SARHOŞ GEMİ Ölü sularından iniyordum nehirlerin Baktım yedekçilerim iplerimi bırakmış; Cırlak kızılderililer, nişan atmak için Hepsini soyup alaca direklere çakmış. Bana ne tayfalardan; umurumda değildi
Bahçenin kenarından geçerek yukarıya, Arnavutköy’ün tepelerine doğru yürürken burnumuza hãlã menekşe kokusu geliyordu. Altımızda bir Mayıs gününü bırakarak Şubat ayını yukarıda kamçı gibi bizi bekler bulduk. Say:149 Sabahın 4.30’u. İnsan sesleri sessizliğin içine düşüyor. Karanlığa bol bol duman fışkırtan meşalelerin geceye yaptığı te’siri
Reklam
Kantarları eksik tartan, küçük ve kınalı kızların mayıs kokan toprak sofalarda yetiştirdikleri zoka sepetlerine alyanslı ellerini sokan ve sarısı boldur bu kozanın, diye temiz koza olduğu halde aşağılık bir fiyat biçen insanlarla dolu idi...
Bugün, 14 Mayıs, saat akşam dokuzu on geçe, hayatımın bütün tadı, bütün değeri işte bundan ibaret
Sayfa 18
Ömer Hayyam (18 Mayıs 1048-4 Aralık 1131)
Kim görmüş o cenneti cehennemi Kim gitmişte getirmiş haberini Kimselerin bilmediği bir dünya Korkulmaya özlenmeye değer mi?
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.