Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“ŞEHİRLERİN SULTANI SEYYAHLARIN AYNASINDA İSTANBUL” M.NİHAT MALKOÇ İstanbul, dünyanın en çok konuştuğu ve gıptayla seyrettiği bir dünya kentidir. Bu şehir filmlere, şarkılara, türkülere, romanlara, hikâyelere ve masallara konu olmuştur. Bugüne kadar İstanbul için neler söylenmedi, neler yazılmadı ki… Bundan sonra gelen nesiller de
Annenin evladına olan sevgisine dair....Canım Anneme ve tüm Annelere.. Seni.bir hücreden yaşamaya layık bir canlı haline getiren benim. Seni ıstırapların en büyüğüyle doğurdum; sevinçlerin en büyüğüyle kollarıma aldım. Sana ilk davranışı, ilk gülüşü, ilk bakışı, ilk heceyi ben öğrettim. Seni karşılıksız, menfaatsiz, tertemiz ilk ben sevdim. Sana
Reklam
Aziz Ayyaş
1934 yılı. Bir bahar akşamı. Yaşını başını almış bir beyefendi, Seine’in üzerindeki köprülerden birinin taş basamaklarından aşağıya, kıyıya doğru iniyordu. Burada, tüm dünyanın da bildiği üzere – yeri gelmişken, bir kez daha insanları yoklayalalım- Paris’in evsizleri yatar. Ya da şöyle diyelim: Konaklar. Bu evsizlerden biri; hani
Dante KitapKitabı okuyacak
690 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Üç kere okuduğum ve her seferinde yeni detaylar fark ettiğim bu kitaba inceleme yapmamak olmazdı. Harry Potter'ın okuduğum ikinci kitabıdır kendileri. İçinde en çok macera ve en çok hüzün barındıran kitabı da budur. Rowling bütün gizemleri-King's Cross hariç- bu kitabıyla birlikte nihayete erdirir ve son derece duygusal ve mutlu bir sonla seriyi
Harry Potter ve Ölüm Yadigarları
Harry Potter ve Ölüm YadigarlarıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 201623bin okunma
Sevginin Düşmanlari
Mevlana Hazretlerinin çok sevdiğim bir sözü var: "Geçmişi ve geleceği yakmadikça Allah'ı bulamazsin." Geçmişin davasını güdenlerin ve gelecek kaygısı çekenlerin Allah'ı bulamayacaklarını dile getirmiş. Çünkü geçmişin üzüntüleri ve gelecek kaygısı Rabb'imize güvenmediğimizi gösterir. Çok hikmetli bir beyti de dikkatinize sunayim: Mazi ile müstakbele sarf eyleme ömrü, Hal ehli için hiçbiri maksud degildir.
Sayfa 14 - profil
Zaman; mazi, hal ve istikbal diye üçe taksim edilirse de bu çok itibari bir taksimdir. Sabit olan bir şey üçe taksim edilebilir ;lakin daima yürüyen bir şey taksim edilemez. "Hal" dediğimiz gelecek günler dahi, zaman yürürken "hal" olacaklar, sonra maziye karışacaklardır. Hakikatte mazi, hal ve istikbal yoktur. Ortada bir imtidad vardır.
Sayfa 49
Reklam
419 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kitabı bitirdiğimde aklıma takılan ilk soru kitabın isminin neden “Huzur” oluşuydu.İnsandaki huzur arayışının nasıl huzursuz edici bir süreçten geçtiği işlenilmişti sanki eserde.Doğu ile Batı ,gelecek ile mazi, birey ve toplum, inanç ve tanrısızlık arasında sıkışmış entelektüel bir çevrenin içinde;sanat,edebiyat,şiir,resim, mimarinin ve musikinin İstanbul özelinde bir aşk hikayesiyle sunulduğu romanda “ayrılık” ve “ölüm” vurgusunun baskınlığı dikkat çekmekte diyebiliriz. Mümtazın Nuran’dan ayrılışını, Suat’ın intiharını, İhsan’ın ölüm döşeğinde olduğu vakit Mümtaz’ın kendini kaybetme sürecini ve dış dünyada harbin başlamasını toplu düşünürsek aklın ve hayatın “Huzur” içinde mümkün olmadığı sonucuna varabiliriz.Ayrıca romanda, modern zamanların ölüme kattığı yeni anlam üzerinde de durulmuştur.Her ölümün doktorla gerçekleştirilmesi, meleklere artan nüfus karşısında ölülerin yardım etmesi...Birincisinde tıbba adeta ölümü ne zaman yeneceksin mesajı verilmektedir.Doktor hastalığın iyileşmesine bir aracı değil ölümü durdurması gereken bir kişi olarak algılanmıştır.Diğerinde ise melek kavramını, metafiziği dışlamış adeta öldürmüş insanın, ölülerini nasıl hayatında yaşattığını, açtığı o metafizik boşluğu nasıl doldurmaya çalıştığına yer verilmiştir. Sonuç olarak uzun cümleler, muazzam tasvirler, dolu dolu İstanbul’la, Osmanlı çöküş yıllarıyla, Cumhuriyet ve sonrası dönemde yaşayan “insan”ın arayışı sorgulanmıştır.İçinde, dışında,sanatında, aşkında, edebiyatında…”HUZUR” ne zamandır?...
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,3bin okunma
Doğu-Batı Meselesi
Öyle sanıyorum ki, ne mâziyi sevmek, ne Garbi tanımak ve ona hayran olmak bizim için kâfi değildir. Mâzi nihayet geçmiş bir zamandır; bizde, ancak kendisine içimizden bir şeyler katarak hakkıyla yaşıyabilir. Biz ise «Bugün bile» değiliz; yarınız. Her neslin asıl vazifesi kendi ötesinde gelecek için olanı hazırlarken başlar. Bizim için asıl yapılması lâzım gelen, memlekette yeni hayat şekilleri yaratmaktır. Biz Şark’a veya Garb’a ancak birbirinden ayrı iki kaynağımız gibi bakabiliriz. Her ikisi de bizde ve geniş bir şekilde vardır; yani realitelerimizin içindedirler. Fakat onların mevcudiyeti kendi başlarına bir değer olamaz ve sadece böyle olması bizi, kendi hayatımızda, kendimiz için kendimize mahsus bir hayatı, geniş ve şumûllü bir terkibi yaratmaya davet eder. İçimizdeki kaynaşma ve karşılaşmanın verimli olması için bu hayatı, bu terkibi doğurması şarttır. Bu da asıl üçüncü kaynağa, «memleketin realitesi»ne varmakla kabildir. Asıl Kaynak, 1943
Amaç kavramı, gelecek referansı olmaksızın tasavvur edilemez. Hiç kuşku yok ki mazi de mevcut zamanla birlikte hareket eder.
228 syf.
·
Puan vermedi
Cumhuriyet döneminin en güzel şehirlerinden biri olarak “beş şehir”, aslında Tanpınar’ın diğer bütün kitaplarında açmaya çalıştığı tarih ve kültür üzerine düşündüklerinin bir özeti gibidir. Platon’un “şehir kurmak erdemdir” hükmünden habersiz olarak bir coğrafyayı uygarlık imkânları nispetinde tasarruf etmeye çalışan bir kültürel yapının; kurduğu
Beş Şehir
Beş ŞehirAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201911,4bin okunma
Reklam
"...Bir müslüman el'iyazü billah, eğer irtidad etse, küfr-ü mutlaka düşer; bir derece yaşatan küfr-ü meşkukta kalmaz. Ecnebi dinsizleri gibi de olmaz. Ve lezzet-i hayat noktasında, mazi ve müstakbeli olmayan hayvandan yüz derece aşağı düşer. Çünki geçmiş ve gelecek mevcudatın ölümleri ve ebedî müfarakatları, onun dalaleti cihetiyle, onun kalbine mütemadiyen hadsiz firakları ve elemleri yağdırıyor. Eğer iman gelse kalbe girse, birden o hadsiz dostlar diriliyorlar. "Biz ölmemişiz, mahvolmamışız" lisan-ı halleriyle diyerek, o cehennemî halet, cennet lezzetine çevrilir..."
Ondördüncü ŞuaKitabı okudu
738 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.