Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsan davranışının uzun süreden beri karakteristiği olan toplumsal şiddet ve zulüm bireylerin saldırganlığından değil (kuşkusuz böyle bir saldırganlık vardır ve sınıf mücadeleleriyle savaşlarda bundan yararlanılmaktadır), toplumsal üretimin gelişmesinde içine girdikleri mülki­yet ilişkilerinden kaynaklanmaktadır.
İnsanların başka insanlar için kullanılacak eşya du­rumuna düşmeleri cinsiyetler arasındaki ilişkileri de temelden etkilemiştir. Cinsiyetler arasındaki doğal far­ka dayanan kişisel cinsi ilişkiler, kadınla erkeğin bir­birlerine doğal olarak sağladıkları zevk ve dayanışma, çocukların yetiştirilmesi, bütün bunlar kadının erkeğe tabi kılınması ve bir eşya gibi kullanılmasıyla eşitsiz ha­le gelmiştir. Gerçekten de kadın kapitalist toplumda bir cinsi tatmin aracı, bir çocuk üretme aracı ve mülk sa­hibi sınıflar arasında mülkleri, mal varlıklarını birleş­tirmek, varisler yetiştirmek için bir araç ve çok kez de bizzat kendisi bir mülkiyet konusudur.
Reklam
İlerleme, bilimsel ve teknolojik anlamda, bir gerçektir, ama bu bizi nereye götürmektedir ve değeri nedir?
Bütün öteki ilişkileri mülkiyet biçimleri koşullandırır. İnsan­ların birbirleriyle giriştikleri bütün ilişkiler birbirleri­ne karşı nasıl davrandıkları, birbirlerine ne gözle bak­tıkları, nasıl işbirliği yaptıkları ve nasıl kavga ettikleri­ hep buna göre koşullandırılmıştır.
Yıllarca ceza yasasının 142. maddesi karşısında düşünce özgürlüğünü, bilimi ve kitapları savunmuştum. Dramatik olan şuydu ki, şimdi, devletin verdiği kararların geçerliliğini devlete karşı savunacaktım.
Reklam
Materyalizme karşıt olarak idealizm diye bilinen şey, şu veya bu yolla zihinler ve zihni süreçlerin maddi şeyler ve maddi süreçlerden bağımsız olarak varolduğunu söylemekten ibarettir.
İnsan, organik bir varlıktır ve maddi süreçlerin ürünüdür; önceden mevcut bulunan bir biçimin madde üzerine basılması veya cansız çamura bir ruhun girmesi ve ona hayat vermesi değildir.
Kapitalizmde ücretler, işçinin iş gücünü satmasına karşılık ödenir. Sosyalizmde ise ücret, işgücü karşılığında ödeme değil yaratılan sosyal üründen bir paydır.
Diyalektik metot, şeyleri kendi hareketleri, değişmeleri, karşılıklı etki ve ilişkileri içinde inceleyen bir araştırma metodudur. Materyalizm, insan hayatının olaylar dahil, maddi alemdeki her şeyi bizzat maddi alemden hareket ederek açıklamaya çalışan görüş açısı demektir.
Reklam
Tasarlamak için zeka, istemek için cesaret, boyun eğdirmek için kuvvet. Eğer yeni topluma ilişkin fikirlerimiz bir düşten fazlası ise, bu üç nitelik çalışan insanların büyük çoğunluğu tarafından canlandırılmalıdır.
Temel çelişki, kimsenin ötekileri kendisi gibi görememesinde yatar. Çünkü (öteki) insanlar nesneler ve salt araçlar olarak görülür, kişi kendisine asla böyle bakmaz. Dolayısıyla evrensellik çağrıştıran ahlakî yargılar, pratikte asla evrensel hale getirilemez. Her zaman ahlakî çelişkiler ve çatışmalar vardır.
Yükümlülükler ve haklar herkes için aynı değildir. Bazı insanların daha çok hakkı ve daha az yükümlülüğü varken, başkalarının daha çok yükümlülüğü ve daha az hakkı vardır.
Özel mülkiyetin neden olduğu temel ideolojik yabancılaşma, insanları araçlar olarak ve araçlarla kurumları amaçlar olarak düşünmektir. Bütün ideolojilerde insanlar ve onların içinde bulunduğu koşullar tersyüz bir şekilde belirir. Araçların ve kurumların insanlara hizmet etmek için oluşturulmasındansa, insan yaşamı, nesnelerde şekillenen ve hizmet gerektiren kurumların değerleri uğruna adanmalıdır.
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.