(II. Abdülhamid Döneminde Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Gelişmeler)
Mülkiye(Siyasal Bilgiler), Fakülte düzeyine getirilerek açıldı Memurlara sicil tutulmaya başlandı Eski Eserler Müzesi açıldı.
Hukuk Fakültesi açıldı.
Muhasebat Divani (Sayıştay) Güzel Sanatlar Fakültesi açıldı.
Ticaret Fakültesi açıldı Yüksek Mühendislik Fakültesi açıldı.
Sayfa 29 - Nev Y./ Allah'tan saltanatla başa geldi. Yoksa ona bu defa seçim için bunları yaptı derlerdi. Ne de olsa yıllardır ülkede yapılanları da bu şekilde hep yalanlayıp/ eleştiriyorlar;) Anlamak isteyene.Kitabı okudu
..istasyonu ziyarete giden hacıların en çok konuştuğu hatıralardan biri de raylara döşenen keçelerle ilgili. O günün teknik imkanlarıyla yapılan kara tren çok gürültü çıkarıyormuş. 'Allah Resûlü (sav)'nün kabrinde rahatsız edilmemesi' düşüncesi ile Medine-i Münevvere şehrine giren trenin hareket ettiği raylara keçe döşetmiş....
Sultan Abdülhamid Han, sadece Türkiye'de değil bütün İslam dünyası'ndan toplattığı bağışlarla (Türk mühendislik ve ustalarının ilk atılımlarıdır bu aynı zamanda) Şam'dan başlayarak Medine'ye kadar uzanan Hicaz Demiryolu'nu burada inşa ettirmişlerdir. Şam İstasyonu, Hicaz Demiryolu'nun başlangıcıdır.
**Dursun Gürlek'in Karınca Huzura Varınca kitabından bir alıntı:
Sultan Abdülhamid Han zamanında İstanbul'dan kalkan tren Medine'ye yaklaştığı zaman bütün tekerlekleri keçeyle sarılırmış. Mescid-i Nebevi'ye hürmeten böyle bir tedbire baş vurulurmuş!...
İşte Osmanlı hassasiyeti!
İşte Türk Müslümanlığı!...**
Sayfa 148 - Şam hac hareketinin başlangıcıdır. Şam Beylerbeyi aynı zamanda Emir-ül Hac'tır.Kitabı okudu
Sultan Abdülhamid modernleşmeye karşı değildi. Onun modernleşme adına attığı adımlar halen Türkiye'nin sosyal ve siyasi dokusunun temelini teşkil eden icraatlardır.
Bunlara şöyle bir göz atalım:
• Mülkiye (Siyasal Bilgiler), Fakülte düzeyine getirilerek açıldı.
• Memurlara sicil tutulmaya başlandı.
• Eski Eserler Müzesi açıldı.
• Hukuk
Medine tren istasyonu bir ucu İstanbul Sirkeci garında, diğer ucu Medine'de olan Hicaz Demiryolu'nun son halkasını temsil eden muhteşem bir eser olarak ayakta durmaktadır.
Ecdadımız bu istasyonu inşa ederken Medine'ye girmesi gereken tren yolunun raylarını aksi istikamette dolandırıp şehre öbür tarafından sokmuş ve herkesin öncelikle Peygamberimiz'in(sas) yeşil kubbeli türbesini görmesini ve O'na(sas) selam vererek şehre girmesini arzulamıştır.
Ecdadımızın bu tren istasyonundaki rayların üzerlerine keçe döşettiklerini ve böylece trenin raylara sürtünmesi ile meydana gelecek sesten Peygamber Efendimiz'in(s.a.v) ruhaniyetinin rahatsız olmamasını gaye edindiklerini biliyoruz.
Ecdadımızın bu tren istasyonundaki rayların üzerine bir dönem keçe döşettiklerini ve böylece trenin raylara sürtünmesi ile meydana gelecek sesten Peygamber Efendimiz'in(sav) ruhaniyetinin rahatsız olmamasını gaye edindiklerini de biliyoruz..
Ecdadımız bu istasyonu inşa ederken Medine'ye girmesi gereken tren yolunun raylarını aksi istikamette dolandırıp şehre öbür tarafından sokmuş ve herkesin öncelikle Peygamberimiz'in(sav) yeşil kubbeli türbesini görmesine ve O'na(sav) selam vererek şehre girmesini arzulamıştır... Trenin lokomotifinin üzerinde bile, "Esselamu aleyke ya Resulallah" yazılmıştır.
Bir ecdat yadigârı olan Medine tren istasyonu, Anberiye denilen mevkide bulunuyor. Burası, eski Medine şehrinin giriş mahallidir. Fakat bugün şehir büyüdüğü için şehrin ortalarında kalmaktadır ve Mescid-i Nebevî’ye 1 kilometrelik mesafede bulunmaktadır. Eskiden hacılar trenden burada inerler ve yaya olarak salâvat-ı şerifeler getire getire
Ecdadımız bu tren istasyonundaki (Medine tren istasyonu) rayların üzerine bir dönem keçe döşettiklerini ve böylece trenin raylara sürtünmesi ile meydana gelecek sesten Peygamber Efendimiz'in (sas) ruhaniyetinin rahatsız olmamasını gaye edindiklerini de biliyoruz.