MEDEA İnsanlar kalbin derinliğine kadar nüfuz etmeden basit bir bakış üzerine kendilerine hiçbir fenalığı dokunmıyanlara düşman olurlarsa adalet onların gözünde yok demektir. Zaten yabancı için devlete karışmak bir vazifedir ve ben bunu yapmıyanlar gibi, hemşehrilerini, onlar tarafından tanımamış olduğu için azametiyle inciten şehirliyi de
Sayfa 12 - Maarif Matbaası, Çevirmen: Ahmet Hamdi Tanpınar
İnsanın en fenasında bir iyi tarafın bulunduğunu biliyoruz. Biz o iyi tarafı bulmaya, ondan istifade etmeye mahkûmuz, mecburuz.
Reklam
"Niçin ruhumuzun asla ısınamadığı kalıplarda kalmaya mecburuz? Bir insana bundan daha büyük bir işkence olur mu?"
Sayfa 157
Ciddi olmaya mecburuz, çünkü bu hayat ciddiye alınacak ve kendisine fazlasıyla önem verilecek kadar mühim bir şeydir.
Fakat ne garip, şimdi küreklere sarılarak sahile dönmeye ve insan kokan sokaklardan geçerek evlerimize gitmeye mecburuz. Hatta bunu hemen yapmamız lazım. Çünkü vakit geçti. Sevgili teyzelerimiz, amcalarımız var...
(Bu dünyada hiçbir şey kendi yerini bulmuş değildir, başta bizzat dünya olmak üzere… Öyleyse, insan adaletsizliğini seyrederken hiç şaşırmamak gerekir. Toplumun düzenini reddetmek de kabul etmek de aynı şekilde abestir: Onun iyi veya kötü yönde değişimlerine, ümitsiz bir tutuculukla maruz kalmaya mecburuz; tıpkı doğuma, aşka, iklime ve ölüme maruz kaldığımız gibi. Hayat yasalarının başında çürüme gelir: Kendi kalıntılarımıza, cansız nesnelerin kendi kalıntılarına olduklarından daha yakınızdır; onlardan önce pes ederiz ve yok edilmez gibi görünen yıldızların bakışları altında kaderimize doğru koşarız. Ama bizzat yıldızlar da, sadece yüreğimizin ciddiye aldığı, sonra da istihza noksanlığının kefaretini büyük acılarla ödediği bir evrenin içinde ufalanırlar… Tanrı’nın ve insanların adaletsizliğini hiç kimse düzeltemez: Her fiil, kökendeki Kaos’un, görünürde örgütlenmiş, özel bir durumudur. Kökü çağların başlangıcına dayanan bir girdabın içinde sürükleniriz; o girdabın düzen çehresine bürünmüş olması da, sadece bizi daha iyi kapıp sürüklemek içindir…)
Reklam
Yükümüz hayli ağır, yolumuz hayli meşakkatlidir; lakin buna mecburuz.
Sayfa 78 - Yedinci Kapı YayınlarıKitabı okudu
Bir son var ki hiç bilinmeyen,bilinenler var ki sonu olmayan...Yaşamaya mecburuz işte
Hepimiz yaşamak için yalvarmaya mecburuz. Bizdeki ümitler yalvarmak istiyorlar.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.