Evet, insan bir kültürün içinde doğar, büyür ama her insan kendi olur, kendi yolculuğuna çıkar.
Bir evlilikte, eşlerin farklı düşünmeleri halinde, bunu açıkça ifade edip tartışabiliyorlarsa ve bu fikir jimnastiğini kavgayla değil dostane bitirebiliyorlarsa bu evlilik uzun zaman devam eder.
Reklam
Çok beğenirim "vazgeçebilmek özgürlüktür" sözünü...
Mes'ut bir tesadüf'e birinci mektup
Bu şehre ilk gelişimde bu bankta oturmuştum. O zamanlar yılın dört mevsimi olurdu. Ve yazdı bütün kıyılardan çekilen. Güzdü. Annem bana yalnızca ayrılığı öğretmişti, babamsa stran söylemeyi. İkisini toplayıp içine gül yaprağı düşen şiirler yazmaya başladım ben de. Zordu. Ardında boğaz kuruluğu bıraktı geçip giden her esinti. Susadım. Cebimdeki
Dara yayınları
Bilinmezlik ve bilirsizlik üzerine konuşmak çok zor. Her şey söylenebilir ama hiçbir anlam da taşımayabilir. Bu durum tarihin bize gazabı mıdır, yoksa bizim tarihe, bilgiye, kayıtlara ilgisizliğimizin cezası mıdır? Düşünmek lazım.
Demek ki, haklıysan hakkını teslim eden insan er ya da geç çıkıyor karşına.
Reklam
Altı yaşında savaşı görüyor ve savaşın bütün felaketini yaşıyor.
İnsanın doğduğu toprakları bırakıp başka bir ülkeye yerleşmek zorunda kalması çok zor.
Yönetici, patron eğer kendini düşünür ve bencilleşirse uzun vadede kaybeder, çalışana yatırım yapan her zaman kazanır, bir fabrikada çalışan huzurluysa patron da huzurlu olur, orada kalite de giderek artar.
547 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.