164 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Alıntılar: #28056936 #28065490 #28065588 #28065705 #28065877 #28086384 #28086623 #28086797 #28086894 #28086986 #28087171 #28087401 "Ütopya" kelimesinin genel olarak kabul gördüğü,hayali ve olmayan ülkeleri, yönetimleri karşılayan ifade olarak kullandırmaya başlatan kitap.Thomas More'un hayali ülkesi:Ütopya. 1516 yılında yazılmış olan bu roman,o dönemin İngiltere politikasına taşlama olarak yazılmış ve kendi düşünceleriyle olması gerekenleri yazmış.Ancak aynı zamanda gerçekte de kabul edilemeyecek,saçma olacak olanları da belirtiyor.Zaten olması gereken olsaydı,olanları eleştiriyor olmazdık.Gerçi olması gerekenler kişiye göre de değişir,orası ayrı bir konu. Bütün ütopik romanlarda -yöneticilerin küçük farkları hariç- o yönetimde yaşayanların her konuda eşit olduğu işlenir. Campenalla'nın daha sonra yazdığı ütopyası "Güneş Ülkesi"nde, bu kitapta olan bir çok konu mevcut. Örneğin; herkes belirli sürelerde yaşadığı evden başka bir eve taşınıyor. Ama evlerin hepsi aynı zaten. Ütopyalar,insanların yaşaması için değil,fikirlerin yaşaması için.İnsanın olduğu yerde kibir, savaş,sorun,sıkıntı...her zaman vardı ve her zaman olacaktır.Çünkü iyi ya da kötü duyguları olan canlılar, insanlardır. Duygularından arındırılan insan da zaten artık insan değildir. Herkes kendi zihninde oluşturduğu ütopyasında yaşamak ister.Ama zihnimizi bilgisayar kasasına aktaramadığımız sürece,bu dünyada yaşamaya mecburuz. İyi okumalar...
Ütopya
ÜtopyaThomas More · Tutku Yayınları · 201320.6k okunma
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 10 days
Önceki yapıtlardaki izleklerin yanı sıra Cüce'de de temeldeki özgürlük sorunsalı bağlamında bir kadın / bir yazar olarak medya dünyasında, tüketim/pazar ekonomisi ekseninde yer alıp almamak gibi birtakım önemli çelişkiler işleniyor. Yazar, Cüce'de eleştiri oklarını kapitalist sistemin bireyi kuşatma metotlarından biri olan medya dünyasına
Cüce
CüceLeyla Erbil · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019605 okunma
Reklam
275 syf.
8/10 puan verdi
Yazarı ilk defa Tarihi Sinop Cezaevi'ni gezerken, girişte bulunan bir tabela görmüştüm. Bu cezaevinde yatan ünlüler yazılıydı. İçlerinde Kerim Korcan da bulunmaktaydı. Hatta Tatar Ramazan'ın yazarının, kendisi olduğunu orada öğrendim. Derhal kitaplarını edindim. Önce Linç'i okudum sonra İdamlıklar'ı. Bu kitapta cezaevinde yatan bazı suçluları
İdamlıklar
İdamlıklarKerim Korcan · Babil Yayınları · 200536 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Küçük Prens... İlk defa sanırım ilkokul ikinci veya üçüncü sınıfta okumuştum ama o döneme dair hatırladığım çok fazla şey yok kitap ile ilgili; sadece okuduğumu hatırlıyorum. Nasıl desem bilmiyorum, kitap beni çok fazla etkilemedi. Çünkü içinde bilmediğim ve farkında olmadığım bir şey yoktu. Benim hayat felsefemdir küçük şeylerle mutlu olmak. Kötü demiyorum asla! Hatta herkesin alıp, tekrar tekrar okuması gerektiğini düşünüyorum. Her ne kadar küçük bir çocuğu anlamak gibi dursa da kitabın konusu, kesinlikle değil. Çocuklar saf ve temiz varlıklardır. Aslında onlara küçük bilim insanları diyebiliriz -ki okuyanlar bilir, Küçük Prens'in tekrar tekrar cevabını alana dek sorusunu yinelediğini. Ancak garip olan şu ki: Küçük Prens, anlatıcının merakını giderme konusunda pek de iyi değildi. Sevme ve sevilmeyi, empati kurmayı kusursuz işleyen bir kitap ama bir şeyler eksikti. Hatta Türk bilimci ile ilgili olan kısım favorim arasında diyebilirim. Tabiri caizse kumaşına bakmadan, fiyatına göre kıyafetin kalitesini belirlemek gibi. Diyor ya Küçük Prens: "Ama gözler kördür. Kalple aramak gerekir." İşte aynen böyle! Önemli olan kitabı okuyup harika demek değil, okuduğunu hayatının her alanına yerleştirmektir. Nasıl Küçük Prens'e göre büyükler anlamaz ise, büyüklere göre de çocuklar anlamaz. Büyüdükçe saflığımızı yitirdiğimizi... Bu sebeptendir ya hep çocukluğumuza, o masum dönemlerimize dönmek istememiz. Hayat meşgalesine kapılıp kayboluyoruz. Mecburuz veya mecbur bırakılıyoruz ama asla bir daha çocuk olamıyoruz. Büyüdükçe çirkinleşiyoruz.
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015236.4k okunma
416 syf.
8/10 puan verdi
Yaşama Uğraşı, Cesare Pavese ' nin 1935' ten başlayarak 1950 yılına kadar yazdığı günlüklerinin kitap haline getirilmesiyle oluşmakta. Pavese intiharından 8 gün önce güncesini " Sözler değil. Eylem! Artık yazmayacağım…” cümleleriyle noktalar. Bu son notundan 8 gün sonra hep düşündüğü eylemi gerçekleştirme cesareti gösterir. Bir otel odasında
Yaşama Uğraşı
Yaşama UğraşıCesare Pavese · Can Yayınları · 20152,071 okunma
531 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 27 days
Muhteşem bir kitap muhteşem.. Hakan Günday okumaya bu kitapla başladım.Ardından diğer kitapları geldi Giriş cümlelerinden başlayarak beni hayran bırakmıştır.Kinyas ve Kayra benim için özel karakterler oldu.Kinyas Tolga olduğunda sanki benim oğlum Yaşamaya geri dönmüşcesine sevinmiştim Çok güzel bir dil,çok güzel bir anlatım.Yazarın kitabı yazmaya çok erken bir yaşta başlaması da daha çok takdir edilesi kılıyor bu durumu Ayrıca kitap bana 'Yaşamaya Mecbursun' şarkısını da kazandırdığı için ayrı bir minnet duyuyorum.Hem kitabı,hem de şarkıyı neden bu kadar geç buldum diye ara ara kızıyorum kendime. Kinyas ve Kayra'yı çok sevdim kısaca.İç karartıcılık ve umutsuzluk kokan bir havası var.Kendimden bir şeyler bulabildim Kitaptan çok sevdiğim bir sözle bitireyim incelememi ''Ölmeye hepimiz mecburuz! Kolaysa yaşamaya mecbur ol!''
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202227.2k okunma
Reklam
Geri120
209 öğeden 201 ile 209 arasındakiler gösteriliyor.