çözüm konusunda oldukça başarılıdır. Aynı şekilde Sebastian'da bir o kadar zeki, profesyonel ve bir o kadar da Ciel'e hayrandır. Mangayı okuduğunuz zaman gerçekten 12 yaşındaki çocuğun zekasına ve olayların üstesinden gelme şekline hayran kalıyorsunuz. Özellikle Sebastian ile aralarında oluşan bağa tanıklık ediyorsunuz. Çoğu zaman sizi güldüren bu harika mangayı okumanızı tavsiye ederim. Mangaların dünyasına girdikten sonra oradan kesinlikle ayrılamayacaksınız. Hem animesi hem mangası olan Kara Kahya'nın Gerekliseyler tarafından türkçeye çevrilen güncel 12 cilt kitabı bulunmaktadır. Aynı zamanda manganın 3 sezonluk animesi bulunmaktadır.
Kara Kahya 1
Kara Kahya 1Yana Toboso · Gerekli Şeyler · 2017399 okunma
440 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Yazar bu kitabında; Birbirinden haberdar olmayan harf kızları ve alfabe oğlanlarından bahsediyor. Bu çocuklar her gün B.A.B.A. Ve A.N.N.E. olarak adlandırılan kişiler tarafından teftiş edilir. Teftişte çocukların çürüyüp çürümediğini anlamaya çalışırlar. Çürüyen çocuklarsa en korkulan yere yani KÖŞE'ye gönderilir. Köşeye gönderilen çocuklar bir daha asla geri dönemezler. Sizce bir çocuk çürür mü? Eğer çürürse asıl sebebi nedir? Çocuklar karşı cinsin ne olduğunu bilmeden büyümek zorunda kalırlar. Karşı cinsin yanı sıra aslında insanların sıradan gördüğü ve bildiği şeyleri bile bu çocuklar bilmez. Taa ki bir gün çocuklar kendilerine yalan söylendiğini fark edene kadar. Bu durumu arkadaşlarına da anlatmayı düşünürler. Ama çok güvendikleri ebeveynleri onlara yalan söyler miydi ? Yada bu yalanlar büyüyüp çocukları isyana sürükler miydi ? Yazarın okuduğum 2.kitabıydı. Kitap akıcı bir dille yazılmıştı. Okurken hiç sıkılmadım. Kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. İyi okumalar. Bu kitabı çok sevgili Başak Kaplan' ın youtube videosunda gördüm. O kadar güzel bir şekilde kitabı anlatmıştı ki. İzler izlemez hemen gidip aldım. Eğer kitap hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz. Başak' ın videosunu izlemenizi öneririm. youtu.be/_VZ4Lhg3ut8
Teftiş
TeftişJosh Malerman · İthaki Yayınları · 20191,102 okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Tolstoy'un "İnsan Neyle Yaşar?" isimli kitabında altı adet öykü bulunmaktadır. Tolstoy yazdığı bu öyküler ile insanlara "sevginin" en önemli güç olduğunu göstermektedir. Aynı şekilde öykülerinde hem sevgiyi hem de tanrının varlığını vurgulamaktadır. Yani Tolstoy'a göre sevgi tanrıdan gelir. Tolstoy öykülerinin her birini insanlara ders verir nitelikte yazmıştır. Örneğin; insanların ellerinde bulunandan daha fazlasını istediğini ve bunun da kötü sonuçlar doğurduğunu göstermeye çalışmıştır. Aynı şekilde insanların bencilce davranıp kendisine ve çevresine zarar verdiğini öykülerinde bahsetmektedir. Kısacası Tolstoy insanın iyi olması gerektiğini, yardımlaşması gerektiğini ve bunları yaptıkları zamanda hayatlarında mutlu, huzurlu olacaklarını, kötü düşüncelerin ve davranışların ise hayatlarında hep kötü sonuçlar doğuracağını anlatmaya çalışmıştır. Tolstoy'un bu kitabı kısa öykülerden oluşsa da okunduğu zaman insanları düşündüren şekilde yazmıştır. Tolstoy'un akıcı yazıcılığı sayesinde kitabı 1 günde bitirdim. Her yaşta insanın okuyabileceği türde bir kitap. Kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019190,6bin okunma
110 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
"Bugün anne öldü. Belki de dün, bilmiyorum." cümleleri ile başlamıştı Yabancı. Meursault çok acı çektiği için mi annesinin öldüğü günü unutmuştu? Meursault (Ana karakterimiz) diğer insanlardan biraz daha farklı biri. En azından verdiği tepkiler ve söylediği cümleler karşısında sizleri şaşırtacak ve düşündürecek türden biri. "Okurken acaba ben bu durum karşısında ne yapardım?" veya "Verdiği tepkiler doğru mu?" diye düşüneceksiniz. Sonunda da aslında onun verdiği tepkilerin yanlış olmadığını sadece biz insanların olaylar karşısında verdiğimiz tepkilerin aynı olduğu kanısına varacaksınız. Olaylar karşısında insanların düşünceleri, bakış açıları aynı mı olmalıdır? Herkes aynı şekilde düşünmek zorunda mıdır? Peki insanların farklı düşüncelere sahip olması onların ceza alabileceğini gösterir mi? Düşünceleri farklı olan insanların hayatlarında ne gibi değişiklikler yaşanacağını ve toplumun bu değişime vereceği tepkileri merak ediyorsanız; Meursault'un hayatının davranışlarından kaynaklı nasıl bir değişim yaşadığını okumalısınız. Albert Camus yabancı ile, biz insanları şaşırtacak türden harika bir eser yaratmıştır. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı Yabancı. Okurken akıcı dili sayesinde çok kısa bir sürede bitirdim. Aynı şekilde okurken hiç sıkılmadım, sonlarına doğru olayların karışık bir hal alması heyecanı da aynı şekilde arttırdı.. Eğer daha önce yabancıyı okumadıysanız daha fazla geç kalmadan okuyun.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2020111,2bin okunma
258 syf.
10/10 puan verdi
'Dünya'da her şeyin özgürlükten ibaret olmadığını, hayatta sınırlamalar ve kısıtlamaların olduğunu öğrenmişti. Bu sınırlama ve kısıtlamalar, yasalardı. Onlara uymak, acıdan kurtulmak ve mutlu olmak anlamına geliyordu.' Beyaz Diş/Jack London Beyaz Diş(kurt-köpek)doğduğu andan itibaren uzun bir süre kardeşleriyle mağarada yaşadı.
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076bin okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
- Tamam, diyelim ki bütün güçlükleri yendiniz, bütün engelleri aştınız, talihiniz yaver gitti, sağ ve esen Ay'a vardınız, nasıl geri döneceksiniz? - Dönmeyeceğim! Ay'a Yolculuk/Jules Verne Jules Verne 1865'te Ay'a Yolculuk kitabını yazmıştır. Jules Verne'nin ne kadar ileri görüşlü olduğunu kitabın yazıldığı döneme bakarak söyleyebiliriz. Öyle ki,
Ay'a Yolculuk
Ay'a YolculukJules Verne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202110,3bin okunma
Reklam
368 syf.
8/10 puan verdi
Aşık olduğunuz insanı 5478 gün görmediğinizi düşünün, tam olarak on beş yıl. Size bir hoşça kal bile demeden, size bir mektup dahi yazmadan hayatınızdan çıkıp giden birini düşünün. Onu özler miydiniz? Hala ona olan tutkulu aşkınız aynı kalır mıydı? Ve o kişi geri gelse onu affeder miydiniz? Matt ve Grace aynı yurtta -hatta yan yana odalarda- kalan üniversite öğrencileridir. İkisi de ailelerinden uzakta oldukları için sürekli birlikte vakit geçirirler. Birbirlerinin en yakın arkadaşları olmuşlardır, sonradan bu durum aşka dönüşmüştür. Bu güzel çiftin birbirlerine olan tutkulu aşkları insanları hayran bırakacak türdendir. Ta ki bir gün Matt'in karşısına çıkan harika bir teklife kadar.Matt bu teklifi kabul ettikten sonra birbirleri ile on beş sene boyunca ne iletişim kurdular ne de birbirlerini gördüler. İki aşık yıllar sonra birbirlerini metroda gördüler sadece 3 saniye... peki 3 saniyede olsa iki aşık göz göze gelirse yer yerinden oynar mı? Kitap bir gecede okunacak kadar akıcı ve sade bir dile sahip. Kitabı okurken 'Gerçekten birbirlerini bu kadar tutkulu ve uzun süre seven insanlar var mıdır?' diye düşündüm. Kitapta en çok sevdiğim kısım ise Matt ve Grace'in birlikte dinledikleri şarkıları ve albümleri yazarın bizimle paylaşmasıydı. En güzel kısımlarından biri ise kitabı okurken şarkıların bana eşlik etmeleriydi. Kitapta çeviri ve yazım hataları vardı ama beni çok rahatsız etmedi. Canınız çok sıkılıyorsa ve çerezlik bir kitap okumak istiyorsanız kesinlikle okumalısınız. Akıcı olmasından dolayı kitabı okurken zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.
İki Yabancı Olmadan Önce
İki Yabancı Olmadan ÖnceRenee Carlino · İndigo Kitap · 2015526 okunma
83 syf.
10/10 puan verdi
"Hiçbir şey insanın ruhu üzerinde hiçlik kadar ağır baskı uygulayamaz." -Satranç/Stefan Zweig Kitapta olay seyahat eden bir gemide geçmektedir. Bu gemide dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic bulunmaktadır. Bir de bu gemide eskiden satranç oynamayı çok seven ve bu konuda ustalaşan Dr.B bulunmaktadır. Bu ikili satranç turnuvasında karşı karşıya gelirler. Peki geçmişlerdeki sır ne? Stefan Zweig'ın kitaplarını okumayı çok seviyorum. İnsanın psikolojik durumunu çok iyi anlatan bir yazar. Bu kitabında da insanın psikolojisini çok iyi anlatmaktadır. Okurken hayrete düştüğüm bir kitap oldu. Kitapta bir insanın yalnız kalınca nasıl delirdiğini ve bu durumun üstesinden nasıl geldiğini anlatıyor. Başlangıçta kitabın ana karakterini Mirko zannettim. Sonradan onun olmadığını anladım. Stefan Zweig güzel ve anlaşılır dili ile yine harika bir eser ortaya çıkartmış. Herkesin okumasını öneririm.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020236,4bin okunma
74 syf.
10/10 puan verdi
Yazar bu kitabında bir gün uykudan uyandığında böceğe dönüşen Gregor'u ve Gregor'un ailesinin tepkisini ve bu durumdayken hislerini ,yaşadıklarını anlatır. Kitapta toplum analizi yapılmaktadır. Kitap insanların düşünceleri ve değer yargılarının nasıl kısa zamanda değiştiğini vurgulamaktadır . Yazar'ın vurgulamak istediği noktalardan size anladığım kadarıyla bahsedeceğim; 1-Aile = Ailesi Gregor çalışmadığı için onun işe yaramaz olduğunu düşünüyor ,artık söylediklerinin ve düşüncelerinin bir önemi yokmuş gibi davranıyor. Gregor'da kendini bir böcekmiş gibi hissediyor. 2-Toplum = Toplum Gregor'u hiçbir şekilde önemsemiyor ve görmezden geliyor. Sanki o hiç var olmamış gibi...Hiç yaşamamış gibi. 3-İnsanın iç dünyası = Gregor bu yaşadıkları yüzünden kendini değersiz ve önemsiz hissediyor. Ailesi ise Gregor bir böcek olduğu için ondan tiksiniyor ve onu görmek istemiyor. Kitabın dili sade ve akıcıydı kısa sürede bitirdim. Kitap beklentilerimin de üzerindeydi, özellikle sonu beni çok etkiledi.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222bin okunma
266 syf.
10/10 puan verdi
"BEN KEYİF ARAMIYORUM... Gerçek TEHLİKE İSTİYORUM, ÖZGÜRLÜK İSTİYORUM... GÜNAH İSTİYORUM." -Cesur Yeni Dünya / ALDOUS HUXLEY Öyle bir dünya düşünün ki üzülmek yok, acı çekmek yok, aile yok, bebek doğurmak yok. İnsanlar makinelerde doğar ve belli sınıflara ayrılır. Üzüldüklerinde, heyecanlandıklarında yada herhangi bir şeyde soma denen hapı içiyorlar ve o an bütün sorunları unutup hayatta keyif alıyorlar. Sizde böyle bir dünyada yaşamak istemez misiniz? Konusu farklı olduğu için bu kitabı çok merak ediyordum. Önsözünde bile kitabın ne kadar kaliteli olduğunu anladım. Kitabı okurken bazen şaşırdığım, bazen üzüldüğüm bazen de düşündüğüm kısımlar oldu. Kitap beklentilerimin de üstündeydi. Dili sade ve akıcıydı bu özelliği sayesinde kitabı kısa sürede bitirdim.
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160bin okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
"Beş kuruşun sağladığı üstünlüğü en adaletli kanunlar sağlayamıyor..." Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç-Hüseyin Rahmi Gürpınar Uzun zamandır Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın kitaplarını okumak istiyordum. Ve en sevilen eserinden başlamak istedim. Kitabın vermek istediği mesajlar mizahi unsurlar ile anlatılmış ve kitaba farklı bir hava katmış hem gülüp hem düşünüyorsunuz. Kitabı okurken başta acaba ağır bir dili var mı diye endişeleniyordum ama dili ağır gelmedi ve kitap çok akıcı ilerlediği için kitabı kısa sürede bitirdim. Kitapta isminden anlaşıldığı gibi kuyrukluyıldızdan bahsediliyor. Dünyaya Halley kuyrukluyıldızın çarpacağı ve dünyanın yerle bir edileceği söylentisi yayılıyor. İnsanlar bu söylentiden çok korkuyor. Ana karakterimiz İrfan Bey'de bu konu hakkında konferanslar düzenliyor. Olay zinciri bu durum üzerinde gerçekleşiyor. Okurken hem heyecanlanacağınız hem de sonunu merak edeceğiniz türde bir kitap. Gerçekten 5 Mayıs 1910 yılında dünyaya Halley kuyrukluyıldızın çarpacağı söylentisi yayılıyor. Hüseyin Rahmi'de bu söylentiye inanmayarak mizahi yollarla bu kitabı kaleme alıyor.
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaçHüseyin Rahmi Gürpınar · Yakamoz Yayınları · 201717,2bin okunma