İçinde zamandan, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e dönüşen toplumun her hâlinden, yok sayılırken bir anda başüstü edilmekten tutun da etrafınızdakilerin kontrolden çıkan bir akıl tutulmasıyla devasa bir enstitünün kuruluşuna kadar birçok hazine bandıran bu roman beni kendi iç yolculuğuma çıkardı. Sonunda Hayri İrdal'ın hayatın akışına kendini kaptırması ile kendimiz dışındaki mekanizmaların hayatımızı kontrol altına alışlarındaki ucuzluğu sorguladım. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın edebiyatımıza kattığı bu eserin gerçek değerini anlamak için kendi derinliğim yetmese bile onun izlerini hissedebildiğim için mutluyum.