Mehmed Akif Ersoy, Çanakkale’de savaşanlar için, “Bedr’in arslanları ancak bu kadar şanlı idi” der. Samimiyetinden asla şübhe edilemez bir coşku içinde söylenirken, hakikati incitişi de bariz bir mısra. Üstadım, şer’i öfkesi-anlayışı emsalsiz, bize işin doğrusunu söyler: “Dünyadaki hiçbir savaşta hiç kimse, Bedr’in çarığına bile eş değildir!”... Ölçü, Gaye İnsan-Ufuk Peygamber ve son ve kâmil din İslâm’ın, var oluşuna nisbetledir. Esası böylece belirttikten sonra, 1999’un bana bir harika, eşi ve benzeri görülmemiş bir harika tecelli diye görünüşü, Bedr Muharebesi’ni hatırlatması, sanırım anlaşılır bir davadır. O güne gelinceye kadar, “İstikbâl İslâmındır” vezninde, dış şartlar ne olursa olsun, “Allah isterse dünyayı bir sineğin kanadında taşıtır!” imânımı söylemişimdir.
Temmuz 2012, “HİPNOZ DAVASI”, İSLÂM’A MUHATAB ANLAYIŞ, İbda Yay.