Bu fersude fotoğraf geçmişte kalacak. Geçmiş. O bir yük treni değil mi? Bir gül mevsimi , bir leylek. Bırakın gitsin. Tası tarağı toplayıp gitsin. Önümüzde planları, paftaları açalım. Bozkırı bir baştan bir başa sürelim. Nane , maydanoz ekelim. Şaşırmayın efendim... Evet ,evet... Nane ve maydanoz ... Gülüyorsunuz. Gülün, gülün. Elbet size de bir gülen bulunur.
Ama bir evi tek başına çeviren, o evin düzeninden sorumlu kadınlar ansızın bastıran konuktan her zaman tedirgin olurlar. İşlerin temposunu hızlandırmak, zeytin tabağındaki zeytinleri, kavanozdan çıkarılan zeytinlerle tazelemek, hiç olmazsa bir domates salatası yapmak, öğleden kalma buğulama sardalyeyi çiçekli porselen tabağa dizip, üstüne ince ince maydanoz doğramak, iştir bunların hepsi. Hele tabak çanak, çatal kaşık bol değilse! Ya bulaşık! Dağlar gibi yığılır musluğun altına ertesi günü. Yıkayan bilir bulaşığı! Ama yine de tekdüze yaşayan kadınlar, cinsel olduğunu düşünmedikleri bir tat bulurlar erkek konuklarda.
Sayfa 24 - YKY Yayınları 3
Reklam
Zaten dünya küçük, aptal, işe yaramaz çerçöp doluydu. Mesela, omlete koydukları maydanoz ya da tren istasyonlarının girişine dağıttıkları promosyon mendiller…
İnsan bütün gün dört duvar arasına sıkışıp kalınca böy­ le olur olmaz hayaller görmeye başlıyor galiba. Eşim, gel seni hava almaya çıkartayım diyor, ama ben istemi­yorum. Alıştım burada yaşamaya. Ne yalan söyleye­yim, insan içine çıkmak istemiyorum. Hem mutluyum ben böyle, burada, bir başıma, bütün gün, yemek koku­ları arasında . . . Patlıcanı önce böyle pijama gibi çubuk çubuk soyuyorsunuz, sonra tuzlu suda bir saat bekleti­ yorsunuz. Çocuklar hemen anlıyor. Acısını alıyor tuzlu su . . . Neyse, onlar orada beklerken, soğan, kıyma, do­mates biberi bir güzel pişiriyorsunuz. Ha bir de mayda­noz. Sarımsak da koyarsanız daha lezzetli olur. Sonra karnınıbir güzel yarıyorsunuz. Patlıcanın. Ortasından usulca . . . Kızgın ateşe cazır cazır kızartıyorsunuz. Son­racığıma kıymayı içine koyuyorsunuz. Ardından da ver, fırına . . .
Sayfa 108 - Mitos Boyut yayınları 2007Kitabı okudu
Bu insanlar böyle. Yaşadığın zaman boyunca vücüdiyetlne bahçedeki maydanoz kadar önem vermezler. Ölürsün, bu defa da maydanozlara gübre olduğundan söz ederler. Aslında onlar da ne söylediklerini bilmezler ya! .. Neyse...
Diyette ben)
Buzdolabı bir bostana benzer: Ispanaklar, turplar, maydanoz, limonlar, greyfurtlar, pırasalar, yeşil salata, havuç.
Reklam
Brokoli içerdiği zengin kalsiyum oranından dolayı osteoporoz (kemik eri­mesi) hastalarına da yardımcıdır. Lahana, brokoli, karnabahar, maydanoz hepsi birer kalsiyum deposudur. Birçok kez vurguladığım gibi, bir sebze veya meyvede bir mineralin veya farklı bir etkin maddenin bol miktarda bulunuyor olması, vücudumuza aynı oranda bolca alınır anlamına gelmez. Ancak, bro­kolide kalsiyum hem çok zengindir, hem de vücudumuza zenginliği oranında alınır.
MAYDANOZ Latince adı : Petroselinum sativum Almanca : Petersille İngilizce : Parsley Özellikleri ■ Angsiyeteye karşı ■ Depresyona karşı ■ Karaciğer metabolizmasını güçlendirici ■ Hepatit-B’ye karşı ■ Cilde güzellik verici ■ Diüretik (idrar söktürücü) ■ Gençleştirici ■ Vücuda zindelik ve dinçlik kazandırmaya yardımcı ■ Yüksek tansiyonu engelleyici ■ Karaciğer yağlanmasına karşı
Adam olun ve ziyaret edin dedenizi ninenizi!
Mutfaktan gelinlerinin yemek hazırlarlarken çıkardıkları sesler gelmeliydi. Çatal kaşık takımlarının çekmecelerdeki yerlerinden toplu halde alınırken çıkardıkları sesler. Pişmekte olan bir çorbayı karıştıran tahta kaşığın çorba tasına çarparken çıkardığı ses. Rendeye sürtülen havucun sesi. Kızgın yağa bırakılan patateslerin sesi. Tahta sininin üzerinde maydanoz kıyan bıçağın sesi, Bahçede torunlarının yakantop oynarlarken çıkardıkları sesler. Topun bedenlerine değdiği andaki heyecanlarının çığlığı mesela. Hep bir arada olmak. Gülmek. Konuşmak. Cumartesi sabahları torunlarca uyandırılmak. Kapının ısrarla vurulmasını istedi. Kapıyı açacak. Ellerinde az sonra yapılacak kahvaltı için doldurulmuş alışverş poşetleri. İle gülümseyen çocukları.
Bir de tabii çocuk görünce anında öğretmen kesilenler vardı. Onlar hemen şöyle sorular soruyorlardı. 'Bir koyunda dört bacak varsa, sekiz koyunda kaç kulak vardır?' falan.Sanki çocuklar sadece problem çözen insanlar! Kar­şımıza gerçek bir problem koysanız ve gerçekten çözebileceğimize inansanız belki de pek çok soruna çözüm bulacağız. Ama bize layık gördüğünüz sorular sadece, 'Ayşe manavdan tanesi 8 liradan 12 demet maydanoz almıştır’ diye başlıyor. Oysa bıraksalar, 'Topraksız maydanoz nasıl üretilir?' sorusuna bile cevap verebiliriz. İnternette bunların hepsi var ve biz tahmin ettiğinizden daha fazla şey biliyoruz.
Reklam
Ali Canip Yöntem şöyle anlatır: "Ruşen Eşrefle (Ünaydın) ikimizin ahbabı olan bir zat kendisine 'kuşgömü pastırma' geldiğini söyleyerek bizi evine davet eder ve mutlaka geliniz bekliyorum der. Ruşen Eşref de Gazi'den izin alıp gitmemizi söyler. Davete gittiğimizde bir iki tanıdık vardı. İçtik ve enfes pastırmadan da bol bol yedik. Saat gece on bire doğru kapı önünde bir otomobil sesi işitildi. Arkasından kapı çalındı. Ev sahibi aşağı indi ve hemen yukarı çıkarak haberi verdi: 'Atatürk otomobil yollamış, sizi istiyormuş'. 'Eyvah… Çünkü Gazi'nin sofrasında meze olarak kuş sütü bile vardı, fakat her Rumelili gibi, o da pastırmadan ve sarmısaktan nefret ederdi. Şimdi ne yapacaktık? Ev sahibine dedim ki: 'Aman birader bize bir demet maydanoz bul.' 'Vallah bizim evde yok, saat on biri geçiyor, komşular uyumuşlardır', dedi. Israr ettim. Nihayet maydanoz bulundu. Ruşen Eşrefle hem çiğniyor, hem gidiyorduk. Çankaya'ya vardık. Salona girdik. Aksi gibi tenhaydı. Dört beş kişi ancak vardı. Masanın tâ öteki ucuna iliştim. Ruşen de yanımda. Gazi 'Kalabalık yok yaklaşsanıza' diye emretti. Dedim ki 'Paşam kabil olsa kapının dışına oturacağız'. 'Niçin' dedi… 'Sizden saklayamayız, pastırma yedik' dedim. Hoşuna gitti. 'Pekala, aman uzak kalalım' dedi. Neş'e içinde bir iki saat geçirdik".
Sayfa 87 - Güven KitabeviKitabı okudu
yaş 21
İşte bu, yaş yirmi bir, iş güç yok, yılda ancak bin iki yüz frank gelir, Barones Pontmercy(!) manavdan kırk santime maydanoz alacak. -Mösyö, dedi Marius kaybolup giden son umu..
Dede Gillenmord'un Marius'a çıkışıKitabı okuyor
Biz tribünden maçı seyrederken her şeye maydanoz olan seyirci gibiyiz. indirin sahaya o çok bilmiş seyirciyi, kaleye bakıp "Nerede bu kelebek ağının sapı?" der.
Maydanoz iltihaplı yaraların iyileşmesini sağlar, terleticidir vücuda biriken zehirli maddeleri boşaltır. Cilt güzelliği üzerine olumlu tesir eder.
Sayfa 177Kitabı okudu
596 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.