310 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Issızlığın Ortası
70lerin başlarında kendini solcu olarak gören Ayhan adındaki bir genç adamın, Kıbrıs Barış Harekâtı'na katılması ile birlikte yaşadığı travmatik olayların, savaş sonrası hayatına etkisini irdeleyen bir roman. İçsel savaşımının bir türlü sona ermediği, geçmişten gelen hesaplaşmanın devam ettiği, soruların cevapsız kaldığı ruhsal tutsaklıklar... Mehmet Eroğlu'nun yayınlanan ilk kitabı, yoğun duygusal karmaşa anlatımının başarılı bir örneği.
Issızlığın Ortası
Issızlığın OrtasıMehmet Eroğlu · İletişim Yayınları · 2014357 okunma
99 syf.
·
Puan vermedi
Eski eşe yazılan bir mektup bu kısa roman. Bir iç döküş, bir itirafname... Çok keskin,çok köşeli, çok ters köşe bir konusu var. (Fazla bahsedip kitabın tadını kaçırmak istemiyorum .) Zuhal'in kendini keşfetme hikayesi de diyebiliriz. Mekan bir Ege Kasabası. Karaburun ya da Foça 'yı anımsattı bana.Aşktan kaçıp sığınılan bir liman gibi. Mehmet Eroğlu okumayı seviyorum.Sanirim bu okudugum beşinci kitabı. Sırası geldikçe diğerlerini de okurum. Netflix'deki ,romanlarından uyarlanan iki filmini de izleyip beğenmiştim. Üçüncüsü de çekilmiş ama daha yayınlanmadı. Bekliyoruz...
Kıyıdan Uzakta
Kıyıdan UzaktaMehmet Eroğlu · İletişim Yayıncılık · 2018193 okunma
181 syf.
·
Puan vermedi
Şairi meçhul bir Filistin şiirinin dizesiyle başlayan kitap unutmayanlar için ithaf edilmiş. Ama ne duygular meçhul ne de dökülen gözyaşları. Her gözyaşı bir bilmece âdeta. Aklını hatta kalbini bu bilmece için feda edebilmeyi göze alanlar için..
Adını Unutan Adam
Adını Unutan AdamMehmet Eroğlu · İletişim Yayınevi · 2018386 okunma
190 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
İlber Ortaylı'nın Osmanlı'yı Yeniden Keşfetmek kitabında, Ortaylı'nın çeşitli yerlerdeki söyleşileri ve yazıları derlenip bir araya getirilmiş ve ayrı ayrı bölümlerde farklı konulara dikkat çekilmiştir. İstanbul'un, Konstantiniyye'nin tarihi öneminden bahse başlıyor ilk bölümde ve devam eden bölümlerde Mimar
Osmanlı'yı Yeniden Keşfetmek
Osmanlı'yı Yeniden Keşfetmekİlber Ortaylı · Timaş Yayınları · 20192,978 okunma
260 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Polisiye Sevenlere
Üçlemenin son kitabında, roman kahramanı eski avukat Sadık Öcal'ın ister istemez içine düştüğü polisiye olayları ilmek ilmek çözüşüne yine şahit oluyoruz. İlkkez romanlarını okuduğum yazarın olay kurgusu, temposu, karakterler ve sonlandırma konusundaki becerisini beğendim. Takip ettiğim yazarlar arasına alıyorum. Polisiye sevenler için tavsiye ederim...
Meraklı Adamın On Günü
Meraklı Adamın On GünüMehmet Eroğlu · İletişim Yayınları · 2021134 okunma
414 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Öncelikle ifade etmem gerekir ki zekice kurgulanmış, usta bir kafadan çıkmış bir kitap. Yazarın diğer eserlerini de okuma isteği uyandırdı bende. 1981 yılında yaşadığı - duyarsız kaldığı, şahit olduğu, engellemek için hiçbir şey yapmadığı - bir olaydan sonra bilimkurgunun konusu olabilecek bir tarzda bulaşıcı bir hastalık - bildiğimiz fiziksel değil, ama ruhsal ve öldürücü - kapan baş karakter, bu hastalık nedeni ile ona aşık olan her kadının ölmesine neden olur. Bu distopik durumun yanı sıra, karakterimizin sıradan, benmerkezcil yapısı öylesine rezil bir seviyededir ki acıma, empati, fedakarlık gibi kavramlar yanına bile uğramaz. Bir antikahramanın hikayesi olarak gördüm.
Yüz: 1981
Yüz: 1981Mehmet Eroğlu · İletişim Yayıncılık · 2015135 okunma
513 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Mehmet Eroğlu ne yazsa okurum sanırım 12. Oldu okuduğum kitabı. Bu sefer diğer kitaplarından farklı olmuş ve bu kitap da olmuş. Ben beğendim. Türk dizisi tadında. İki kız kardeşin yakışıklı birine aşık olması, bir annenin aşık olduğu adamdan vazgeçip parayı ve geleceği seçmesi, kızlarını da aynı şekilde yonkendirmesinin sonuçlar. Yakışıklı gencin çocukluğunda yaşananların bir ömür peşini bırakmaması. Menfaat ilişkilerinin mutsuzluğu getirmesi. Kimse mutlu olmadı..
Mermer Köşk
Mermer KöşkMehmet Eroğlu · İletişim Yayıncılık · 201737 okunma
181 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Adını Unutan Adam
Adını Unutan Adam
"İnsan korkusuzluğundan da korkaklığı kadar sorumludur." okurken etkileyen bu cümle kitap bittiğinde zihminde daha bir anlam kazandı. Mehmet Eroğlu'nun okuduğum ilk kitabı. Kitap bir çok cümlesiyle insanın yüreğine dokunurken sorgulatıyor da. 1968 İsrail- Filistin savaşında Ali, Tarık ve Adını Unutan Adam olmak üzere üç arkadaşın yaşadıkları karmaşık ama bir o kadar da sürükleyici bir dille okuyucu aktarılmış. Romanda ustaca işlenmiş zaman kaymaları ise okurun bir an bile dikkatinin dağılmasına fırsat vermiyor. Yazarın diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum.
Adını Unutan Adam
Adını Unutan AdamMehmet Eroğlu · İletişim Yayınevi · 2018386 okunma
494 syf.
·
Puan vermedi
Rojin
Doksanlı yılların güneydoğusunda Biri Rojin diğeri Mehmet benzer hassasiyetlerle büyümüş ve bir arayış içerisinde olan ince ruhlu iki insan. Farklı bir ortamdan karşılaşsalardı çok iyi anlaşan iki güzel dost veya Sevgi dolu romantik iki sevgili... Ama onlar farklı cephelerden savaşan iki asker. Şehitler ve leşler... Kurtulanlar ölümü özleyenler. Bu kitabı okurken aklıma Büyük Frederich'in bir sözü geldi "eğer askerler düşünmeye başlasaydı orduda kimse kalmazdı..."
Fay Kırığı - 3: Rojin
Fay Kırığı - 3: Rojin
Fay Kırığı - 3: Rojin
Fay Kırığı - 3: RojinMehmet Eroğlu · İletişim Yayınevi · 201387 okunma
283 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kötü Adamın On Günü
Üçlemenin ikinci kitabı olan "Kötü Adamın On Günü"nde, romanın kahramanı eski avukat Sadık, içine çekildiği yeni polisiye olaylarla uğraşırken , yaşadığı duygusal çalkantılarla başa çıkmaya çalışıyor... İlk kitabın kaldığı yerden tempo ve aksiyon devam ediyor...
Kötü Adamın On Günü
Kötü Adamın On GünüMehmet Eroğlu · İletişim Yayınları · 2020206 okunma
·
Puan vermedi
Yarım kalan kitap
Kişilik itibarıyla okuduğum çok az kitabı yarım bırakırım iyi yada kötü sonuna kadar giderim ama maalesef bu kitap iki haftamı almasına rağmen bitiremedim ve bende anlaşılamayan bir kitap olarak kaldı. Oysa ‘mücevher takmamıştı ama gözleri vardı’ cümlesini okuduğumda ne büyük bir hevesle okumaya başlamıştım
Zamanın Manzarası
Zamanın ManzarasıMehmet Eroğlu · İletişim Yayınları · 2020140 okunma
243 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İyi Adamın On Günü
Kendi halinde yaşayan eski bir avukat olan Sadık, kayıp bir genci bulması istendiğinde ,hayat çizgisinin bu denli değişebileceğini asla düşünemezdi... Mehmet Eroğlu' dan , okuyucu ilgisinin sürekli şekilde korunduğu , merak uyandıran , sürprizlere gebe harika bir roman "İyi Adamın On Günü" Sonunu tahmin edemediğim polisiye romanları hep çok sevmişimdir. Bu romanı özellikle polisiye tarz roman seven okurlara öneririm...
İyi Adamın On Günü
İyi Adamın On GünüMehmet Eroğlu · İletişim Yayınevi · 2019360 okunma
423 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Ve MEHMET EROĞLU tarafından yazılmış olan kitapların an itibarı ile 11 tanesini okumuş bulunmaktayım. Suç duyurusunda bulunmuş gibi oldu ben suçsuzum ulen. Yazarın en çok kurduğu cümleleri seviyorum. Sade cümleleri çok az kullanıyor. Mesela Ali topu tut cümlesi ne kadar farklı bir anlam içererek yazılabilir ki. Bilgin ne diyorsun dediğinizi duyar
Zamanın Manzarası
Zamanın ManzarasıMehmet Eroğlu · İletişim Yayınları · 2020140 okunma
283 syf.
3/10 puan verdi
Mehmet Eroğlu’nun “İyi Adamın On Günü”nden sonra yazmış olduğu “Kötü Adamın On Günü” ile seri devam ediyor. Seriye bayıldığımdan değil, lâkin bir işi yarım bırakmayı asla sevmeyen bu bünyem yüzünden diğerini de okuyacağım sanırım. Derhal bu karakter özelliğini terk etmeliyim! Sadık ya da bu kitaptaki karakter adıyla “Adil” iyilikten maraz doğmuş olduğunu düşünürek, kötü biri olmaya karar verir. Bu kitap, diğerinden iki yıl sonra, Eskişehir’den İstanbul’a borçluları tarafından getirilip, borcu karşılığı bir davayı çözmelerini istemesiyle başlıyor. Maalesef edebiyatla tek alakası, kitap boyunca Sadık’ın AÖF öğrencisi olduğu bölüm ve bölümden aldığı “Hamlet” ödevinin sonucunda bize aktarılan alıntılar, spoiler. Edebiyat babında bulacağınız tek nokta bu. Öte yandan, Agatha Christie’yi eleştirdiği bir nokta var yazarın, Sadık’ın Buket’i ziyaret etmeye gittiğinde. “Christie’nin kötü bir polisiye yazarı olduğunu, çünkü bütün düğümleri finale saklamanın saçma olduğu” minvalinde söylediği sözler, finalde yazarın aynı çukura düştüğünün bir başka kanıtı. Son ana kadar “katil kim?” diye okuru dolandıran biri ne yapmış olur ki? Son olarak, Pınar isimli kızın “reşit mi, değil mi?” gibi sorular bana pedofili bir hikaye okuyormuşum gibi hissettirdi. Muhtemelen de öyle idi. Bu yüzden iğrendim, zaten sonlara doğru yaşandığı için bitireyim modunda idim. Tavsiye etmiyorum, özellikle bunu normalleştirmeye giden eserlerle aramda her zaman uçurum olacak!
Kötü Adamın On Günü
Kötü Adamın On GünüMehmet Eroğlu · İletişim Yayınları · 2020206 okunma
260 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
"Kurguda karakterin yazgısıdır değişmek" Tek güzelliği bu cümle oldu benim için... Bunun dışında hoşuma gitmedi, bazı yerler uzadıkça uzadı. Pedofililer, acayip acayip tipler, Meral'in aptallığı, korona salgını, bitmeyen maske muhabbeti falan sıktı beni. Bir de durup durup yok Pınar'ın kokusu, yok orası burası. Erkeklerden soğutur insanı! Amaaan zor bitti valla. Neyse daha fazla kötülemeyeyim okuyup kendiniz karar verin.
Meraklı Adamın On Günü
Meraklı Adamın On GünüMehmet Eroğlu · İletişim Yayınları · 2021134 okunma
Resim