Ondört asırdır, dinimizi meallerden öğrenme kültürümüz yok iken, son yıllarda niçin bu yola yönelindi, bunda maksat neydi? Tercüme ve meal, gerçekten dine faydalı olsaydı, İslâm büyükleri bu faaliyeti gayrı müslimlere bırakırlar mıydı?
Kur'an'ı Anlama Eksenli okumanın Önemi
Kur'an'la ilgili bilgi ve kültürümüz genelde aile ve top umdan bizlere intikal etmekte ve oldukça sınırlı bir özellik ortaya koymaktadır. Çünkü büyük çoğunluğu itibariyle insanımız, Kur'an'ı doğrudan anlamaya yönelik bir çaba içerisinde bulunmamaktadır. İnsanlara gönderiliş gayesinin ayetleri üzerinde
Zaman zaman herhangi bir surenin mealini okuyup kendimce üzerinde düşünüyorum. Bence müslüman veya gayrimüslim farketmeksizin mealini okumalı. Araştırmalı . Müslümanlar İlk emir olan "Oku ! " emrini yerine getirmeli ve olabildiğince çok yönlü bir şekilde meal incelemeli anlayamadıkları yeri de doğru kaynaklardan faydalanarak irdelemeli.
Din : akıl sahibi olan insanları kendi istekleriyle dünyada ve ahirette iyiliğe ulaştıran ilahi bir kanundur.
Kaynağımız kültürümüz değil Kur'an-ı Kerim olsun.
Araştırmanız sırasında yinelemek istyorum ki çok yönlü düşünmeye açık olmanızı tavsiye ederim.
İyi okumalar
Kur'an'ın ilk ve doğrudan muhataplarına -tabir caizse- "Kızım sana söylüyorum" diye hitap ettiği, sonraki muhataplarına da dolaylı olarak, "Gelinim sen anla" dediği söylenebilir. Ancak "gelin" metaforundan hareketle diyebiliriz ki biz gelinler, yani sonraki muhataplar bizzat Kur'an hitabının değil, mesajının muhataplarıyız. Bu mesajın ne olduğu bizi ne ölçüde bağladığı meselesi ise bizzat Kur'an metninden ziyade, kıyas ve icma gibi delillerden istinbat edilir.
Şahin Doğan'ın okuduğum ilk kitabı olan "Hakikatin İzinde" daha çok dini içerikli yazıların derlemesi halinde oluşturulmuş halde.
Doğan, kitabını üç bölüme ayırmış: Zaruriyat, Haciyat, Tahsiniyyat.
İlk bölüm olan Zaruriyat'ta yazar daha çok hakikat arayışı, eleştirel bakış, ateizm, agnostizm, öteki, kitle gibi kavramlar hakkında