Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.13
Herkese merhaba. Mavi Saçlı Kız kitabıyla geldim bugün. Kitapta Burçak’ın günlüğünden 1993-1995 yıllarına ait kısımlar daha fazlaydı. Yeri geldi yazdığı günlük yazılarını okudum. Yeri geldi her yaşındaki anıları ve gittiği yerlerdeki anıları okuyup fotoğraflarını gördüm. Yeri geldi ailesinin onun için yazdığı şiirleri ve düşünceleri okudum. Çok
Umut dolu bir kitap...
Mavi Saçlı Kız kitabı benim ilk aldığım özel baskı kitaptı. Çok duymamıştım alırken ama fiyatının uygunluğuna ve yorumlara dayanarak sipariş verdim. İyi ki vermişim ve Burçak'ın 5 senelik hayatına dahil olmuşum. Birebir kendi yazdığı günlüğünü okuyoruz. Mutluluklarını, üzüntülerini, heyecanını... Okurken bunlara şahit olmak çok ilginç hissettirdi. Başlarda 10 yaşında bir çocukken yazmaya başladığı günlüğü okumaya başlıyoruz ve 15 hatta neredeyse 16 yaşına kadar devam ediyor. Kanser hastalığına yakalanmış Burçak ve buna karşı umutlarını yazmış. Umudu ona hastalıkla ilgili çok gelişme yaşatsa da maalesef 16 yaşına basamadan vefat etmiş. Şunu söyleyebilirim ki çok güzel bir çocukluk-gençlik yaşamış, içinden geldiği gibi. Ve hepimizin Burçak'tan ders alacağı çok şey var. Bence okumalısınız. Ayrıca özel baskı da yazdığı şiirler, mektuplar, hakkındaki haberler, söyleşileri ve bolca fotoğrafı bulunuyor. Normal kitap boyutundan biraz daha geniş ama ben sevdim. Tavsiyemdir
Bu yazı aslında bir inceleme değildir.
Soğuk bir yazı olacak, daha ilk cümleden belirtmek isterim. Kitabı okuduktan sonra sıcağı sıcağına yazsaydım, çok daha soğuk bir yazı olabilirdi, olacaktı da. Lâkin birtakım cenaze durumları ve lokanta işlerinden bir türlü fırsat bulamadım. Fırsat bulduğum ilk gün yani bugün, fakültemin açıldığı bugün yazmak istedim.
Kitabı daha önce görmüştüm
.Bilmiyorum belki bir çoğunuz okumuştur görmüştür kitabı daha önce.Benim Burçak'la tanışma hikayem arkadaşımın bana hediye olarak bu kitabı almasıyla başladı.Bir zamanlar çok okunan adının çok duyulduğu bu kitabı ben maalesef yeni görüyordum hatta ilk tepkim 'Ilk kez gördüm bu kitabı' olmuştu.Biraz inceleyeyim derken de ilk 50 sayfasını bitirdiğimi farkettim..Ilk sayfalarda Burçak'ın yazmış olduğu bir cümle vardı."Sen hey günlüğümü okuyan çok şanslısın" dediği..Sanki yıllar sonra bir yerlerde insanların okuyacağını hissetmiş gibi..Konuya direk girdim ama kitabımızın aslında Burçak'ın günlüğü olduğunu söylemedim sizlere dimi? 12 yaşında günlük tutmaya başlayan sevgili Burçak'ın yazdıklarına şahit oluyoruz.Günluk tutmaya başlama macerası Anne Frank`a özenerek yazması ve sonunun ona benzeyeceğini bilmeden devam etmesi oluyor.Baslarda herşey normal ve güzel giderken herşeyin bir anda tepetaklak olduğunu görüyoruz Burçak için..O kadar çok detaylı bir şekilde anlatmak ve konuşmak istiyorum ki ama benim gibi henüz okumamış arkadaşlarıma da spoiler vermek istemiyorum,okurken yaşamalarını istediğim için...Seninle tanımamiz keşke böyle olmasaymıs.Herseyin ile çok güzeldin..Hoşçakal Burçak,umarım bulunduğun yerde mutlusundur..
Mavi Saçlı Kız'ı bilmeyen, okumayan yoktur eminim.2000'li yılların başında kuzenim okurken gözüm takılmış, o da ucundan kıyısından bahsetmişti.
Aradan zaman geçince ortaokulda çok sevdiğim Türkçe öğretmenim söz etmişti kitaptan.
O dönem internet bu denli yaygın olmayınca (belki evde bilgisayarımız dahi yoktu.) kırtasiyeye söyleyip getirtmişti babam.
Yıl 2004, elime aldığımda bir içim titremiş ve okurken çok etkilenmiştim.. Birkaç sene sonra tekrar okuyup rafa kaldırmıştım.
Kitap sitelerinde gezinirken ciltli basımını gördüm ve o haliyle de elimde olsun istedim. Yapı Kredi Yayınlarından çıkışının 20.yılına özel baskıymış.
Kitap yine aynı duyguda okunuyor, tabii yeni eklenen satırlar ve yeni fotoğraflar var.
Başlarda kitap bir genç kız günlüğü, tipik olaylar, kalp kırıklıkları, yeni arkadaşlar, sınav telaşeleri, notlar, gezmeler vs vs.
11 Mayıs 1995 yılı gelmesin diye korka korka çeviriyorsunuz sayfaları. 16 yaşına 4 gün kala hayata veda eden gencecik, umutları, hayalleri olan bir varlık olduğunu düşününce farklı hislere bürünmemek imkânsız. Şöyle biraz araştırınca Youtube'de Burçak'ın hastalığı yeni atlattığı dönemde yapılmış bir röportajı mevcut.
Şöyle bir göz attım da ne kadar güzelmiş, diksiyonu düzgün, kendinden emin, güven dolu, pırıl pırıl bir genç kızmış.
Yattığın yer incitmesin güzel kız.. Cennet mekânın olsun.
Duyguların zirveye koştuğu muhteşem bir günlük önerisiyle geldim sizlere. Uzun zamandır Türk edebiyatından bir eser okumamıştım ve böyle bir kitapla açılışı yapmak çok harika oldu benim için. Burçak, bizden biri. 90’lı yıllarını heyecanlı tutkularla, sonu gelmeyen hayallerle ve berbat bir hastalıkla geçiren bambaşka, çılgın bir kız. Ailesini ve arkadaşlarını kendinden daha fazla seven ve onların ölümünü hiç görmemeyi dilerken çok güzel bir yaşta bizlere veda ediyor Burçak...Lösemiyi en ağır boyutlarıyla yaşarken bile hayatı sevmekten vazgeçmeyen çok güçlü bir kadın o. Eleştirilecek hiç bir yanı yok bu kitabın, bir genç kızın masum duygularla doldurduğu günlüğünde farklı bir şey görmek hastalıktır zaten...Hep aşık olmak ve sevilmek istemiş Burçak. Sevmiş ve sevilmiş, hala da seviliyor. Onun günlüğünü okuyarak kaderine ortak oldum ve artık kalbimde Burçak. Bedenen aramızda olmaması ne kadar üzücü olsa da beni bazen güldüren bazen de gözlerimi dolduran Burçak’ı unutmayacağım.
Ülkemizin sağlık potansiyeli, Lösemi ile mücadele, yardımlaşma ve dayanışma konularında da çok önemli notları var bize Burçak’ın. Lösemi’ye farklı bir bakış açısı kazandıran bu eser, herkesin okumasını dilediğim bir kitap.
Özel baskı olması da ayrı bir hoştu; albümler, mektuplar, gerçek günlük parçaları, hatıralar, anneden notlar ve babadan şiirler... Hepsi o kadar duygu yüklüydü ki anlatamam. Kısacası anlatılmaz yaşanır. Öldüğünü bile bile kitabın sonunda farklı bir şey olmasını diledim...
Seni tanıdığıma memnun oldum Burçak.
Bu kitabı iki defa okudum. Gerçek hayat hikayeleri içeren kitaplar her zaman insanın içine dokunur diye düşünürüm. Çünkü gerçek hayat hikayesi hayat ne kadar toz pembe olursa olsun aslında gerçek hayatın ne demek olduğunu gösteriyor. Aslında kimsenin hayatını güle oynaya yaşamadığını hayatın insanların ayağına takacak, yolunu kesecek engellerle dolu olduğunu gösteriyo. Önemli olan o engellerde durmamak, aşılması gereken bu engelleri güç de olsa aşmak. Burçak Çerezcioğlu seni tanımayı isterdim çokça. O çaban ve hayata tutunuşuna hayran kaldım. Biz seni anlayamayız belki ama sen bize çok büyük bir umutsun; Hayatın yaşanmaya değer olduğuna dair bir umut. Gerçek hayat hikayeleri okumayı sevenlere çokça öneririm. Sevmeyenlere de bir o kadar öneririm.
Burçak ÇEREZCİOĞLU’nun günlüğünden oluşan bu güzel kitabı 1K üyelerinin güzel yorumlarından söyledim ve söylediğime pişman olmadım teşekkür 1K Ailesi
Ayrıca güzel bir tesadüf kitabı doğum gününde bitirdim.
15.05.&&&& Burçak ÇEREZCİOĞLU’nun doğum günü doğum günün kutlu olsun güzel insan.
Belki seninle hiç aynı yerde aynı şehirde bile bulunmadık ama artık seni tanıdım keşke yaşarkende seni tanımak senin o yaşama tutunmak için verdiğin mücadelene tanık olmayı çok isterdim. Belliki bu dünyada çok çekmişsin Allah seni yanına aldı mekanın cennet kabrin Gül bahçesi olsun....
Mavi Saçlı Kız
Mavi Saçlı Kız gençliğin verdiği heyecanı, umursamazlığı, aşkları hastalığın pençesinde anlatan bir günce, bir kitap...Okurken başkasının günlüğünü gizlice elinize alıp okumuş gibi hissesebilirsiniz. Günce olduğu için samimi ve doğal akışına bırakılmış yazılanlar.
Beni en çok etkileyen kısmı; Burçak 'ın babasının ona yazdığı şiirler, sözler. Bir anne baba icin ne kadar çıkmaz bir durum. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık...
Nur içinde yat Burçak...
Not: Bendeki 1637. baskısı .
Yaklaşık 10 yıl önce okuduğum bir kitap çok etkileyici ve Burçak'ın günlüklerinin kitaplaştırılmasıyla oluşturulmuş bir eser sonu mutlu bitmese de içinizde hep yaşatacağınız birisi olacak Burçak.Okumanızı tavsiye ederim.
304 syf.
·
Puan vermedi
Mavi Saçlı Kız, gerçek bir hikâye. Kitap Burçak'ın günlüklerinden, arkadaşlarına yazdığı mektuplardan ve fotoğraflardan oluşuyor. Burçak 11 yaşında bir kız çocuğu. 16 yaşına günler kala kanserden maalesef hayatını kaybediyor. Öleceğini bile bile günlüklerini okumak çok kötüydü. Kitabın başlarında her şey çok normal. Her kızın yaşadığı şeyleri
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Başak. Mavi Saçlı Kız. Yaşama sevinciyle dolup taşarken, gelecekle ilgili birbirinden güzel hayaller kurarken daha 16’sında hayatla vedalaşan kocaman ve acayip güzel bi’ yüreğin günlüğünden ve mektuplarından oluşuyor kitap. Senden öğrenecek öyle çok şeyim varmış ki Başak... Yaşama sevincin, hayata bakış açın, olgunluğun, hayallerin ve cesaretinle hayatımda çok farklı bir yerin olacak mavi saçlı kız. Başak bu denli yaşamayı isterken sonunu bile bile günlükleri okumak çok ağır geldi, hep belki bir mucize olmuştur diye devam ettim. Annesinin yorgunluğu, babasının çaresizliği, Başak’ın bitmeyen umudu... Hepsi iç içe geçmiş kitapta, inanılmaz etkilendim. Yaşamayı çok isterken melek olan bir başka can hiç gitmedi aklimdan: Neslican Tay. İkisi de cennettedir umarım. Kitap bitince albümdeki fotoğraflara uzun uzun baktım, Başak’ın gözlerinde yıldızlar; anneciğinin ve babasının gözlerinde ise kızları için direnme ve çaresizlik vardı. Sonra döndüm ilk bastaki aile fotoğrafına Başak’ı koymaya çalıştım, ailesinin mektubunu tekrar okudum; bu kez hepsiyle tanıdıkmış gibi hissederek... Seni hiç unutmayacağız Başak. Lütfen okuyun ve okutun bu kitabı.
20. Yılına özel olması sebebi ile almıştık. O yıllara tekrar götürdü beni. Burçak'ın o dönemlerini hatırlıyorum. Yaşamalı diyordum o yıllarda yaşamalı... Olmadı..
Hala okurken boğazımda bir düğüm...