Mehmet Coral
Geçmiş zamanı ıslak bir battaniye gibi üstüne örtersen;
Kalan hayatın boyunca ruhun hep üşür arkadaşım.
Virginia Woolf
“Hayat bir rüyadır. Uyanmak öldürür bizi.”
Sayfa 109 - Doğan Egmont Yayıncılık - 1. BaskıKitabı okudu
26 ayrı yazardan, 27 ayrı öykü içeren bir yapıt.
İstanbul’da geçen ve İstanbul’u hissettiren çok değerli öyküleri içeriyor. Eski İstanbul’u okuyorsunuz ama sanki değişen tek şey zaman da geri kalan her şey aynı gibi..
Özellikle canım 
Tezer Özlü için alıp okuduğumu ifade etmeliyim. Düşüncelerini aktardığı, cümlelerini sıraladığı, özenle seçtiği kelimelerini içeren, O’na ait bir metni okuma ihtiyacıyla sarıldım kitaba. O’nun yazdığı bölüme bir an önce gelmek için çok sabırsızca çaba sarf ettim. Okurken de büyük bir burukluk hissettim. Sanırım O’ndan kalan son metni okumak içimi buruklaştırdı ve varlığına sarılırken yokluğunu hatırladım..
Çok değerli nostalji tadında bir kitap. Hepsi çok güzel ve değerli öyküler kesinlikle.
Ben en çok
Canım Tezer Özlü ‘ nün “ Cafe Boulevard “
ve
Nalan Barbarosoğlu ‘nun “ Kostümlü Hayalet “
bölümlerinden etkilendim..
İyi okumalar herkese, kitapla kalın…
Suya tyice yaklaştığında Pucke-Wulf 190'lardan biri kana ucundan seni izlemeye başladı. Çocuk denecek denli genç bir pilottu kokpitin camından sana bakan. Ona benziyordu. Küçük Prens'e Gülerek göz kırptın. İşte buluşmuştunuz sonunda "Geliyorum" dedin. "Gezegeninde neler oldu? Belki de koyun çiçeği yemiştir."
Avcı kanatlarını iki yana savurdu. Muzipçe güldü sana. Anlaşılan her şey yolundaydı. Sonra dudakları hafifçe kıpırdadı.
"Nereden geliyorsun?" diye soruyordu sana.
İçini bir sevinç kapladı.
"Je suis de mon enfance comme d'un pays." Çocukluğumun ülkesinden.
Gülerek başını salladı.
"Nereye gidiyorsun?"
Bunu bilmeyecek ne vardı!..
"B-612 gezegenine. Küçük Prens'le buluşmaya..."
"Ne yapacaksın orada?"
"Bahçıvanlık...
Öyle buyurmuş Yaradan... Ut Operatur eum..." Cennetin bahçelerinde gülümü yetiştireceğim...
"Geçmiş zamanı ıslak bir battaniye gibi üstüne örtersen kalan hayatın boyunca ruhun hep üşür arkadaşım..."
Sayfa 32 - ZekiKitabı okudu
Belki de böyleydi hayat: Her zaman farklı titreşimler ve seslerle akıp gidiyor, nihayet sonsuzluk deniziyle kavuşuyordu.
Sayfa 91 - Doğan Egmont Yayıncılık - 1. BaskıKitabı okudu
“Kadınlar güçlüdür bayım, erkeklerin zayıflığı bunu gerekli kılar.”
Sayfa 44 - Doğan Egmont Yayıncılık - 1. BaskıKitabı okudu
Buna diyecek pek bir şey yok. Rüşvet ve hile ile elde edilen varlıkları başlarına yıkılsın! Beter olsunlar diyoruz.
Sayfa 28 - Doğan Kitap - 1. BaskıKitabı okudu
Hayat garip bir zehir…
Yaşatarak öldürüyor seni…
Sayfa 114 - Doğan Egmont Yayıncılık - 1. BaskıKitabı okudu
“İnsan kaderinden kaçtığı yolda kendi kaderiyle buluşur…”
Sayfa 21 - Doğan Egmont Yayıncılık - 1. BaskıKitabı okudu
Ben, eski bir atlet olarak, koşulmuş her yanışın, eğer bitiş çizgisini geçebildiysem, sonuç ne olursa olsun, kendimi bir kez daha aşmış olacağıma inanmaya devam edeceğim. Her "son"un, yeni ve daha önce hiç yaşanmamış bir "başlangıç"a açılan bir kapı olacağına inandığım gibi...
“Gerektiği zaman, ne gerekiyorsa başına gelir, hayatın akışına karşı elinden bir şey gelmez, ona takılır gidersin, küçük kuşum. Senden istediğim de bu zaten. Hayata izin ver.”
Sayfa 56 - Doğan Egmont Yayıncılık - 1. BaskıKitabı okudu
“Güzellik ona bakanın gözlerindedir”
Sayfa 83 - Doğan Egmont Yayıncılık - 1. BaskıKitabı okudu
"Sana kısaca şu kadarını söyleyeyim.
Maddi değeri çok olan şeyler, yaşamın içinde az yer tutar!"
Sayfa 36 - Doğan Kitap - 1. BaskıKitabı okudu
"Sana olan aşkımı her zaman yüreğimin üzerine takılı altın bir broş gibi taşıyacağım..."
Sayfa 23 - Doğan Kitap 1.Baskı Şubat 2020Kitabı okudu
