Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Çocuk duası gibi yaşadık. Büyük isteklerimiz olmadı hiçbir zaman. Biraz sevgi, yeterince saygı, bir tutam mavi, bir salkım leylak, kuşlar, ağaçlar, tebessüm eden yüzler ve okunmayı bekleyen kitaplar... Çok mu? bir kuş uçuyor içimde hüzün kuşu koydum adını. kalbimden başka gidecek bir yeri yok. inatla yaşamaya çalışıyor yaralı kanatları kırık
Mavi
Tüm kelimeleri toplasam eteklerime, dünyadaki tüm cümleleri, sonra yıldızları eklesem yanına, güneşleri, mavileri.. işte o vakit anlarmısın beni nihayet, anlarmısın gönlümdeki yerini? Ah be güzelim, neden karanlık görmektesin bana her baktığında bi anlasam..
Reklam
Sevgilim, Ben Şimdi Ankara'da
Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim Elimde uçuk mavi bir kalem, cebimde iki paket sigara Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz, "Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz" Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere O gülün yüzü gülmüyor sensiz O köklensin
Güneş doğmamış gibi Karanlık gökyüzü Bulutlar içinde saklanıyor hayat İnsanlar hâlen yatıyor Gün çoktan başlamış Güleç yüzlü insanlar Güneşin doğuşunu bekleyen kuşlar Yorgun savaşçılar sağlık çalışanları koşturuyorlar hayat kurtarma operasyonu içindeler Güneş çok doğmuş ama hâlen karanlık kaldırın perdeleri aydınlansın oda Yüreğimde bir ses tonu kulaklarımda nazif, sevecen ve cana yakın güzel yürekli insan Kaldırın perdeleri bulutlar mavi dönüşsün Gözüm güneş görsün yüreğim aşkına coşsun Çoktan sabah olmuş her karanlık ama sen yoksun ve yüreğim aydınlık değil Hade gel yüreğime güneş gibi aydınlat...
Dün ne olmuştu? Ondan önceki gün veya daha evvel zamanlarda? Ben bir ara dünyaya gözlerimi açmışım, galiba ağlamamışım. Ayrıca çiğ süt de emmemişim. Unutturuyormuş çiğ süt. Zamanla. Ne kadar doğru, belki bin yıl önceki masalların yortusu. Çarmıhtan öte, kalpten de berî. Burada eksik bir görüş olsa gerek. Ya yüzyıllar önce yaşamışsa bir adam?
Şiirlerde Sana Dur Denilmeyecek...
“Yokuş varsa bile yüreğinde, Şiirlerde sana “dur” denilmeyecek…” Yalnızlığın vardı, Sırtında taşıdığın küfede, kamburundu anıların… Dokunduğunda atkestanelerine, Kopardığında bir gülü,  Eline değil!
Reklam
"İnci Küpeli Kızın" Gizemi ve Vermeer'i Anlamak…
"Kuzeyin Mona Lisa'sı" lakaplı İnci Küpeli Kız muhtemelen Johannes Vermeer'in en ünlü eseridir.. Tablo, tarih boyunca pek çok insanı büyüledi ve şu anda bulunduğu Hollanda'nın Lahey kentindeki sanat müzesi Mauritshuis'e benzeri görülmemiş kalabalıklar çekiyor. Eser, kızın farklı duruşu, esrarengiz bakışı, renkleri
İÇ ÇAKRA Dharana'ya Hazırlık Bu kitapta ücretsiz renkli Tattwa yantra plakalarını bulun. Bunlar kesilebilir veya kitabı bir fotokopi veya hızlı baskı merkezine götürüp, renkli kopyalarını yaptırmayı ve hatta kullanımınız için büyütülmesini tercih edebilirsiniz. İç Çakra Dharana'nın prensibi, gözbebeklerinin arkasındaki belirli renk
Bir Gün Mutlaka
Bu gün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telaş Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel, düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz! Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz
Burası aşk denizi azizim, Dıştan mavi, güzel ve sığ, İçine girdikçe karanlık ve derinlik, Barındırır, Yüzme bilme gerek, azizim, Kulaç kulaç yaklaşmak gerek, Allah'a, Damla damla kanmak gerek ilahi aşka, Ulaşmak gerek sevda denen ıssız adaya... (Ali Kurt)
Reklam
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Saudade
Denizsiz ve neşesiz memleketin çocuğuyum ben. Gözlerimde hüzün demeti, bilir mi senin şehrin böyle yüzleri ? Işıltısının haklı gururu büyüler herkesi. Büyü… evet. İlmek ilmek bağlamış yürekleri kendine. Hangi muskayı yapsan çözer düğümünü? Evvela haklıdır gururu. Şükür sebebi meyletmeye gel memleketime. Bak şehrime… Cehennemden kor düşmüş her çehresine. Harlanmış yollarında yürüyenlere mi bu öfke ? Tepeden tırnağa, tırnağından tepesine. Yedi tepeli şehrin bilir mi böylesini ? Tozu dumanı ciğerimin düşmanı olan şehrim aşinadır hepsine. Ayrı dünyaların değil, ayrı şehrin insanlarıyız biz. Mağlubum senin yüzüne çarpan dalgalara, saçını okşayan rüzgara, gözlerini kamaştıran mavi dalgalara. Şehrime ve kendime ama en çok kendime ücrada kaldım. Bilirsin. İnsan en çok kendine geç kalandır ve kendine varamayandır Kendime doğru yola çıksam 1500 km eder mi dersin ? Kendine varamayan, ve sana da bir adım atamayan dizlerimin bağını çözdüler sevgilim. Işıksız şehrimin karanlık odasından yazıyorum sana bu şiiri. Yüreğimle seviyorum seni. Karanlıkta büyürmüş ya göz bebeği, karanlığımda büyüttüm bende seni… -saudade 🧚🏻‍♂️
MARIENBAD AĞIDI' ndan
Goethe 74 yaşındayken, 19’unda bir genç kızı Ulrike’yi sever. ağzından yazdığı, şimdiki ruh halini şaşırtıcı bir biçimde ifade eden aşağıdaki dizeleri koyar. Bu şiir reddedilmesi üzerine duyduğu üzüntüyü yansıtır. Goethe şiiri 5 eylül 1823 yılında Cheb'ten Weimar'a giderken yazmaya başlar, 12 eylül'de yolculuğunun bitmesiyle
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.