Her şeye maydanoz olanlara gelsin :))
Bir insanın işi meşgul olunmaya değerse, o insan muhtemelen kendi işiyle meşgul olur. Fakat, işini meşgul olmaya değmez buluyorsa, kişi aklını kendi anlamsız işinden ayırarak, başkalarının işiyle iştigal eder.
Baba: Neden böyle bir soru soruyorsun anlamıyorum. Barbar mıyız? Barbarız tabi. Ve barbarlık iyi bir şeydir. Barbar olmasak, sevişemeyiz. Avlanamayız. Barbarlık rekabet demektir. Çalışıp işimizde başarılı bile olamayız. Barbar olmasak, bu evi bu hayatı unut. Anne: Baban haklı. Barbar olmasak mağarada yaşamak zorunda kalırdık. Elde etmeye gücümüzün yettiği şeyleri yemekle yetinirdik. Yani maydanoz falan (Güler burada. Utanmadan güler. Babanın yanına sokulur onu şehvetle boynundan koklar.) Barbarlığın kokusu bile güzel. Baba: Özenme öyle romantik şeylere. Böylesi daha iyi. Gel bir sigara yak. Erkek erkeğe içelim karşılıklı. Sana köpek öldürmeyi öğreteceğim daha. Gel, öyle kız gibi oturup somurtma.
Sayfa 17 - YKY, 1.Basım Şubat 2019, İstanbulKitabı okudu
Reklam
ANTAKYA LEZZETLERİ Nar ekşisinden tepsi kebabına, zahter salatasından kireçte kabak tatlısına çeşit çeşit lezzetiyle Antakya, Türk mutfağı gibi bir devler liginde kendine yer açmayı başarmış bir gastronomi kültürüne sahip. TEPSİ VE KÂĞIT KEBAPLARI Kebap deyince gözünüzde şişe geçmiş etler canlanmasın; bunlar kuzu etinin maydanoz, biber, sarımsak ve baharatlarla –tercihen bıçakla– çekildikten sonra ince bir tepside salçalı sosla (tepsi kebabı) veya sos olmadan, etin pişerken yağından biraz ayrılması için yağlı kâğıt üzerinde (kâğıt kebabı) pişirilmesiyle hazırlanıyor. MÜTEBBEL Patlıcan, yoğurt, tahin ve sarmısaktan oluşan bir mezeyi uzun uzun övmeye pek gerek yok. Mütebbel, Antakya mutfağının mükemmel mezelerinin medarı iftiharlarından. KİREÇTE KABAK Kabak tatlısı Antakya’da farklı yapılıyor: Kireçli suda bekledikten sonra pişen kabak dilimlerinin dışı çıtır çıtır oluyor. Şerbet de eklenince tadından yenmiyor. DÖNER Antakya döneri almış, kendi versiyonunu yapmış. Salçalı bir sos yedirilen döner, etle salçanın pek sevilen birlikteliğine kavuşuyor, genellikle de ince bir lavaşla servis ediliyor.
EGENİN OTLARI Sonbahar kış demeyin atlayın arabanıza, uçağa, otobüse; gidin İzmir’e, Alaçatı’ya, Urla’ya, Ayvalık’a ya da Bodrum’a. Gitmeden yöre pazarlarının günlerini öğrenin ve ne olur pazarlarda biraz vakit geçirin. Teyzeler hiç üşenmez, otlardan neler yapabileceğinizi anlatırlar, yeter ki merak edin, sorun. Kimi böreklik karışımdır, mesela pek güzel “çaykama” yapılır (karışık otlu böreğe verilen addır bu; her kadının karışımı ayrıdır ve bazen bahçeden ıspanak, maydanoz, taze soğan da eklenir); kimini kavurup yumurtalarsınız (tilkişen ya da kazayağı kavurmaya uygundur). Haşlanıp salatası yapılanların başında turpotu, hardalotu ve denizbörülcesi gelir. Çiğ olarak da yenenler vardır, ısırgan, suteresi, kuzukulağı gibi. Köremenli ekmek pek güzel olur, acıot şifa kaynağıdır, kayakoruğunun turşusu pek sevilir, baharda yedi çeşit ot yenirse o yıl hasta olunmayacağına inanılır. … Pek çok Ege pazarında otlu börek ya da gözleme satan kadınlar vardır; sardırın birkaç tane, güzelim Ege Denizi’ne karşı yanında tavşankanı çayla yiyin afiyetle. Sonra da memleketimizin güzelliğine, bereketine; insanımızın bilgi derinliğine ve doğanın güzelliklerini kullanma becerisine bir kere daha hayran kalın. Son bir not, aman iyi bilmediğiniz otları toplamayın. Mantar gibi otun da zehirlisi var doğada. Kaynaklardan okuyun, öğrenin fakat otları tanımanın en iyi yollarından biri bilenlerden el almaktır unutmayın.
Geçmiş! O bir yük tireni değil mi? Bir gül mevsimi, bir leylek. Bırakın gitsin. Tası tarağı toplayıp gitsin. Önümüze planları, paftaları açalım. Bozkırı bir baştan bir başa sürelim. Nane, maydanoz ekelim!
Sayfa 42 - Dergâh Yayınları
Doktor gördün kaç
MÖ 3. yüzyılda İskenderiye'de tıp başını alıp gidiyor. Kalkedon'lu Herophilus ve Kea'lı Erasistratus bu devrin tıp kahramanları. Herophilus'a mükemmel bir doktorun tanımını sormuşlar ; o da "Mümkün ve mümkün olmayanı ayırabilen kişidir" demiş.. Daha Hıristiyanlık gelip Katolik Kilisesi Ortalığı karıştırmadığı için henüz insan kesip biçmek, diseksiyon günah değildir. Herophilus'un yüzlerce ceset üzerinde çalışması ona "kasap" lakabını getirir...
Sayfa 206 - Destek YayınlarıKitabı okudu
625 öğeden 391 ile 400 arasındakiler gösteriliyor.