Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün Bu kadar benden uzak Bu kadar mavi Bu kadar geniş olduğuna şaşarak Kımıldamadan durdum. Sonra saygıyla toprağa oturdum, Dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara, Bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım. Toprak, güneş ve ben… Bahtiyarım… Mazım Hikmet
Bu ne yüksek his, Server. Ben artık her şeyi inkâr ediyorum. Ben artık tamamen bir rüyadayım. Ben tamamen Handan'dayım ve onda yaşıyorum. Canlarımızı, ruhlarımızı bir el birbirine karıştırmış, bağlamış. Onun mazisi bir gün uyansa, benim mazim beni bir gün çağırsa birimizden birimizin mutlak o bağı, o mukaddes düğümü çekerken canı kopacak, öleceğiz.
Sayfa 206Kitabı okudu
Reklam
beni böyle sev
Benim Sevgili Aliye’m, Mektubunu aldım. “Ben fena kız değilim, senin meyus olmayıp saadetin için hayatımı şimdi fedaya hazırım!” diyorsun. Aliye, bana böyle şeyler yazma… Sonra ben sana deli gibi âşık olurum. Senin ne iyi kız olduğunu biliyorum. Muhakkak ki hayatımda yaptığım ve yapabileceğim en iyi iş seninle hayatımı birleştirmek oldu. Bundan
Ben sadece mütereddit ve zayıfım. Sürükleniyorum. Mazim beni sürüklüyor.
Sayfa 201Kitabı okudu
Aşk ne kadar kısa ve unutmak ne kadar uzun...
Ben artık tamamen bir rüyadayım. Ben tamamen Handan’dayım ve onda yaşıyorum. Canlarımızı, ruhlarımızı bir el birbirine karıştırmış, bağlamış. Onun mazisi bir gün uyansa, benim mazim beni bir gün çağırsa birimizden birimizin mutlak o bağı, o mukaddes düğümü çekerken canı kopacak, öleceğiz. 📙
Handan
Handan
Mütecessis bir tebessümle kınarken esef yüklü mutlulukları, hani olurda içimizden gelen kahkahaya eşlik eder mazimin çocuk yanı. Aslında mücbir sebepleri var yas denen mutluluk ihlalinin. Bu sebeple senle ben ayrıyız sevdiğim. Zamanın hayal kırıklıkları yığınla belirsiz bir zarf tümlecinde; bir de benlik duygusu yok mu? Bence o zulüm ediyor nefsimize. Dingin ruhların da kralı ölür vakti geldiğinde, Süleyman bile göçmedi mi bir değnek üzerinde? Hele ki huzurun tınısında hep yeknesak bir hayat varsa heybemizde, işte o vakit yalnızlık başlar güncemizde. Açık tenli bir aşka rağbet edip tozu dumana katarken gecelerde, dönüşü geciktirmeyip gerimi dönsek kıblemize… Ürkek bir ceylan gibi vuruldu mazim düşlerimde ve asla olmaz dediğim alametlerle boğuşuyorum kendimce. Oysa ki tek bir kelimesine verebileceğim candan öte ne çok şey vardı servetimde, şimdi keşke diye başlayan şiirlerin hepsi benden sana gelsin hediye. Kenetlendiğimiz bir dizede, anbean depreşen ruhlarımızın kafası güzelliğinde keşfederken sensizliği. Uzaklardan ağıtlar duyuluyor yoksa öldün mü sevgili? Kâhinlerin hayretler uyandıran palavralarına kanmıyorum eskisi gibi... Alim görünümlü soytarıların kıskancında değilim inan ki... İlahi bir haz olarak beklemesem de artık seni, ötelere bıraktım bende kalan arzuların şehvetini. Dip açılarımın en haşmetlisi ile münakaşadayım, sadece aşka hibe ettiğim açlığımın kavgasındayım. Üstelik devingen bir mahremiyet kadar kutsal olan her ne varsa, ben bundan böyle onlara tapmaktayım.
Reklam
62 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.