"İyi bir öğrenciydim; ama tabii zor durumda kaldığım da oldu derslerde; her zaman her sorulanı bilmediğim anlar oldu. Matematik sınavında bir gün, İbrahim Bey diye bir matematik öğretmenimiz vardı, çok değerli bir öğretmendi. Sınav yapıyordu, iki üç soru sormuştu. Ben ikinci soruyu nasıl çözeceğimi düşünüyordum. O gün de Churchill, Adana'ya babamla konuşmaya gelmişti. Savaş yıllarıydı. Babam cumhurbaşkanı olarak Adana'ya gitmişti. Onun zor bir konuşma olacağı intibaı vardı bizde; çünkü, 'Savaşa girin' diye baskı yapıyorlar, biz de girmek istemiyoruz. 'Babam nasıl içinden çıkacak bunun' diye endişe içinde olduğumu hatırlıyorum. Soruları çözerken aklıma geldi, 'Şimdi babam orada uğraşıyor ama çaresini bulacak. Ben de uğraşayım belki bulurum.' diye aklımdan geçirdiğimi hatırlıyorum. Biraz sonra bir çare bulup o soruyu yapmıştım."