Mithat Cemal Kuntay, Mehmet Akif Ersoy adlı eserinde Akif'ten şöyle bahsediyor: "Dalkavukluk etmeyen adam gördüm fakat dalkavukluktan hoşlanmayan adam görmedim. Bunun bir müstesnası vardır: Âkif." Yağcılığın, aşırı saygı ve sevginin ezberlendiği bir dönemdeyiz. Bilgi, beceri ve birikimler ortaya konulması gerekirken taklit, sahte, kopya davranışlar kol geziyor.
"Memleketin bir felaketi de bu yalan şöhretlerdi" şeklinde bir cümle geçer aynı eserde. Beşeri zaaflarımız can sıkıcıdır. Halbuki yalan değil miydi her şey? Ne de güzel özetlemiş bakın dizeler...
"Bil ki bir mezar taşıdır insandan yarına kalan.
Ve unutma, onu da başkası yaptırır, gerisi yalan"
“İşte kitaplara ve insanlara karşı vaziyeti.
Kitabı anlamış olmak için üç dört kere okuyacak, adamı da sevmeye karar vermek için çok düşünecek: “Çünkü insanlar da büyük bir kitaptır ve bir bakışta anlaşılmazlar.”
"Gazze'nin dünyaya açılan tek bir çıkışı yok! İsrail'e karşı duruşumuzu kelimelerle değil, roketlerimiz ve silahlarımızla göstereceğiz; koca Arap ordularının yapamadığını yaparak! Ve soruyoruz: Ey Arap ülkeleri, ey İslam dünyası, neredesiniz? İsrail'e ders vermek için ne yaptınız? Bunun hesabını nasıl vereceksiniz?"
İlkokul kitaplarında bize öğretilen "yükte hafif pahada ağır" deyiminin uzun yıllar sonra bombardımandan kaçmaya çalışan insanların araçlarına yüklediği eşyaları tanımladığına şahitlik etmek, geçmişle bugün arasında kurduğum en tuhaf köprülerden biriydi.
"Burada öldürülenler İsrail'in savaştığı Hamas'ın, İslâmî Cihad'ın, Fetih'in milisleri değildi. Filistin halkı yaşıyordu burada, sadece siviller vardı. Manzara anlatılacak türden değil. Her yerde ceset kokuları var."
"Çocuklarımızı bütün dünyanın gözü önünde sokaklarda öldürdüler. Arap devletleri nerede? Dünya nerede? Neden bu zulme, bu katliamlara sessiz kalıyorsunuz? İşgalci İsrail kuvvetlerinin burada yaptığı tam olarak bir soykırımdır. Şu ana kadar hiç kimse Filistin halkının çığlığını duymadı. Artık bizi görün! Artık bizi duyun!"
Dünyanın tüm coğrafyalarındaki diğer çocuklar bayram yaparken niçin Filistin çocukları bu bayrama bombalar altında girmek zorunda? Bizim dünya çocuklarından ne farkımız var? Özgürlüğümüzü istediğimiz için mi bu bombalara muhatap oluyoruz? Neden dünya halkları bizim katledilişimize ses çıkarmıyor?"