Uygarlığın temeli, bir sınıfın bir başka sınıf tarafından sömürülmesi olduğundan, onun tüm gelişmesi sürekli bir çelişme içinde hareket eder. Üretimdeki her ilerleme, aynı zamanda ezilen sınıfın, yani büyük çoğunluğun durumunda bir gerilemedir. Birileri için her iyilik, diğerleri için kesinkes bir kötülüktür; bir sınıfın her yeni kurtuluşu, bir diğer sınıf için yeni bir baskıdır.