İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
bir avuç sararmış yaprak gibi geçen yılın günlerini
değersiz anların ayakları altına teslim ediyorum
bir yığın yalan, pişmanlık
ve saçmalıkla dolu
ayık veya sarhoş anlar
ve geceleri sarhoşluk, göz yaşı ve unutulmuşluk dağının ardını
değerini yitirmiş ve kararmış bir avuç para gibi
parlatıyorum
(Mehdi Ahavan Salis)
Genç Cumhuriyet ve İnkılabın Genç Bekçisi: Şehit Kubilay
Küçücük bir çocuk. Sürekli neşe içinde. Çevresini de neşesiyle, coşkusuyla etkilemektedir. Düşman askeri İzmir'de denize döküldüğünde sevincinden sabahlara kadar uyuyamaz. Karşısına bir bayrak dikip sürekli marşlar söyler. Bir gün arkadaşına "Kaçıp Ankara'ya gitsek..." der. Arkadaşı ise "İyi ama biz orada ne işe yararız ki?"
BÎSMÎLLAHÎRAHMANÎRRAHÎM
“Xweda û melaîketê xwe li ser Nebî selât didin.
Ey ê go îman anîne; win jî selât û selâma li ser (Mu’hemmed) bidin”
Em bidin hemdê xwedê ey musliman
Daye me peyxemberê axir zeman
Ew xwedayê go hîdayet daye me