Gündelik hayatın yoğun temposu içinde bazen bir iki dakika durup düşünmeye bile vaktiniz olmuyor, değil mi? Boş zamanlarınızı da haklı olarak sevdiklerinizle vakit geçirmek ya da sevdiğiniz aktiviteleri yapmak için değerlendiriyorsunuz. Peki, en son ne zaman zihninizle baş başa kaldığınızı ve kendinizi dinlemeye zaman ayırdığınızı hatırlıyor musunuz? Yalnız kalmak bir mecburiyet değil, tercih olduğunda korkutucu değildir. Aksine, kendinize zaman ayırmanız içsel yolculuğunuz açısından büyük önem taşır. Elbette sosyal yaşamınızı da dilediğinizce sürdürmelisiniz. Ancak bazı zamanlarda kendinize zaman ayırabilir, kendinizi keşfedebilirsiniz.
Karalama2
...?...?/1989... Kendini haddinden fazla duyumsadığı için acıya ve korkuyuda haddinden fazla duyarlı arkadaşım için, burası tam bir cehennemdi. Her şeyiyle farklıydı Ankara'dan. Çok kültürlü, birçok etnik gruptan oluşan, bu etnik grupların bir nevi kabileci bir tutumla diğerleriyle arasına sınırlar koyarak birbirinden ayrıştığı, etnik
Reklam
50 syf.
·
Puan vermedi
insan hep bir tercih mecburiyetinde miydi ?
Bir seçimin eşiğindeydi ferdinand; Eşi, köpekleri ve sanatıyla isviçrede özgürlüğünü sonuna kadar yaşamalı mı yoksa kendisini vatanına hizmet adı verdiği korkusunun kölesi olup, insanların vahşice bir birini katletmesini sağlayan makinenin bir parçası mı olacaktı? korkuyordu ama içindeki bir güç onu hayatını, özgürlüğünü bırakıp makinenin bünyesine dahil olmaya zorluyordu, aklı farklı düşünüyor bedeni aklının tersine hareket ediyordu. sonunda bedenine yenik düştü , özgürlüğünü geride bırakıp makineye gitti ferdinad ama makinenin parçası olmaya değil asla böyle bir makinenin parçası olmayacağını, özgürlüğünün aksine bir seçim yaptığında neleri kaybedeceğini görmeye gitti...
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202161,5bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
Merhaba. Bu ayın bir diğer kitabı kütüphaneden aldığım Philippe Djan’in 2030’u oldu. Baş karakter Greg, karısını ve oğlunu bir trafik kazasında kaybetmiştir. Yaşadığı bu travmatik olay neticesinde kayınbiraderi Anton’un da yardımıyla daha konforlu bir yaşam sürer. Yeğeni Lucie kanalıyla çevreci aktivist Vera ile tanışır. Bundan sonraki süreçte bakış açısı değişmeye başlar. Greg, Anton’la birlikte çalıştığı labaratuvarda da artık çalışmak istemez ve herkes tarafından garip karşılanan farklı şeyler yapmaya başlar. Distopik anlatı olan eser konu itibariyle ilgi çekici görünse de etkilenmedim ne yazık ki. #kitapalıntıları Çekildiği kuytu köşeden dışarıya bir adım attığının kendisi de farkında mı acaba... İnsanlar her gün düşüyordu yarıklara. Birilerinin onları itmesi gerekmiyordu. Tabii ki inandığın, savunduğun şeyler olacak. Yoksa kaybolur gidersin. Sorun görmek için insanın kafasını herhangi bir tarafa çevirmesi yeterliydi. İnsanın inandığı şeyler olmalı hayatta, dedi. Bir mecburiyet değilse de tercih edilesi bir şey bu bence.
2030
2030Philippe Djian · Düşbaz Yayınları · 20222 okunma
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
Varlık ,hiçlik , ölüm
Benim Ölümüm [Ma mort] Ölüm, “duvar”ın öte yanındakilerden olduğu için hiçbir şekilde insani olmayan şey gibi görünürken, sonra bir anda bambaşka bir bakış açısından düşünülmeye, insan yaşamının bir olayı gibi ele alınmaya başlandı. Bu değişiklik çok açık bir biçimde anlaşılır: ölüm bir terimdir ve her terim (ister sonuç, ister başlangıç terimi
Reklam
Ama bunlar öyle parayla pulla herkese çalan kimselerden olmadıklarından onları dinlemek de öyle herkese nasip olmazdı. Onlar kendilerini eğlendirmek için çalıp söylüyorlardı. Yalnız kendilerini eğlendirmek için mi ya?.. Yemek ve içmeye nasıl ihtiyaçları varsa musiki de bunların ruhunun gıdasıymış gibi bir mecburiyet hissediyorlardı. ... Ruhani zevklerini, maddi beslenmeye tercih ederlerdi. Onların sanatlarına aşkları, tutkuları vardı.
408 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Spoiler olabilir.
Yani tam şu anda bitirdim ve ne hissedeceğimi bilmiyorum kitapla alakalı. Kitap bir kere harika başladı. Ta ki Ridge’in sevgilisinin olduğunu anlayana kadar. Orası tam bir şok hali. Sonra dur bakalım dedim işler ilginçleşiyor. Ridge bu maggieden neden ASLAA AYRILAMAZ!! Okumak istedim. Var mı birşeyler belli mecburiyet sandım önce sonra hastalık filan beni çok çekmedi açıkçası. Kimsenin benimle hastalığım yüzünden ilgilenmesi veya maggieden de söylediği gibi kahramanlık yapmasını istemezdim ben de sanırım ama olay bu değil. Olay kendini bir kalpte iki kişinin olmasının mantık çerçevesine oturtmak istemesi. Yok öyle hem karnım doysun hem pastam dursun. Aşk üçgeni ve asıl kızımızın safçana olması işleri kolaylaştırmadı. Bir yandan da ben mutlu sonları severim. Doğru yolu bulmasına sevindim Ridge’in. Yazarın diğer kitaplarından baya farklıydı onda herkese katılıyorum. İyi ki bunu senden geriye kalan kitabından önce okudum. Herkes onu tavsiye etmiş. Listeme aldım. İlk defa bu kadar uzun yazıyorum. Tercih edenlere keyifli okumalar dilerim.
Belki Bir Gün
Belki Bir GünColleen Hoover · Epsilon Yayınları · 0309 okunma
50 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Belki fazlaca kısa bir eser ama yaşattığı doyum çok daha fazlasıydı. Eser Ferdinand'ın mecburi savaş görevi çıkmasıyla başlıyor. Eşi ve vatan görevi arasında sıkışıp kalmış Ferdinand'ın suskunluğu ile kitabın sonunu daha fazla merak etmeden edemiyor insan. Ferdinand vatan görevi diyip insan öldürmeyi kabul edecek mi yoksa eşinin ısrarlı karşı çıkmalarına hak verip savaş kaçağı olmayı mı tercih edecek? İkilem çok güzel anlatılmış.. Kesinlikle tavsiyemdir.
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202161,5bin okunma
Resim