Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Komisyon, Alirik köyünde Kurukol'un zenginlerinden Mehmed Bey'e rastlamıştır. Mehmed Bey, Ermeniler'in ve Ruslar'ın bütün hayvanlarını ve mücevherlerini aldıklarını ifade etmiştir. Ayrıca düşmanlar, bu şahsın evlerini yıkmışlar, Ahmed ve Mecid adlarındaki iki akrabasını da öldürmüşlerdir. Amcasının eşini de iple boğmuşlardır. Antranik Paşa namıyla tanınan meşhur eşkıyanın yönetimi altındaki Ermeni çeteciler, bu köyde de bilinen kötülüklerini yapmışlardır. Sekiz, dokuz ve yedi yaşlarındaki Molla Şükrü Efendi'nin kızı Fatma'yı, Binbaşı oğlu Şakir'in kızı Nigâr'ı, Sılık'lı Ali Mustafa'nın kızı Münevver'i iğfal etmişlerdir. 20 yaşındaki Esma, Yasin'in torunu, Emir Han'ın kızı, 25 yaşında olan ve biri sekiz, diğeri beş yaşında iki çocuk annesi Haznur, güzellikleri sebebi ile Ermeni çetelerinin çirkin emellerine alet edilmek için seçilmişler ve düşmanın geri çekilmesi sırasında da onlarla birlikte götürülmüşlerdir. Ali oğlu Süleyman adındaki bir şahıs kılıç darbeleri ile şehit edilmiştir. 60 yaşlarındaki Küçük Ömer oğlu Ahmed, ayaklar altında çiğnenerek öldürülmüştür. Komisyon, süngü ile sol kolu kesilen bir kadının, tabanca ile ayağından yaralanan bir ihtiyarın ve tecavüze uğramış olan kızların fotoğraflarını çekmiştir.
Sayfa 120 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Yüzellilikler listesi
Türkiye'den sürgün edilen İtilaf Devletlerinin işbirlikçileri Yüzellilikler, Türk Kurtuluş Savaşı sonrası düşman iş birlikçisi olarak görülen ve Türkiye'den sürgün edilen, hepsi üst düzey makamlarda yer alan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına verilen isimdir. Sevr Antlaşması'nı imzalamak üzere Paris Barış Konferansı'na giden
Reklam
Birinci Meclisin Meşhur Hatipleri..
Cami kürsülerinin hatibi, Millî Mücadele'de de o kürsü- lerden milletin mukavemetini güçlendiren, isyanları bastır- mada büyük rol alan Mehmed Akif, Burdur mebusu Akif bu kürsüde adeta yok gibi. Buna mukabil askerlerden Mustafa Kemal, Kâzım Paşa, Rauf Bey, Çolak Selahaddin; sarıklılardan Konyalı Vehbi Hoca, Balıkesirli Vehbi Hoca, Antalyalı Rasih Hoca; sivillerden İsmail Suphi, Ali Şükrü, Hamdullah Suphi, Abdülkadir Kemalî, Durak Bey, Celaleddin Arif, Tunalı Hilmi, Mahmut Esat akla ilk gelen isimlerden.
Sayfa 36 - DergahKitabı okudu
_Tanrı, ışığı yaratmıştır. Demek ki ilk Üstad-ı Azam Mason, Tanrı’nın kendisidir. _Adem Baba, ilk masonlardandır ve Tanrı tarafından Cennete mason olarak kabul edilmiştir. Bu, masonluğun eylem olarak değilse de bir oluş kudreti olarak daima var olduğunu söylemenin bir tarzıdır. Çünkü masonluk, insan ruhunun ilk ve eski bir ihtiyacına cevap
Mustafa Kemal, Anadolu'da görev alan arkadaşlarının aksine, kolordu hımandanlığı yerine, kendisini ön plana çıkaracak, farklı bir vazifeye talip olmanın uygun olacağını düşünmektedir. Bu sırada, İtilaf güçlerinin, Samsun havilisinde Müslüman çetelerin Rum yerleşim birimlerine yönelik eylemleri nedeniyle tedbir alınmasını talep etmeleri üzerine, Osmanlı yönetimi, bölgeye bir askeri yetkili göndererek olayların bir işgale sebebiyet vermeden durdurulmasına karar vermiştir. Bu çerçevede, Mustafa Kemal'in anılan bölgeye, IX. Ordu Kıtaatı müferrişi olarak gönderilmesine karar verilir. Harbiye Nazırı Mehmed Şakir Paşa görevi önerir, Anadolu'ya geçmek dışında seçeneği kalmadığını anlayan genç mirliva da teklifi kabul eder. 30 Nisan günü atama iradesi sadır olur.
Sayfa 285 - BağlamKitabı okudu
İzmir ve Batı Anadolu Yunan işgalinden kurtarılmıştı; lakin İstanbul'daki işgal sürüyordu. Yine şu bir gerçek ki, İstanbul Batılı istilacılar tarafından ikinci kez işgal edilmişti. ilki 1204-1261 tarihleri arasında Bizans'taki Latin Haçlı işgalidir. İkincisi ise Mütareke dönemiydi ve deyim yerindeyse Fatih Sultan Mehmed'ten sonra, bu defa Mustafa Kemal Paşa'nın Türk ordusu şehri yeniden fethedecekti. Bu şartlar altında Mudanya'da itilaf Devletleri'yle yapılan görüşmeler sonunda mütareke imzalandı. Mudanya Mütarekesi'nden sonra İstanbul'a ilk birlikler 19 Ekim 1922'de Refet Paşa'nın, ardından da 6 Ekim 1923'te Şükrü Naili Paşa'nın kumandasında girdiler. Aynı gün Mütareke döneminin meşum politikacısı Damat Ferid sığındığı Fransa'da öldü. Belki de Anadolu'ya katılamayanların dahi zaman zaman çatışmaya düştükleri insan, asıl mülteciler muhitinde uğrayacağı aşağılanma ve suçlamadan bu şekilde kurtulmuştu. Bir hafta sonra Ankara'nın başkent olduğu ilan edildi. Böylelikle İstanbul, Mudanya Mütarekesi'nden beri yaşadığı kurtuluş havasından sonra Türk tarihinin yeni bir safhasına geçişi gözlüyordu.
Sayfa 208 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı okudu
Reklam
Bir ara açtığım ama kullanmadığım blog sayfamdan
Çoğunu okumadım sağdan soldan derledim: Aşkın Şehidi - Ahmet TURGUT (Bozkırın Sırrı Türk Peygamber romanını öneririm) Aşkın Elçisi - Ahmet TURGUT Aşkın Secdesi - Ahmet TURGUT
Çanakkale Hatırası
Şükrü Naili Paşa anlatıyor: Çanakkale'de ileri hattayız. Düşman Keçideresi' nin karşısına makineli tüfeklerini kurmuş, durmaksızın bu dereyi ateş altında tutuyor. Burada her gün bizden on, onbeş kişi şehid oluyor. Bir gün teftişe gittim. Teftiş sırasında tabii o dereden de geçmek icap etti. Dere başına gelince, alay kumandanı bana: "Burası Sırat köprüsüdür. Evvelà ben geçeyim. Sonra siz geçersiniz" dedi. Kırk adım kadar olan mesafeyi koşarak geçti. Ben de arkasından koşarak geçtim. Düşman durmaksızın ateş edip duruyordu. Geçtikten sonra arkama baktığımda, ne görsem beğenirsiniz: Bir Mehmedcik, elinde karavana bakraçları, ateşe hiç aldırmadan, ağır ağır geliyor. "Koş oğlum, koş. Vurulacaksın" diye bağırdım. Sesimi işitmemiş gibi hiç istifini bozmadı. Aynı yürüyüşle yanıma kadar geldi. Niçin koşmadığını sordum. Ne cevap verdi bilir misiniz? "Koşsaydım, bakraçlardaki bakla çorbası dökülürdü. Arkadaşlarım aç kalırlardı. Düşmandan kaçılmaz, kumandanım."
Sayfa 109 - M.Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı YayınlarıKitabı okudu
İsmail Saip Sencer
İsmail saib Sencer 31 Ocak 1873’te Erzurum’da doğdu. Babası Erzurumlu Hacı Kurbanzâde Binbaşı Mehmed Şevki Bey’dir. Küçük yaşta İstanbul’a gitti, burada Esekapısı İbrâhim Paşa İbtidâî Mektebi’ni ve Koca Mustafa Paşa Askerî Rüşdiyesi’ni bitirdi (1887). Fâtih dersiâmı Arapkirli Abbas Şükrü Efendi ile Süleymaniye dersiâmı Ferhad Efendi’den dinî
Osmanlı Hürriyet Cemiyeti'nin gelişmesinde etkili olan localar Makedonya Rizorta ve Veritas localarıdır. Talât Bey, Mithat Şükrü, Kâzım Nami, Makedonya Rizorta Locasına üyedirler.
Sayfa 16 - Türk Tarih Kurumu
Reklam
Akif Milli Mücadele için Ankara'ya Kiminle Gitti?
- Mehmed Akif Ersoy Milli Mücadele için Ankara'ya giderken ona yolculukta Ali Şükrü Bey, Kuşçubaşı Eşref, Enver Paşa'nın Yaveri Yenibahçeli Şükrü Bey ve oğlu Emin Akif arkadaşlık etti.
Kurtuba KitapKitabı okudu
Heşt Bihişt
Osmanlı Türkçesi’nde tezkiretü’ş-şuarâ türü, Sehî Bey’in 945 (1538) yılında tamamladığı bu eserle başlar. Tezkire-i Sehî olarak da bilinen Heşt Bihişt bir önsöz, her birine “bihişt” (cennet) adı verilen sekiz tabaka ile bir hâtimeden meydana gelmiştir. Sehî’nin önsözünde bizzat belirttiği üzere eser Abdurrahman-ı Câmî’nin sekiz ravzaya ayrılmış
Edirne Müdafii Mehmed Şükrü Paşa
O gün dörtlü grup, Edirne Kalesi Komutanı Şükrü Paşa'nın esir alınışını tartışıyordu. Avrupa basını kendi kendini aştı, diye hatırlattı gruptakilerden biri. Bu Balkan devletinin ummadıkları kadar çağdaş bir davranış sergilemesi onları hayrete düşürmüştü. Yani hoşgörümüz... İngiliz bir gazeteci, adını hatırlamıyorum, şöyle yazdı: "Yakın zamana kadar bilinmeyen bir devlet kurtulma dersi verdi bize..." O günlerde Avrupa, Şükrü Paşa'nın Sofya Garı'nda karşılanmasını gerçekten büyük bir ilgiyle izlemişti. Farklı başlıklarla gazeteler, hükûmet temsilcisinin karşılama konuşmasını harfi harfine aktarıyorlardı: "Hoş geldiniz Ekselansları! Bütün dünya, galiplere ve mağluplara hayranlık duymaktadır. Bulgaristan, şanlı Edirne kahramanına derin bir saygı duymaktadır. Ekselansları, samimi sempatinizden ve saygınızdan emin olabilir..."
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.