Satılık: "Cabinda ırkından melez bir kadın, 430 pesoya. Basit dikiş, ütü bilir." "Avrupa'dan yeni gelmiş sülük, üstün kalite. Tanesi dört, beş, altı vinten'e." "Araba. Beş yüz patacone'a satılır ya da bir zenci kadınla takas edilir." "On üç-on dört yaşında dişi zenci, kötü huyları yoktur; Bangala ırkından." "Küçük kırma, ona bir yaşında, basit dikiş bilir." "Saparna esansı, şişesi iki pesoya." "Yeni doğum yapmış bir dişi. Çocuksuz satılacaktır. Sütü çok iyi ve boldur." "Bir aslan, köpek kadar evcil, her şeyi yer. Yazı masasıyla çekmeceli dolap, iki de maun." "Hizmetçi, kötü huyu ve hastalığı yoktur, Conga ırkından, yaklaşık on sekiz yaşında. Bir piyano ve başkaca mobilyalar, hepsi makul fiyata." (1840 yılının -yani köleliğin yasaklanmasından 27 yıl sonra -Uruguay gazetelerinden.) Reklamlar.
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Hayallerimin Arka Bahçesi en sevdiğim türler olan distopya-fantastik-bilim kurgu kitaplarımda yine bir tekrara düşme durumu yaşayıp,ara verdiğim bir zamanda kitap bloglarında dolanırken karşıma çıkmış bir kitap... Çok iyi yorumları görünce de dayanamayıp almıştım. İyi ki de almışım dedirtti bana... Kitaplığımda da baş köşede yerini aldı. Alix
Hayallerimin Arka Bahçesi
Hayallerimin Arka BahçesiKatherine Allred · Koridor Yayınevi · 201268 okunma
Reklam
Sorun bakalım… 21 yaşında bıyıkları yeni çıkan, ya da evde bebekleri yolunu bekleyen, bu yaz küçük kızı ile tatile gitmeyi hayal eden, o camın arkasından sevdalısı kadının beklediği, o gençlik baharında bedenindeki kurşun yaraları ile çekip giden şehide sorun bakalım… Bu millete hakkını helal edecek mi?… Bu kirli oyunu algılayamayan… Ankara’daki maun odalarda siyasi çıkarları için teröre kentleri teslim eden… Seçim kaybedince bir anda askeri-polisi kan gölüne iten… Kendi çocuklarını askerden kaçırıp elin kuzularını kurşunların önüne süren… Fidan gibi gençlerin her gün tabutları baba ocaklarının kapısına getirilip bırakılırken dahi mutlak iktidarları için ahlaksız siyasi oyunlarını sürdürenlere sessiz kalan… Bu insanlara hakkını helal eder mi şehit?.. Bekir COŞKUN- 9 Nisan 2016 Sözcü Gazetes,
"Dini yalanlayanı gördün mü? Öksüzü hor görür, Yoksulu doyurmaya teşvik etmez. O namaz kılanların vay haline! Onların kıldığı namaz boştur(sahun), Gösteriş yapıyorlar. En küçük yardıma (maun) bile mani oluyorlar. " (Maun; 1-7)
Sayfa 24 - Doğu KitabeviKitabı okudu
Ben neydim. Hiçbir şeyin hiçbir şeyliği gibi bir şeydim.Bir ara Hiç kimselerin tutmadığı oyunlara giderdim Tiyatrolar ki benim en sevdiğim boşluklarımdır. Maun tabutumda Her yerleri çok süslenmiş ölüler gibiyimdir
Çiçekler
Bir altın basamaktan bakınca - ipek sicimler, külrengi tüller, yeşil kadifeler, güneşte tunç misali kararmış o billur tekerler arasında - açtığını görüyorum yüksük otunun, gümüş sırmadan, gözlerden, saçlardan bir kilim üstünde. Sarı altın külçeleri akik üzerine serpiştirilmiş, maun sütunlar zümrütten bir kubbeyi taşıyan, ak atlastan demetler, ince yakut çubuklar, hepsi çevrelemekte su gülünü. Kocaman mavi gözlü, kar biçimli bir tanrı gibi, denizle gök mermer taraçalara diri güçlü güllerin sürüsünü çekiyor.
Reklam
833 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.