Kurumları koruyun. Etik değerlerimizi korumamıza kurumlar yardımcı olurlar. Onların da bizim yardımımıza ihtiyaçları vardır. Onların yararına davranmadıkça, kurumlarınızda "bizim" diye bahsetmeyınız. Kurumlar, kendi kendilerini koruyamazlar. Biri bile baştan itibaren savunulmazsa diğerleri de ardı ardına yıkılır. Bu yüzden, ilgilendiğiniz bir kurum bulun -bir meclis ya da hükümet, bir gazete, bir ilke, bir işçi sendikası ya da ne olursa- ve ona destek olun.
Sayfa 20 - Olvido KitapKitabı okuyor
Bakın ben saat 12.00'de kalkıyorum! Saat kurarak! Normalde 13.15 gibi anca. Meclis 14.30 civarında açılırsa teklifleri değerlendirebilirim.
Reklam
İdam cezasını halk için değil, bakan olma ihtimali bulunan meclis üyeleri, yani kendimiz için kaldırıyoruz. Üst sınıftan kimselerin giyotine maruz kalmasını istemiyor ve onu parçalıyoruz. Herkesin işine geliyorsa ne ala, fakat biz, yalnızca kendi menfaatlerimizi düşünüyoruz.
Sayfa 12 - Kapra yayıncılıkKitabı okuyor
Kurulsa meclis-i mey câm ü sahbâ intizâm etse Burulsa gûșu ûidun na'meye mutrib devâm etse Gönül sâkiden envâr-ı teveccüh iğtinâm etse N'olur bir sâgar-ı ser-șâr içirse șâd-gâm etse Melûlum himmet-i Pîr-i mugâna iftikârım var
Sultan Selim'e biat etmişim. Onun ittihad-ı İslâmdaki fikrini kabul ettim. Zira o vilayat-ı şarkıyeyi ikaz etti. Onlar da ona biat ettiler. Şimdiki şarklılar, o zamanki şarklılardır. Bu mes'elede seleflerim, Şeyh Cemaleddin-i Efganî, allâmelerden Mısır müftüsü merhum Muhammed Abdüh, müfrit âlimlerden Ali Suavi, Hoca Tahsin ve ittihad-ı İslâmı hedef tutan Namık Kemal ve Sultan Selim'dir ki, demiş: İhtilaf u tefrika endişesi Kûşe-i kabrimde hattâ bîkarar eyler beni İttihadken savlet-i a'dayı def'e çaremiz İttihad etmezse millet, dağdar eyler beni... Yavuz Sultan Selim Ben zahiren buna teşebbüs ettim, iki maksad-ı azîm için: Birincisi: O ismi tahdid ve tahsisten halâs etmek ve umum mü'minlere şümulünü ilân etmek. Tâ ki, tefrika düşmesin ve evham çıkmasın. İkincisi: Bu geçen musibet-i azîmeye sebebiyet veren fırkaların iftirakının, tevhid ile önüne sed olmaktı. Vâ esefâ ki, zaman fırsat vermedi. Sel geldi, beni de yıktı. Hem derdim: Bir yangın olsa, bir parçasını söndüreceğim. Fakat hocalık elbisem de yandı. Ve uhdesinden gelemediğim bir yalancı şöhret de maalmemnuniye ref' oldu. Ben ki, âdi bir adamım. Böyle meclis-i meb'usan ve a'yan ve vükelanın en mühim vazifelerini düşündürecek bir emri, uhdeme aldım. Demek cinayet ettim...
Sayfa 118
32 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Fareli Köyün Kavalcısı
Robert Browning tarafından kaleme alınmış meşhur "Fareli Köyün Kavalcısı" isimli hikâye aslında bir Alman Orta Çağ efsanesinden esinlenerek yazılmıştır. Kitapta geçen olaylar göz önünde bulundurulduğunda gönderme yapılan çağın Orta Çağ olması sürpriz değil. Gelelim kitabın konusuna. Hamelin isimli bir Alman kasabasını iri iri fareler basar. Öyle ki bu fareler kedileri, beşikteki bebekleri yemeye başlar. O zamana kadar halktan topladığı vergilerle sırtına sağlam kürkler diktirmiş olan belediye başkanı ve meclis üyeleri bu işe çare bulamaz. Halk isyan edecek diye korkarlarken şansları yaver gider ve kasabaya bir yabancı çıkagelir: bir kavalcı! Bu kavalcı işi kökünden çözmeyi vaad eder ve meclis üyeleriyle para karşılığında anlaşır. Ve hemen işe koyulur. Kavalını çalmaya başlayınca kasabadaki tüm zararlı hayvanlar kavalcının peşine dökülür. Ardından gerçekleşen hadiseler Hamelin halkına hem bir ceza hem de bir ders niteliğindedir. Kitabını çocukken severek okuduğum bu hikâyenin çizgi roman versiyonuna da bayıldım. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları mükemmel bir iş çıkartmış. Çevremdeki çocuklara da seride bulunan kitaplardan hediyeler aldım. Çizgi roman seviyorsanız okumanızı, çocuklara hediyelik ne alsak diye düşünüyorsanız bu seriye mutlaka bakmanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar... :)
Fareli Köyün Kavalcısı
Fareli Köyün KavalcısıRobert Browning · İş Bankası Kültür Yayınları · 20182,334 okunma
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.