D

Uyuşmazlıkların göz ardı edilmemesi, akıllı olmakla aklını kullanmanın, aşırı tutkunun saçmalığıyla kaçınılmazlığının dengelenmesi gerektiğini öğretiyordu, aşktan alınan o karmaşık ders.
Reklam
Beni sevmelisin, der romantik terörist, Sana surat asarak ya da seni kıskandırarak beni sevmeyi zorlayacağım seni, ama sonra o ikilemle karşı karşıya kalınır, çünkü aşk karşılığını bulursa, hemen sahte olduğundan şüphelenilir ve o zaman romantik terörist, Beni sevmeye zorladıysam seni, o zaman bu aşkı kabul edemem çünkü içinden gelerek vermedim şeklinde şikayet etmek durumunda kalır. Romantik terörizm, çözüme ulaşma yolundayken kendi kendini yok eden bir istek biçimidir, teröristi rahatsız edici bir gerçekle yüzleştirir: aşkın ölümü önlenemez.
Sayfa 180
Kavgalarımız bazen neredeyse teatral biçimde gelişiyordu, kitaplığı yerle bir ederken, tabak çanakları fırlatırken ya da kapıları çarparken neşelenir, canlanırdık: "Senden böylesine nefret edebileceğimi bilmek güzel," demişti Chloe bana bir keresinde. "Alınmadığını, sana siktiri çeksem de kafama bir şey fırlatacağını, ama yerinde duracağını gösteriyor." Birbirimizin bağrışlarına hoşgörü gösterip göstermeyeceğimizi görebilmek için birbirimize bağırma gereksinimi duyuyorduk. Birbirimizin yaşam kapasitesini ölçmek istiyorduk: Birbirimizi yok etmeye çalışıp da başarısız olmalıydık ki birbirimize güvenelim.

Reader Follow Recommendations

See All
Ama ona olan duygularımın çok özel olduğunu nasıl anlatacaktım? Aşk, bağlılık ya da tutku gibi sözcükler bir aşk öyküleri silsilesi içinde, başkalarının kullanımıyla biriken anlam katmanlarıyla ağırlığını yitirmişti. Dilin özgün, kişisel bütünüyle özel olmasını en çok istediğim şu anda, yürek dilinin değişmez toplumsal doğasının duvarlarını çarpıyordum.
Klasik orantılara sahip bir insanı "güzel" bulmak ne denli özgün olabilir? İki diş arasındaki boşlukta güzellik bulabilmek, kesinlikle daha yoğun çaba, daha zengin, Proustçu bir hayal gücü gerektirir. Chole'yi güzel bularak, bildik olana kapılmamıştım ve onun yüzüne başkalarının belki de göremediği bir şey görmüştüm: Yüzüne ruh vermiştim.
Reklam
Geri118
281 öğeden 271 ile 281 arasındakiler gösteriliyor.