358 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kadim toprakların kadim kederlerini taşıyan bir okuma. Failinin değiştiği ama fiilin hiç değişmediği acı toprakların kaderi. İki koca ırmağın ayırdığı topraklarda bir türlü bir araya gelemeyen, getirilmeyen insanların kederi. Dinleri, inançaları değiştiği halde acıları hiç değişmeyen bu toprakların kederi. Keder mi kader mi? Şahin mi güvercin mi? Ne fark eder. İkisi de bir kuş değil mi? Irk, din, dil ve renk ne fark eder, insan değil miyiz sonuçta. Aşk hepimiz için aynı değil mi? Ya da acı ve hüzün. Ama bu topraklar öyle değil. Mutlaka buraların bir sahibi, mutlak bir iktidarı olmalı. Ne garip. Belki de dağların cazibesidir bu. Çöllere asırlardır hakim olmaya çalışan arap bedeviliğinin anlamsızlığı gibi. Acaba toprak mı insanı çekiyor. Bu toprakların tadı başka. Sevildi mi bir kere bırakılmaz. Sanki Hz. Adem(a. s) 'ın yoğrulduğu toprak bu topraklardır. Öyle bağımlı ve bağlıyız. Asırlardır beraber olsak da hep ayrıyız sanki. Sanki sadece bizim buralar. Kimse doymadı buralara, kimse bırakmadı buraları. Ne desek boş. Kevok ve Baz' ın hikayesi ne kadar simgesel ise benim yazdıklarım da o kadar simgeseldir.
Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık (Cep Boy)
Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık (Cep Boy)Mehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20179,6bin okunma
Aşk
Aşk... Üç harf, A-Ş-K. Küçücük bir kelime. Ancak anlaşılması güç bir dünya, bir ömür. Tüm bir ömrün anlamaya yetmediği bir duygu. Kelimelerin anlamaya yetmediği bir deprem. Akla değil, yüreğe sorulması gereken şey.
Sayfa 124 - ithakiKitabı okudu
Reklam
Bu köyün sıcak yaz gecelerinde düğün yaptılar, govend tuttular, dîlan' a durdular. Dengbêj' ler, böylesi gecelerde seslerini arşa ulaştırdılar...
Muhakkak tanık olacaktır!
Diyarbakır' a uzunca bir süre baktın, kendi kendine, "Kürdün acılı tarihîne tanık olan bu şehr-i muazzam, Kürdün mutluluğuna da tanık olacaktır" dedin.
Sayfa 135 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Üç harf , A-Ş-K. Küçücük bir kelime.Ancak anlaşılması güç bir dünya, bir ömür. Tüm bir ömrün anlamaya yetmediği bir duygu . Kelimelerin anlatmaya yetmediği bir deprem . Akla değil, yüreğe sorulması gereken şey. Yalnızca yoksul yüreğin taşıdığı, onun acısını damla damla hissettiği afet. Yaşamın en ışıltılı en canlı olduğu yerde çoğalan güzellik...
Anlat Xalo, Aşk nasıldı Mêm deli miydi, Zîn'e? Beko, kara bir diken miydi aşk'a? Botan böyle aşk gördü mü bir daha? Ve Kürdistanî sevdalar nasıl olurdu her dem? Hadi Xalo, al bir yudum daha kaçak çay.. anlat bize Mêm'i, Zîn'i. //Mehmed Uzun
Reklam
998 öğeden 931 ile 940 arasındakiler gösteriliyor.