Mavra Zamanı
"bir mavra zaman'a isabet etti ömrümüz.. yani öz'ün az kaldığı, rivayet'in çoğaldığı bir zamana... ikinci, üçüncü kez yaşanmış, tüm elden düşme zamanlarından tedavüle girdiği bir döneme.. yani yeryüzünün, yani dünyanın, tüm hayati vasıfların sekteye, felce uğradığı bir zamana.. uzatmaların uzatıla uzatıla eziyet oynandığı dinozorlar değil konu.. hava, su, yeşillik, dağlar ve ormanlar... s'onun başlangıcındayız.. bir müddet sonra belki rivayet sayılacak tüm bunlar.. öz bitmiş olacak, az'la yetinilecek.. hayat bir masal mıydı"
Sayfa 199 - ÇınarKitabı okudu
dertleşme durumu
"bir insan, öteki bir insanla neden, nasıl, niye, niçin, ne zaman, nerede, kim için, ne kadar arkadaş olur.. dürtüleri mi dürter, yalnızlık mı köpürder.. öncesiz ve sonrasız bu muallak yolculukta bir ben, çıldırmamak için öteki ben'e bir nevi şıracının şahidi bozacı gibi mi yazılır.. bir ben, öteki bir ben de ne arar.. yankı mı, onay mı, ayna mı, paratoner mi, tahammül gücü mü, yalnızlık ve sıkıntı savar mı.. bir ben öteki beni gerçeken, doğru ve tastamam anlayabilir mi.. var mı yeryüzünde böyle bir iklim.. atlı kaç gün, yayan kaç gün sonra varılır ve neresinde kalınır"
Sayfa 184 - ÇınarKitabı okudu
Reklam
düş kovuğu'na kaçanlar
ne tuhaf.. sanki daha çocukmuşuz, top oynayıp acıkmışız, aç karnına üç kilo kiraz yemişiz, rahavet çökmüş, şöyle biraz kestirmişiz, uyumuşuz, uyanmışız, büyümüşüz, ölmüşüz.. kahkaha kelimesinin kahkaha harfleri kadar gülmüşüz.. yeryüzü hayatı, ışık hızı'na göre, az ve daha ağır çekim miymiş, neymiş, neymiş.. tortunun, tortusu kadar düşünmüşüz.. tuhaf ne
Sayfa 149 - ÇınarKitabı okudu
hayatın bedava hazları
"yazı yazmak: hiçbir maddi karşılık beklemeden, tüm insanlara, yeryüzüne ve tüm evrene latin harfli işaretler, fiskeler fırlatmak.. beyninden, yüreğinden akan o garip billur şeyi beyaz kağıda damıtmak.. ama daktilo, bilgisayar gibi soğuk aletler kullanmadan.. illa ki kurşun kalemle.. ya teksir ya da beyaz dosya kağıdına.. tıpkı okuldaki gibi.. ve ürkmeden ve çekinmeden ve çırılçıplak.. sonra.. sonrası kendiliğinden geliyor zaten.. sen yeter ki alabildiğince beyaz ve kendin olarak ak, o beyaz kağıda.. ve harflerin ve sözcüklerin bedelli kaçak askeri ol.. yaz, yaz, yaz.. sonrası.. geliyor zaten.. mektup olarak, faks olarak, telefon olarak, alkış olarak, öpücük olarak.. sen yeter ki yaz.. hayatın eski ve numunelik bir kardeşi olarak.. boyuna, hayata oyalanma, dayanma metinleri sun.. sen yeter ki yaz.. ne güzelsin bak yazarken, okurken de güzellerdir değil mi.. güzeliz, güzeliz
Sayfa 74 - ÇınarKitabı okudu
hayatın bedava hazları
"aşık olmak: tekrar çocuk olmaktır aşk, eski çete arkadaşınızı bulmak.. ve öbür mahallelere incelemeye, teftişe çıkmak.. tutarsınız elinden canoş'unuzun, ada'ya, moda'ya, kadıköy'e, sarıyer'e, size çok özel yerlere gidersiniz..bazen ilgisiz, her zaman geçtiğiniz bir sokak bile müthiş anlam kazanır sevginizle, sevginizle birlikte.. bazen bir vapurun güvertesinde beraber oturmanın, kavanozlanıp satılamayacak kadar eşsiz, değerli bir şey olduğunu düşünürsünüz.. sebepsiz bir mürevvet yayılır yüzünüze.. sevindirik olursunuz, durup dururken.. anlattığı aptal aptal şeyleri, ciddi ciddi dinlersiniz.. yaptığınız salak savalak şeyler, onun çok hoşuna gider, her nedense..
Sayfa 71 - ÇınarKitabı okudu
eşyanın tabiatına aykırı
insan insana anlaşabiliyoruz mu ki de, eşyanın da dilinden anlayalım.. jetonumuzu yuttu diye telefon makinelerini yumruklamıyor muyuz.. vaktinde çalmadı diye saati dövmüyor muyuz.. insan insana bahşettiğimiz şiddeti, eşya ve bitkiye de fazlasıyla reva görmüyor muyuz.. üç dönüm tarla için orman yakıyoruz.. boğaz manzaralı bir villa için boğaziçi'ni yağmalıyoruz.. eşya'nın, bitkinin insana ve insanlığa tek başına, durduk yerde bir kötülüğü olabilir mi.. eşyanın tabiatına, bitki'nin ruhuna aykırı değil mi hem bu.. her kötülük insan eliyle husule gelmiyor mu.. yaşamak bile
Reklam
Yalnızlık Üzerine
"yalnız çok tutumludur; düş'ünden tırnağından artırır, hep içine atar"
Sayfa 9 - ÇınarKitabı okudu
Yalnızlık Üzerine
"yalnız, tek tabanca'dır.. her gördüğüne "daan!" diye vurulur.
Sayfa 7 - ÇınarKitabı okudu
Ben mi düş gördüm.. düş mü beni gördü..
Reklam
Yaşıyoruz!.. Her şeyi erteleyebiliriz.. Ölümü bile!..
Onlar ki, nihilist değil aabi.. Yaşayarak intihar etmektedirler.
deliler azalıyor, embesiller çoğalıyor.. başımıza taş olu­yorlar, ömrümüze de takoz.
96 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.