Gece saat 10'da pencereden bir baş görünüyor, bir sağa, bir sola, bir de aşağıya bakıyor ve içi çöp dolu poşeti sokağa atıyor. Görgüsüz!..
Bilet almak için kuyrukta bekliyorsunuz. Biri geliyor, hemen gişeye gidiyor bilet istiyor. Sıra mıra dinlediği yok. Çünkü görgüsüz, medeniyetsiz, nezaketsiz bir yarmadır o.
Adam bir esnaf lokantasına gidiyor, bir kişinin oturmuş olduğu masaya izin almadan oturuyor. Görgüsüzdür...
İlk müşteri fakirce biri, kurufasulye yiyor. Yeni gelen tereyağlı nefis bir İskender kebabı ısmarlıyor. Görgüsüz!..
Genç kadın sokakta, taşıma vasıtasında, pastacıda şuh, seksî, çıngıraklı kahkahalar atıyor o biçim karılar gibi. Niçin böyle zilli zilli gülüyor. Çünkü görgüsüzdür.
Herif yeni zengin, türedi. Akşamları lüks restoranlara gidip tıkınıyor.
Ertesi gün "Dün filan lokantadaydım, kaburga dolması yedim, üstüne kup griye..." diyerek ballandıra ballandıra anlatıyor.
Çünkü görgüsüz, medeniyetsiz, nezaketsiz bir görmemiştir.