“Sahiden ölü olduğunu ya da en azından canlı sayılmadığını anlamıştı artık.”
“Ne de olsa ölüler durumlarının dermansızlığına rağmen mutlu olmasını bilirdi.”
⠀ོ
Ben seni bulmamı sağlayacak cümleyi her gün aklımdan geçirmeye gayret ediyorum.
⠀ོ
“Ne istiyorsun ?”
“Bir çeyrek saat daha istiyorum.”
Sayfa 106Kitabı okudu
Hanımefendi, bana sözcüklerin ne renk olduğunu söyleyebilir misiniz? Sözcükler de çıngıraklar gibi çatlayabilir mi? Ne dediniz? Delirmiş miyim? Peh!
Ben seni bulmamı sağlayacak cümleyi her gün aklımdan geçirmeye gayret ediyorum.
Sayfa 89Kitabı okudu
“Ölüme oldukça yakın bir kusursuzluk hali olmalıydı bu.”
"Sırtın bana dönük olsa da her halükârda beni göreceksin."
Hiçbir şey yapmazsa duyacağı pişmanlıkla birlikte yaşamanın ne kadar zor olacağını idrak ediyordu.
Sayfa 78Kitabı okudu
Duvarı bulmamız için öteki tarafa dönmemiz yetiyordu. Etrafımızda, çevremizde her zaman bir duvar vardı.
Sayfa 109Kitabı okudu
“Ölüm, öfkeden kudurmuş bir örümcek gibi sarıp sarmaladığı yaşamı ısırarak pes ettirmeye çalışıyordu.”
“Ama ölümü öylesine kabullenmişti ki hayatta olsa bile teslimiyetten ölecekti.”
"Ama ölümü öylesine kabullenmişti ki hayatta olsa bile teslimiyetten ölecekti."
Artık hiçbir şeyi umursamıyordu.
Sayfa 65Kitabı okudu