Dünyalar vardır,düşünemezsiniz;
Çiçekler gürültüyle açar;
Gürültüyle çıkar duman topraktan.
Hele martılar,hele martılar,
Her bir tüylerinde ayrı telaş!...
Gün olur, başıma kadar mavi;
Gün olur başıma kadar güneş;
Gün olur,deli gibi...
Doktor A'yı bir daha görmedim. Sabah bir elçi kapı mı çaldı. Ciddi ve saygılıydı. Sınavı geçmiştim. Veya artık şüpheli biri değildim. Umursamıyordum bile. Bana temiz giysiler ve bir sırt çantası verdi. Duş aldım, giyin dim, çantanın içindekileri inceledim. Çantada bir çadır, harita veya silah değil, küçük bir kalıp sabun, bir havlu, bir tahıl ban, bir şişe su ve siyah kumaştan basit bir cüz dan içinde biraz para vardı. Dışarıda pastel renkli çizgi lerle süslenmiş bir otobüs bekliyordu beni. Kapılar boğuk bir tıslamayla açıldı. Otobüste benden başka yolcu yoktu, en arkaya oturdum, dizlerimi öndeki koltuğa yas ladım ve parmağımla cama Nova yazdım, böylece cam lar buğulandığında adı orada bekliyor olacaktı. Bu koltuğa başka biri oturacak, onun adını görecek ve öğrenecekti. Tırnaklarımı dibine kadar kemirdim, dişlerimin daha sivri olmasını dilerdim.
Sayfa 246 - Can yayınları 2020
Gün olur, başıma kadar mavi;
Gün olur, başıma kadar güneş;
Gün olur, deli gibi...
Sayfa 75 - Gün OlurKitabı okudu
Ben senin en çok gözlerini sevdim
Kah çocukça mavi, kah inadına yeşil
Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil
Ümit Yaşar Oğuzcan